Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

Manisa'da kışladaki zehirlenmeye 21 gözaltı (2)44 ASKERİN TEDAVİSİ SÜRÜYORManisa Valiliği'nden yapılan açıklamada, Albay Arif Seyhun Kışlası'ndaki akşam yemeğinin ardından rahatsızlanan askerlerden 44'ünün hastanelerdeki tedavisinin sürdüğü bildirildi.

18.06.2017 12:21

Manisa'da kışladaki zehirlenmeye 21 gözaltı (2)

44 ASKERİN TEDAVİSİ SÜRÜYOR

Manisa Valiliği'nden yapılan açıklamada, Albay Arif Seyhun Kışlası'ndaki akşam yemeğinin ardından rahatsızlanan askerlerden 44'ünün hastanelerdeki tedavisinin sürdüğü bildirildi.

17 Haziran 2017 Cumartesi günü Manisa 1. Piyade Eğitim Tuğay Komutanlığı'na bağlı Batı Kışla'da akşam yemeği sonrasında rahatsızlanan askerlerden büyük bölümünün hastanelere sevk edildiği belirtilip, "18 Haziran 2017 Pazar günü 09.00 itibariyle hastanelerde 44 askerin tedavisi devam etmektedir. Halen Manisa Devlet Hastanesi'nde 27, Merkez Efendi Devlet Hastanesi'nde 9, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'nde 8 asker müşahade altında bulunmaktadır. Tedavileri devam eden askerlerimizin arasında durumu ağır olan bulunmamamaktadır. Askerlerimizin durumu iyiye gitmektedir" denildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Manisa Devlet Hastanesi ve Merkez Efendi Devlet Hastanesi'nden görüntü

askerlerden görüntü

detaylar

///////////////////

-(ek görüntü)  (GECE GÖRÜNTÜLERİ)

-Askerlerin ambulanslarla hastaneye getirilmesi

-detaylar

Haber: İlker KILIÇARSLAN/ MANİSA

=======================================

İranlı turistler kaza yaptı: 1 ölü, 3 yaralı

ANTALYA'da aşırı hız ve alkolün neden olduğu öne sürülen kazada, 2'si ağır 3 İranlı yaralanırken üzerinden kimlik çıkmayan ancak, İranlı olduğu öne sürülen 1 kadın yaşamını yitirdi.

Olay, Muratpaşa İlçesi Metin Kasapoğlu Caddesi'nde saat 03.30'da meydana geldi. İran vatandaşı 32 yaşındaki Arash Mahravan, 34 GY 939 plakalı otomobille Burhanettin Onat Caddesi'nden Lara yönüne giderken iddiaya göre aşırı hız ve alkol nedeniyle otomobilin kontrolünü yitirdi. Kaldırıma çıkan otomobil, bir palmiye ağacına çarptıktan sonra yol kenarındaki boşluğa fırladı.

Kazada, otomobilde bulunan ve üzerinden kimlik çıkmayan ancak, İranlı olduğu öne sürülen 1 kadın hayatını kaybederken, İran uyruklu 34 yaşındaki Mirsaeid Nouravar ve adı öğrenilemeyen 1 İranlı ağır yaralandı. Kazadan hafif yaralı kurtulan sürücü Mahravan ile diğer yaralılar ambulansla hastaneye götürülerek tedaviye alındı. Kazada yaşamını yitiren kadın, kimliğinin tespiti ve otopsi için Antalya Adli Tıp Morgu'na götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kaza yeri detay

Otomobil ve palmiye ağacından detay

Çevredeki kalabalık

Ambulans detayı

Genel detaylar

İtfaiye ve polis ekiplerinden detay

Kimliği belirlenemeyen kadının cenazesinden detay

Otomobilin kaldırıma çıkarken bıraktığı lastik izi

HABER-KAMERA: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

=========================================

LYS'de sıkı arama

Kayseri'de Lisans Yerleştirme Sınavı'nın (LYS) son oturumu olan Edebiyat ve Coğrafya sınavı bugün yapıldı. Uyarılara rağmen saat 09.45'ten sonra gelen öğrenciler sınav salonuna alınmadı.

