"Devlet mi Çiftçiyi Destekliyor Çiftçi mi Devleti?"

Adana'daki Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Araştırma Görevlisi Burhan Özalp, Türkiye'de çiftçiye verilen tarımsal desteğin, üretim girdilerindeki vergilerle fazlasıyla geri alındığını savundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı çiftçiye yönelik mazot ve gübre desteğini değerlendiren Burhan Özalp, mazotun Türkiye'de litresinin 2 lira civarında olması gerektiğini söyledi.

Mazot ile gübrenin petrol bazlı girdiler olduğunu vurgulayan Özalp, "Dünya petrol fiyatları önemli bir şekilde düştü. Bunu bir şekilde fırsata çevirmek gerekiyor. Ama burada işin garip noktası şudur. Zaten üreticinin belini büken petrol bazlı girdilerden alınan vergiler. Mesela mazot hepimizin bildiği gibi litresi şu anda 3,5 lira civarında seyrediyor. Ama bu fiyatın yüzde 50'sini Maliye Bakanlığı'nın aldığı ÖTV ve KDV oluşturuyor" dedi.

Devletin çiftçiye verdiği desteği vergilerle geri aldığını kaydeden Özalp, şöyle konuştu:

"Bu nedenle zaman zaman çıkan desteklemelerin bu noktada pek bir karşılığı da yok. Son yıllarda baktığımızda devlet mi çiftçiyi destekliyor, yoksa çiftçi mi devleti destekliyor? Orada tam bir paradoks var. Ayrıca destekler de amacına yönelmeyen, dağınık ve belli bir hedefi olmayan bir şekilde yapıyor. Daha çok küçük üreticiyi dışlar şekilde bir politika izleniyor. Türkiye'nin yapısına baktığımızda tarımın büyük bir çoğunluğunu aile çiftçileri oluşturuyor. Tüm bunların sonucunda bu aileler tarımdan çıkarsa ne olacak. Bu tarım alanları da boşalırsa, kim nasıl değerlendirecek? Tarım için mi yoksa tarım dışında mı değerlendirecek? Bunların hepsi birer soru işareti. Bu insanlar tarımdan koptuklarında nerede istihdam edilecek. Sanayi yerinde sayıyor, ön plana çıkan hizmet sektörü. Bu insanlar hizmet sektörüne gittiğinde hastanelerde, temizlik firmalarında çalışıyor. O yüzden çiftçinin planlı bir şekilde desteklenmesi gerekiyor."

HERKES MISIRA YÖNELDİ

'Beyaz altın' olarak nitelendirilen pamuk fiyatlarında istikrarsızlık yaşandığını savunan Özalp, "Pamuk sürekli bir dalgalanma içerisinde. Bu yıl yüksek ise gelecek yıl düşebiliyor. Pamuktaki girdi maliyetlerinin çok yüksek olması ilacın, gübrenin, mazotun fazla kullanılması ve bu girdilerin sürekli artması üreticiyi artık daha da üretimi basit olan ürünlere kaydırıyor. Bunu Adana'da nasıl görüyoruz? Pamuktan kaçan, mısıra koşuyor. Çünkü mısırın üretimi daha kolay. Makineli üretime daha uygun. Bu da neyi bozuyor? Bölgelerin yerel ürünlerinin dağılmasına, ürün desenlerinin bozulmasına sebebiyet veriyor. Aynı zamanda istihdamı da etkiliyor" diye konuştu.