Elit World Hotel'de düzenlenen "Kürt sorunu, çözüm olanakları ve Öcalan'ın rolü" isimli konferansa BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Eski İstanbul milletvekili Ufuk Uras ve bir çok izleyici katıldı. Ayrıca öğretim üyesi Mithat Sancar, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Avukat Eren Keskin ve Özgür Sevgi Göral da konuşmacıların olduğu bölümde yerini aldı. Konferasın açılış konuşmasını yapan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kürt sorunun esası, özü, meselenin ana hatlarının tartışılması gündemi Türkiye'nin yeni gündemi değil. Türkiye belkide en çok bu sorunu tartıştı ve tartışmaya devam ediyor. Halen tartışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz" diyerek sözlerine başladı.
"ÖCALAN PKK ÜZERİNDE ETKİLİ TEK İSİM"
Demirtaş, "Türkiye kamuoyu nezdinde Kürt sorunun halen esasının tartışılmaya başlanmadığını ya da anlaşılmaya doğru gitmediğini düşünüyoruz. Bunda geçmiş hükümetlerde dahil olmak üzere hükümetlerin belli bir kamuoyu yönlendirmesinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Yoksa tartışma gerçekten de bütün alanlarda, bütün kesimler tarafından objektif yapılabilse Kürt sorunu Türkiye kamuoyu tarafından çok daha iyi anlaşılacak, çok daha iyi anlaşılan konu rahatlıkla içselleştireleceği için çözümü kolaylaşacaktır" diye konuştu.
Demirtaş, "Kürt sorunun Öcalan bağlantısını ve Öcalan'ın Kürt sorunu üzerindeki rolünü tartışabilmek zorluğu artıran bir meseledir. Bu realite bütün gerçekliğiyle açık bir şekilde tartışılmaz ve bu gerçeklik kabul görmezse bizim kaygımız odur ki barışçıl çözüm konusunda yol katetmek giderek zorlaşacaktır. Bu yüzden gerçeklik neyse Kürt sorunun bütün aktörlerinin, bütün taraflarının rollerinin doğru tanımlanması ve bu rollerini doğru oynayabilmeleri için olanak yaratılması, çözüm yolunda ilerleyebilmenin en önemli şartıdır" dedi. Kürt sorunun siyasal, sosyal ve kültürel boyutlarının olduğunu söyleyen Demirtaş, Kürt sorununu heryerde tartışılması gerektiğini söyledi. Demirtaş, Öcalan'nın 30 yıldır silahlı mücadele yürüten PKK hareketi üzerinde en etkili tek isim olduğunu belirterek, bu gerçeğin kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
"ÖCALAN BİR REALİTEDİR"
Öcalan'ın Kürt sorunu üzerindeki rolünü hükümetinde bildiğini söyleyen Demirtaş, "Hükümet bu rolün farkındadır" dedi. Bir çatışma sürecinin sonlanması için müzakere başlangıcı çok önemli ve değerli bir adım olduğunu ifade eden Demirtaş, "Bu nedenle bu müzakere sürecini başlatanlar bizce son derece anlamlı bir iş anlamlı bir çalışma yapmışlardır" dedi.
Hükümetin bu kadar uzun bir süreçte riskleri de göze alarak bir müzakere ve diyalog süreci başlatmış olmasına rağmen müzakere süreçlerini tasfiye amacıyla, karşısındakini alt etme, zayıf düşürme amacıyla kullandığını savunan Demirtaş, "Ağırlıklı olarak bu şekilde yaklaşmış olması bize göre müzakere süreçlerinin çökmesinin veya kesintiye uğramasının en büyük nedenidir" şeklinde konuştu. Hükümeti eleştiren Demirtaş, "Öcalan bir realitedir. Örgütü üzerinde ve milyonlarla ifade edilen halk tabanı üzerinde etkisi olan siyasi bir aktördür.