ÖSYM tarafından hazırlanan LYS- 3 Edebiyat ve Coğrafya sınavı bugün yapıldı. Saat 10.00'da başlayan ve 120 dakika süren sınavda öğrenciler dün Fen Bilimleri sınavında bugün de son sınav olan edebiyat ve coğrafya alanlarında ter döktü. Sınava girmek için sınavları yapıldığı okullara gelen öğrenciler kimlik ve sınav başvuru belgesinin kontrolü ardından sınav salona alındı.

ÖSYM tarafından açıklanan sınavın başlama saatinden 15 dakika önce binalara alınma kuralı kapsamında öğrencilerin geç kalmaması için görevliler son 5 dakika öğrencilere çağrıda bulundu yaptı. Tüm uyarılara rağmen 09.45'ten sonra gelen öğrenciler sınav salonu yetkilileri tarafından sınava alınmadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Okula giriş yapan öğrenciler

-Okulda bulunan saatten görüntü

-Genel detay

Haber: Yasin DALKILIÇ Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, DHA)

==========================================

LYS'de 9.45 kuralı öğrencileri koşturdu

ADANA'da Lisans Yerleştirme Sınavı'nın (LYS) son oturumu olan coğrafya-edebiyat oturumu saat 10.00'da başladı. Adaylar, kapılar 09.45'te kapanmadan yetişmek için ter döktü.

ÖSYM'nin uygulamaya koyduğu ve daha önce de tartışmalara yol açan kural gereği sınav için kapılar 09.45'te kapatıldı. Sınava girecek öğrenciler ise 9.45'ten önce salona ulaşmak için büyük çaba harcarken bazı öğrenciler son dakikalarda koşarak sınava yetişti. Sınava girecek adaylar didik didik aranırken saat 09.46'yı gösterdiğinde görevliler kapıları kapatarak kilitledi. Çocukları sınavda olan aileler ise dualar okuyarak, sınavda ter döken çocuklarına destek verdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Yoğun araç görüntüsü

Sınav giriş kapısı genel görüntüsü

Öğrencilerin aranması

Sınva son dakikalarda gelen öğrenciler

Aileler ile röp

Sınava giren çocukları için dua okuyan anne baba

Okulun önünde çocuklarını bekleyen aileler

Haber: Salih ÜÇTEPE - Kamera: Eser PAZARBAŞI/ ADANA

==========================================

Sınava giren çocuklarını Kuran okuyarak beklediler

ANTALYA'da Lisans Yerleştirme Sınavı'na (LYS) giren öğrencilerin aileleri, çocukları için dışarda Kuran- Kerim ve dua kitapları okudu.

LYS maratonunun son oturumu olan LYS-3 Edebiyat ve Coğrafya sınavı yapıldı. Üniversiteye girişte ikinci aşama olan sınavda adaylar saat 09.45 kuralına takılmamak için sabah erken saatlerden itibaren sınav merkezlerine geldi. Bazı adaylar sınava yine son dakikada yetişti.

Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğrencilerin sınava geç kalmaması için sık sık uyarı anonsları yapıldı. Bazı adaylar son saniyelerde koşarak sınava yetişti.

Sınavın başlamasının ardından polis ve görevliler, fakülte bahçesinde bekleyen aileleri uzaklaştırdı. Bekleyen aileler çocukları için Kuran-ı Kerim ve dua kitapları okudu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Fakülte dış plan görüntü

Öğrencilerin gelişi

Görevlilerin öğrencilerin üzerini araması

Dijital saatin görüntüsü

Görevlinin son dakikayı anons etmesi

Kapıların kapanması

Ailelerin fakülte önünde görüntüsü

Kuran okuyan kadınların görüntüsü

HABER: Süleyman EKİN- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=============================================

Feribotta telef olan köpeklerine nekropsi yaptırdılar

İSTANBUL'dan Muğla'ya tatile giden İpek ve Orçun Orhan kardeşlerin 8 yaşındaki 'Golden Labrodor' melezi 'Sushi' isimli köpekleri İDO'ya ait Adnan Menderes Feribotu'nda telef oldu. Köpeklerinin ihmal sonucu öldüğünü iddia eden Orhan kardeşler, 'Sushi'ye yapılan nekropsinin sonucunda çıkacak rapora göre suç duyurusunda bulunacak.

İstanbul'dan tatil için Muğla'ya gitmek için yola çıkan 29 yaşındaki İpek ve kardeşi 25 yaşındaki Orçun Orhan, 8 yaşındaki köpekleri 'Sushi'yi de alarak dün sabah Yenikapı'dan İDO'ya ait 'Adnan Menderes' feribotuna bindi. Orhan kardeşler görevlilerin uyarısı üzerine köpeklerini evcil hayvanların taşındığı bölüme bıraktı. Yaklaşık 2 saat süren yolculuğun ardından Bandırma'ya gelince almak için yanına gittikleri 'Sushi'nin, ağzından kan geldiğini ve telef olduğunu gören Orhan kardeşler şoke oldu.

Hayvanın ihmal sonucu öldüğünü söyleyen iç mimar İpek ve üniversite öğrencisi kardeşi Orçun Orhan, telef olan köpeği otomobillerine koyup nekropsi (hayvanlara yapılan otopsi) yaptırmak üzere Bursa'da Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'ne götürdü.

Orhan Orçun, "Biz feribota bindiğimizde köpeğimizin arabada kalmasını, dışarıya çıkarmayacağımızı söylemememize rağmen görevliler bunun yasak olduğunu, köpeğin klimalı bölümdeki kafeslere koyulması zorunluluğu olduğunu söyledi. Sorun olup olmayacağını sorunca, 'Feribotta hayvanlar bu şekilde taşınıyor, bir sorun olmaz' deyince köpeğimizi teslim ettik. İki saatlik yolculuğun ardından köpeğimizi almaya gittiğimizde kafeste köpeğimizin ağzında kan ve kusmuk olmuş bir şekilde hareketsiz yatıyordu, sonra veterinere götürdük hayata dönmesi için adrenalin iğnesi yaptılar ama fayda etmedi, veteriner ölümün bir saat önce olduğunu belirterek kesin ölüm sebebini öğrenmemiz için rapor tutup bizi Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesine gönderdi" diye konuştu.

İpek Orhan ise Sushi'nin köpeğimizin daha önceden bir rahatsızlığı olmadığını bildirerek, "Sürekli veterinere görüyor, aşılarını düzenli olarak yaptırıyorduk. Sushi'yi kafese sokmaya çalıştım ama köpek bile girmek istemiyordu. Ben de yetkililere 'Köpeğim buraya girmiyor. Zaten çok havalandırmalı görünmüyor.' dedim. Onlar da bütün köpeklerin buralara girdiğini belirterek, havalandırma konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını söylediler. Ben de 'En azından burada bekleyeyim. Köpeğimi kafese sokmayayım' dedim. Bunu da kabul etmediler. Mecburen kardeşimle zorla kafese soktuk" dedi.

Olayın peşini bırakmayacaklarını belirten İpek Orhan, "Adli Tıp raporuna göre ölüm nedeni kesinleştikten sonra dava süreci işleyecek. Burada çok büyük ihmal var. Veterinerin bize verdiği raporda 'Hipoksi' olarak geçiyor. Vücut ısısının da normalden daha fazla olduğunu belirten bir rapor. Çıkacak kesin sonuca göre durumu değerlendireceğiz" dedi.

Görüntü DÖkümü

Telef olan Sushi'nin sağlıklı görüntüsü ve resimleri

Veterinerlik Fakültesine otopsi için getirilmesi

İpek ve Orçun Orhan kardeşler ile röportaj

Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA, -

===============================================

Hem tümörden, hem diyabet riskinden kurtuldu (2) (Geniş Haber)

ANTALYA'da pankreasındaki tümör zor bir teknikle tamamen temizlenen 37 yaşındaki Havvana Özkurt, pankreasının tamamı alınmadığı için diyabet riskinden de kurtuldu.