Kürt sorununda bir muhataptır. Hükümet kendisiyle görüşmeler yürütmüştür. Ama aynı zamanda partimizde bütün bu çözüm süreçlerinin bir muhatabı bir aktörüdür. Bu muhataplık meseleleri doğru oturtulursa, ben inanıyorum ki küçük adımlarla da başlansa giderek çözümün kalıcı hale geleceği süreçlere gelinebilir. Partimiz bugün parlamentoda yer alıyor. Demokratik, anayasal çözümün muhatabı olarak kendini ifade ediyor. Bu konuda partimizle Kürt sorunun çözümü konusunda tartışmak, görüşmek ve muhatap almak isteyen herkesin muhatabıdır. Anayasada ve yasalarda neler yapılacağına kadar bürokrasi alanındaki değişikliklerden, zihniyetteki değişikliklere kadar bizler herşeyi tartışıyoruz. Tartışmaya açığız ve bunun muhatabıyız" ifadelerini kullandı."Biz aynı zamanda bu ülkede barışı gerçekleştirmek gibi vicdani bir sorumlulukla da karşı karşıyayız" diyen Demirtaş, "Bu nedenle eş zamanlı olarak Öcalan'la da diyalogun müzakerinin yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
"BEN ARTIK ÜLKEMDE BARIŞ İSTİYORUM- DİYEN BİR BAŞBAKAN GÖRMEK İSTİYORUZ"
Türkiye kamuoyunun barışın ve çözümün gerçekleşmesi adına bütün bu müzakere süreçlerine en geniş toleransın tanıdığını söyleyen Demirtaş, "Karşımızda 'Ben artık ülkemde barış istiyorum' diyen bir başbakan görmek istiyoruz. 'Ben artık kendi ülkemde kalıcı barışı gerçekleştiren başbakan olmak istiyorum' diyen bir siyasi lider görmek istiyoruz. Böyle bir irade, böyle bir kararlılık ortaya konulursa mesafe katetmek çok daha kolay olur. Ama bugünkü tabloda, bugünkü uygulamalara bakıldığında bizim hükümet politikalarına destek vermemizin beklenilmesi BDP'nin kendi ayağının altındaki sehbayı çekmesi demektir. Hergün onlarca yüzlerce arkadaşımızın tutuklandığı, parti tabanımıza bu kadar ağır baskı varken ve bizzat hükümet tarafından koordine edilirken bizim hükümeti desteklememizin beklenmesi gerçeklikle uyuşmaz. Ancak biz çözüm konusunda irade ortaya koyan bir hükümetide desteklemeye hazırız" şeklinde konuştu. Sadece muhalefet etmek için çaba sarf etmediklerinin altını çizen Demirtaş, "Bizim derdimiz temel sorunların çözümünde rol oynayabilmektir. Bu rolü oynayabilmemiz içinde bugünkü koşulların uygun olmadığını görmemiz lazım" dedi.
"İMRALI SİSTEMİNİN ORTADAN KALDIRILMASI LAZIM"
Demirtaş, "Öcalan 13 yıldır özel bir adada, özel bir cezaevinde, cezaevinin içinde de özel bir hücrede tuttuğunuz, Kürt sorununun en önemli aktörüne karşı daha ciddi ve gerçekçi yaklaşmazsanız sizin bu sorunu çözmede samimiyetiniz, niyetiniz her zaman sorgulanır. Şu aşamadan sonra artık avukatların İmralı'ya gidip gidememesi, kardeşinin gidip gidememesi meselesi çok geri bir tartışmadır. Gitse ne olur, gitmese ne olur. Bu ön açıcı bir durum değildir. İmralı sisteminin ortadan kaldırılması lazım. Öcalan'ın diyalog ve barış sürecine daha güçlü katkı sunabileceği ortamın hazırlanması lazım. Bunun formülasyonlarını da hep birlikte tartışabiliriz. Türkiye kamuoyunun hassasiyetinden söz ediliyor. Kürt halkının hasassiyeti var. Bütün bu hassasiyetleri nasıl dengeleyeceğimizi ve halkı incitmeden gerçekleri onlara anlatarak, sadece Türkiye toplumunun tamamının çıkarına olabilecek bir çözüm formülünü hep birlikte nasıl yaratabiliriz diye bizler tatışmaya hazırız. Bizim projelerimiz ve önerilerimiz var" diye konuştu.
"KÜRT SORUNU ÇÖZÜMÜ MÜMKÜN OLMAYAN BİR KONU DEĞİLDİR"
"Kürt sorunu çözümü mümkün olmayan konu değildir" diyen Demirtaş, "Kürt sorunu dediğimiz sorun ne kadar Uludere'nin sorunuysa o kadar Üsküdar'ın, o kadar Kadıköy'ün sorunudur. " dedi. Demirtaş sözlerini şöyle tamamladı: "Hükümetten de bu dönemde beklediğimiz ve haklı olarak talep ettiğimiz şey, savaş politiklarından ve çatışma yaratacak politikalardan biran önce vazgeçmesidir. Bugün 'Ben diyalog yapmaya hazırım, Kürt sorununu barışcıl yollardan çözmeye hazırım' diyen bir hükümete karşı hiç kimse silah kullanmaz. 'Ama ben kararlıyım KCK operasyonları devam edecek, Ben kararlıyım hangi mağarada bulsak imha edeceğiz' diyen bir hükümet sanıyorum barış arayışı konusunda hiç kimseyi inandıramaz. Çatışmalara ve gerilime davetiye çıkaran bir politikayı bilinçli tercih ediyor diye düşünüyoruz."
Son Dakika › Güncel › Demirtaş'tan Hükümete Sert Eleştiri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?