Burdur Devlet Hastanesi Plastik Cerrahi Polikliniği'nde sekreter olarak çalışan 1 çocuk annesi Havvana Özkurt, mide ağrısı ve kusma şikayetiyle başvurduğu hastanede pankreasında kitle olduğunu öğrendiğinde şoke olduğunu söyledi. Kendi teşhisinden 2 ay önce teyzesinde de pankreas tümörü teşhis edildiğini anlatan Özkurt, şöyle dedi: "Önce mide ağrısı ile başladı. Bu ağrı şiddetlenince gastroentroloji bölümüne başvurdum. Mide tedavisine başlandı. Ancak, ağrılar geçmedi. Bunun üzerine endoskopi yapıldı ve midede bir şey çıkmadı. Ultrasonografi ile detaylı incelemede pankreasta kitle olduğu belirlenince çok panikledim çünkü teyzemde de aynı sorun vardı." Burdur'daki doktorların kendisini Antalya'ya yönlendirdiğini belirten Özkurt, MR ile kesin sonuç alınamayınca kitlenin iyi huylu olup olmadığını belirlemek için biyopsi yapılması gerektiğini, ancak kitlenin bulunduğu yer itibariyle normal biyopsi yapılamayacağını öğrendiğini belirtti. Özkurt, "Doktorlar endoskopik ultrasonografi diye bir yöntemden söz etti. Onun da sadece Ankara, İzmir ve İstanbul ile Antalya'da Memorial Antalya Hastanesi'nde yapıldığını söylediler. Hemen buraya geldik. Endoskopik ultrasonografi sonucunda ameliyata karar verildi" diye konuştu.

10 DAKİKA SONRA AMELİYAT GÜNÜM BELLİ OLMUŞTU

Memorial Antalya Hastaneleri Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Alihan Gürkan ile görüşmesinde çok rahatladığını anlatan Havvana Özkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alihan hoca o kadar güven veriyor ki insana, ameliyata dair bir şey sormaya bile gerek duymadım. Odaya girdikten 10 dakika sonra ameliyat günü aldık diyebilirim. Daha önce bu ameliyatın çok zor olduğu, dalağın zarar göreceği söylenmişti. Alihan hocaya ilk sorum 'Dalağım zarar görecek mi?' olmuştu. Alihan hoca 'Dalağı alacağız' dedi. Ama o kadar güzel ve gülümseyerek söyledi ki, o an dalağın çok gereksiz bir organ olduğunu düşündüm. 15 Mayıs'ta ameliyat oldum. Şimdi çok iyiyim. Çabuk toparladığımı düşünüyorum. Bu ameliyat sonrası genelde insülin kullanılmaya başlanıyor. Ben kendimi hazırlamıştım. Ama insülin kullanmaya gerek kalmadığını öğrendim."

ZORLAYICI AMELİYATLAR

Prof.Dr. Alihan Gürkan, Havvana Özkurt'un çok özel bir hasta olduğunu belirterek, pankreas ameliyatlarının teknik olarak kendilerini zorlayan, hatta tümörleri çok yüz güldürücü olmayan, genellikle hastalara çok şey veremedikleri hastalık türlerinden biri olduğunu söyledi. Prof.Dr. Gürkan, şöyle dedi: "Ama Havvana'nın bir özelliği vardı. Bu hastalık bir tümör olmasına karşın çok hızlı ilerleyen bir tümör değildi. Üstüne üstlük de çok uzun yıllar yaşam beklentisi olan bir tümördü. Sadece yerleşim olarak bizim yaklaşımımıza sınır getiren bir tümördü. Pankreasın baş kısmına çok yakındı. Bu tümörü ortadan kaldırabilmek için yapılacak ameliyat, pankreasın orta ve kuyruk kısmını almaktı. Ama normal şartlarda hastada çok uzun yıllar yaşam beklentisi var iken, bu yapacağımız operasyon hastayı şeker hastalığıyla karşı karşıya bırakabilirdi. O zaman bir ikilem içindeydik. ya şeker hastalığı ya da tümörün bir kısmının kalması gibi. Böyle bir çıkmazımız vardı."

"ÇOK NADİR YAPILAN BEGER OPERASYONU UYGULADIK"

Hastanın pankreasındaki tümörün yerleşim açısından zor bir bölgede olması karşısında çok nadir yapılan Beger operasyonu uyguladıklarını kaydeden Prof.Dr. Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teknik olarak zor olan ama başardığınızda hem hastanın yaşam kalitesini artıran, onu şeker hastası yapmayan bir ameliyat planladık. Bu ameliyatta pankreasın sadece tümörlü olan kısmını çıkardık. Bu kısmı çıkararak hastayı bu hastalıktan kurtarabiliyorsunuz. Ayrıca geride iki parça pankreas bıraktığınız için hasta şeker hastalığıyla muhatap olmuyor kalan ömründe. Sonuç gayet güzeldi. Diyabeti yok, tümöründen kurtuldu. Bundan sonra da yaşamına normal devam edecek. Tümörü gitti ama pankreası yerinde kaldı. Beger operasyonları zorlayıcı ameliyatlardır. İyi ve deneyimli merkezlerde yapılmalıdır çünkü pankreas ve bağırsak bağlantısını pankreasın hemen ortasına yapmak zorundasınız. Bu zaten başlı başına zor bir bağlantıyken, kısıtlı bir alanda yapacağınız bağlantı riskleri daha da arttır. Bu tip ameliyat, pankreasın agresif giden kanserleri için uygun değildir. Sadece 'Nöroendokrin tümör' denilen yavaş ilerleyen, hastayı diyabetle karşı karşıya bırakmamak için yapılan yani seçilmiş bir hasta grubuna yapılabilecek bir ameliyat. Havvana da biz de sıkıntı yaşamadan çıktık. Mutluyuz."

Gastroentroloji Bölümü'nden Prof.Dr. Yıldıran Songür ise ameliyat öncesi dönemi anlatırken, "Görüntüleme sırasında 14 mm'lik lezyonun karakterini ortaya koyduktan sonra endoskopik ultrasonografi rehberliğinde çevredeki damarlara girmeden lezyona yakın yerlerden biyopsi yaptık. Klasik pankreas kanseri özelliklerinden farklı ama ilerde kansere dönüşecek bir tümördü" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Havvana Özkurt'un hastane içinde görüntüsü

Havvana Özkurt dergi okurken görüntüsü

RÖP 1: Havvana Özkurt

RÖP 2: Prof. Dr. Ülihan Gürkan

Ameliyattan görüntü

RÖP 3:   Prof. DR. Yıldıran Songür

HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

============================================

Kayalıkta mahsur kalan 11 keçi kurtarıldı

KAHRAMANMARAŞ'ta dağda mahsur kalan 11 keçi, dağcılar tarafından 1 saatlik çalışmayla kurtarıldı.

Merkez Onikişubat İlçesi'nin Kurucuova Mahallesi'nde yaşayan Oruç Köse, geçen perşembe günü Kaman Dağı'nın Çamurlu Yaylası'nda otlattığı keçilerden 12'si, yaklaşık 60 metre yüksekliğindeki kayalıklarda mahsur kaldı. Keçilere ulaşmak için ağaçtan merdiven yapan Köse başarısız oldu. Bu sırada düşen keçilerden birinin 4 bacağı da kırıldı. Diğer 11 keçiyi kurtarmak için kendisi ve yakınları 2 gün çalışan oruç Köse, çabaları sonuçsuz kalınca dün AFAD'dan yardım istedi. Bunun üzerine AFAD gönüllü Kahramanmaraş Dağcılık Arama ve Kurtarma (KADAK) Derneği Başkanı Sait Kılıçsallayan ve 3 üyesi bölgeye gönderildi. Keçilerin mahsur kaldığı kayalığın tepesine çıkan Kılıçsallayan ve ekibi, halatlarla keçilerin yanına indi. Daha sonra keçiler halatlarla ayaklarından bağlanıp aşağıya indirilmeye başlandı. 1 saatlik çalışma sonunda 11 keçi kurtarıldı.

Keçilerinin kurtarılmasından dolayı mutlu olan Oruç Köse, Sait Kılıçsallayan ve ekibine teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Kayalıktaki keçiler

Keçilerin kurtarılması

Kılıçsallayan'ın kucağında keçiyi indirmesi

Oruç Köse'nin teşekkür etmesi

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement