Dha Yurt Bülteni-9

1)BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLUNDA İLK YOLCU SEFERİ YAPILDI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Azerbaycan Demiryolları Başkanı Cavid Qurbanov, Gürcistan Demiryolları Başkanı Mamuka Bakhtadze ve Kazakistan Demiryolları Başkanı Kanat Alpispayev Kars Tren Garı'ndan tarihi yolculuğu başlattı. Daha önce yük taşımacılığının yapıldığı Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi güzergahında ilk kez yolcu taşımacılığı 4 ülkenin bakanlarının katılımıyla gerçekleşti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesinin 3 ülkenin ortak projesi olduğunu ve Dünyanın hizmetine sunulan bir proje olduğunu söyledi. Düşünce olarak konuşulan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesinin sona yaklaştığını dile getiren Bakan Arslan, "Bugün Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesinde inşaat ve güzergah boyunca çalışmaları yerinde incelemek görmek için bakanlar olarak zaman zaman bir araya geliyoruz. Bakanları olarak projeyi incelerken başından beri bu proje ve orta koridora olan ilgileri nedeniyle bizimle birlikte olan Kazakistan'dan da Demiryolu Bakanımız yine bizimle birlikte" dedi.  Sürecin Gürcistan'da 7 Şubat 2008 tarihinde imzalan mutabakat zaptı ile resmen başladığını hatırlatan Bakan Arslan, "Bugün birlikte ilk yolculuk seyahati yapıyoruz. Daha önce yükler taşındı ama ilk defa yolculuk seyahati yapıyoruz. Sabah Azerbaycan Demiryolları Bakanımız Cavid Qurbanov bir ifade kullandı; 'bir tarih yazıyoruz' ve bu tarihe sizlerle beraber şahitlik ediyoruz. Bugün Ahılkelek'e kadar gideceğiz. İnşallah kısa süre içerisinde gerek Türkiye tarafındaki gerek Gürcistan tarafındaki çalışmalar 3 ülkenin işbirliği ile inşallah bitmiş olacak ve biz bu hattı özellikle yük taşımacılığı hizmetine sunmuş olacağız. Üç ülkenin ortak Dünyanın hizmetine sunduğu bir projedir ve bu proje emin olun ki en az bizim kadar Kazakistan'ı, Çin'i, Türkmenistan'ı ve Avrupa'nın tamamını ilgilendiriyor. Çünkü başka koridorları düşündüğünüz de çok daha kısa sürede çok daha düşük maliyetlerde yük harekatını sağlayacak projeyi hayata geçiriyoruz. Memnuniyetimiz o dur ki Asya ile Avrupa arasında orta koridorun tamamlayıcısı olan Marmaray'ı çok daha anlamlı hale getirecek olan Demir İpek Yolu Projesini inşallah hizmete sokmanın arifesindeyiz ve biz bu coğrafyadaki kardeşli pekiştirecek, kültürel birlikteliği artıracak, ticareti büyütecek bir projenin bitme aşamasına gelmiş olmasının tanıklığını yaşıyoruz.  Projeye emek veren herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.    Azerbaycan Demiryolları Başkanı Cavid Qurbanov, Gürcistan Demiryolları Başkanı Mamuka Bakhtadze ve Kazakistan Demiryolları Başkanı Kanat Alpispayev de projenin önemine verdikleri değerleri ve projenin bölge için ne kadar önemli olduklarını dile getirdi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Tren yolculuğu

-Bakan Arslan'ın konuşması

(Haber-Kamera: KARS,

=====================================================

2)10 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ SANILAN KADIN, KATİL ZANLISI AĞABEYLERİNİN DURUŞMASINDA ORTAYA ÇIKTI (EK GÖRÜNTÜ )

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlıların çıkarıldığı adliye binasının görüntüsü

Adliyenin tabelası

Gülşen Yüksel'in sağlık fotoğrafı

SÜRE: 20"     BOYUT: 21 MB

Haber: Salih ÜÇTEPE  -Kamera: ADANA,

==================================================

3)MİNİK ALİNDA'NIN ÖLÜMÜNDE İHMAL İDDİASINA SORUŞTURMA İZNİ

YALOVA'da, geçen yıl 10 aylık down sendromlu Alinda bebeğin ihmal nedeniyle öldüğü iddiasına soruşturma izni verilmemesi üzerine anne Deniz Mudanyalı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkemenin itirazı kabul ederek, soruşturma izni vermesi üzerine Deniz Mudanyalı, yargı sürecini yeniden başlatacaklarını söyledi.

İstanbul'da Şişli Etfal Hastanesi'nde bağırsak ameliyatı olan 10 aylık Down sendromlu bebeği Alinda'nın ameliyattan bir hafta sonra 19 Aralık 2016 tarihinde rahatsızlanması nedeniyle anne Deniz Mudanyalı, ishal şikayeti nedeniyle bebeğini Yalova Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürdü. Acil Tıp Doktoru E.T.D.'nin çocuğunu muayene etmediğini iddia eden anne Deniz Mudanyalı, doktor tarafından çocuğuna bağırsak düzenleyici ilaç reçete edilerek gönderildiğini söyledi. Bunun üzerine olaydan 2 gün sonra çocuğunun öldüğünü söyleyen anne Mudanyalı, olayda doktorun ihmali olduğunu iddia ederek savcılığa başvurdu. İl İdare Kurulu'nun soruşturma izni vermemesi üzerine savcılık soruşturma başlatmadı.

Acılı anne, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz etti. Acılı annenin itirazını inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, "Ceza yargılama hukukuna göre bir değerlendirme yapılması gerektiği anlaşıldığından itirazın kabulüne, soruşturma izni verilememesine ilişkin kararın kaldırılmasına, adı geçen hakkında soruşturma izni verilmesine" oy birliyle karar aldı.

DOKTOR HAKKINDA DAVA AÇILACAK

Ailenin Avukatı Uğur Altuğ, bundan sonraki süreçte itiraz dilekçelerini savcılığa sunacaklarını söyledi. Avukat Altuğ, şöyle dedi:

"Olayda doktor ihmali olduğunu düşünüyoruz. Doktora anne tarafından çocuğunun ameliyatlı olduğu söylenmesine rağmen gerekli tetkikler yapılmıyor. Muayene dahi edilmiyor. Çocuğun otopsi raporunda bazı bölgelerde saptamalar tespit edilememiştir denilerek doğal ölüm olduğu belirtilmiş. Ancak bizim burada asıl itiraz ettiğimiz nokta adli tıp raporu değil, doktorun çocuğun tanı ve tedavisinde tıp disiplininin üzerine izafe ettiği dikkat ve özeni göstermeyerek, çocuğun ölümüne mani tedbirleri almaması. İstanbul İdare Mahkemesi de oy birliğiyle soruşturma yapılmasına onay verdi. Bu konuda savcılık iddianame hazırlayacak. Bu iddianameye göre hareket edeceğiz. Hem ceza davası hem de tazminat davası açacağız."

Alinda'nın ölümünde ihmal bulunduğunu öne süren gözü yaşlı anne Mudanyalı ise  gerekirse haklarını aramak için konuyu AİHM'e kadar taşıyacağını söyledi. Deniz Mudanyalı, şöyle dedi:

"Bebeğimi 21 Aralık'ta kaybettim. O günden bugüne mücadelemi sürdürüyorum. Acımız dinmedi. Bu doktorun cezalandırılmasını istiyorum. Sağlık Bakanlığı'nın da doktor hakkında kınama cezası verdiği belirtiliyor. Çocuğuma bir tek dışkı testi yapıldı. Ameliyatlı olduğunu ve Down sendromlu olduğunu söylememe rağmen bir muayene yapılmadı. Kendisi yapmıyor ya da anlamıyorsa çocuk doktoruna sevk edebilirdi. Bunu da yapmadı. Yaptığı sözlü savunmada da 'Ben muayene testi yapmak istedim, aile kabul etmedi' demiş. Çocuğunu kaybeden bir anne olarak beni en çok üzen şey de bu oldu. Doktorun gerekli tetkikleri yapmadığı için görevini ihmal ettiğini düşünüyoruz."

Görüntü Dökümü

---------------------

-Anne ile röportaj

-Bebeğin yaşarken çekilmiş görüntüsü

(boyut: 217 mb) (süre: 6.48 dk)

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -

=======================================================

4)HASTANEYE GİTMEK İÇİN EVDEN ÇIKAN SELİN'DEN 2 GÜNDÜR HABER YOK

İZMİR'in Kınık ilçesindeki evinden Bergama'daki hastaneye gitmek için çıkan 20 yaşındaki Selin Savaş'tan iki gündür haber alınamıyor. Anne Ayşe Savaş, kızının hayatından endişe ettiğini belirtip, polise kayıp başvurusunda bulundu. Kınık'ın Poyracık Mahallesi'nde annesi Ayşe Savaş ve ağabeyi Aslan Savaş ile tek göz odada yaşayan Selin Savaş, geçen 17 Temmuz sabahı, komşuları Fatma Yorulmaz (59) ile hormon bozukluğu nedeniyle tahlil örneği verdiği Bergama Dr. Faruk İlker Devlet Hastanesi'ne gitti. Evden çıkarken 'Hastanedeki işimi bitirip, saat 09.30 gibi gelirim, kahvaltıyı birlikte yaparız" diyen kızının bekmesine rağmen uzun süre dönmemesi üzerine Ayşe Savaş, büyük kızı Sultan Pala ile Fatma Yorulmaz'ı arayıp, Selin'i sordu. Yorulmaz, "Selin, bana sen burada bekle ben geleceğim deyip, acil servisin kapısından çıktı. Fakat bir daha kendisini göremedim" dedi. Ayşe Savaş, kızının telefonlarına cevap vermemesi, gidebileceği yerlerde de bulunaması üzerine Bergama İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gidip, kayıp başvurusunda bulundu.

Ailenin başvurusu üzerine polis harekete geçi, genç kızın gidebileceği güzergahtaki kamera kayıtlarının yanı sıra facebook hesabındaki arkadaşlarını ve paylaşımlarını incelemeye aldı.

"ÖLÜYORUM ANNE"

Savaş'ın sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasında ortadan kaybolmadan 1 gün önce "Benim mutluluğum kimin canını incitiyorsa onlara sesleniyorum. Durun, daha yeni başlıyoruz. Boş bakan gözlere sahibim. Yorgunluk mu? Tükenmişlik mi? Hissizlik mi? Adını siz koyun. Halim kalmadı artık. Önce canımıza can kattılar, sonra tertemiz kalbimizi kirletip kendileri temizmiş gibi davrandılar. Canımızdan ettiler" yazdığı görüldü. Savaş'ın, ortadan kaybolduğu 17 Temmuz günü saat 06.22'de de yine sosyal paylaşım sitesindeki sayfasından, "Çıkmaz bir sokaktır oynadığım sahne, Nereye dönsem aynı mahalle... Ölüyorum anne" yazılı paylaşımda bulunduğu dikkati çekti. Açık lise öğrencisi olan Savaş'ın hastaneye gitmeden önce defterine, 1 yıl önce kalp krizinden ölen babası Hüseyin Savaş'a hitaben, "Babamı çok özledim. Babama gidiyorum" diye yazdığı da öğrenildi.

"BAŞINA BİR ŞEY GELMESİNDEN KORKUYORUM"

Kızımın başına bir şey gelmesinden korktuğunu söyleyen tarım işçisi Ayşe Savaş, "İki gün oldu, kızımdan hale bir haber yok. Kızımın herhangi biriyle gönül ilişkisi olduğunu bilmiyorum. Yalnız kızım bana, 'Bu pazar günü beni istemeye gelenler olacakmış' dedi. Ben de kendisine 'Buyursunlar gelsinler. İyi bir aile ise veririz' dedim. Kızımın bir an önce bulunmasını için yetkililerden yardım istiyorum" dedi.

Sultan Pala da kardeşinin ortadan kaybolmasından sonra sosyal medya hesabında ve evdeki defterinde intiharı akla getiren notlar bulduklarını belirtip, "Notların olduğu kağıtları polis bizden aldı. Kardeşimin bilinen psikolojik herhangi bir sorunu yoktu. Ancak, babamız Hüseyin Savaş'ı bir yıl önce kalp krizi sonucu kaybetmemiz nedeniyle bunalıma girip kendisine zarar vermesinde korkuyorum. Kardeşimin hayatından endişe ediyoruz. Sağ olduğunu bilelim yeter" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------:

-İki gündür haber alınamayan Selin Savaş'ın fotoğrafları

-Anne Ayşe Savaş ile röp.

-Abla Sultan Pala ile röp.

-Selin Savaş'ın annesi ve ağabeyi ile yaşadığı tek göz evden görüntü

-Bergama Dr. Faruk İlker Devlet Hastanesi Acil Servisi'nin dışarıdan görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

(KJ Haber-Kamera: Cevdet ŞEN/ KINIK (İzmir),

===================================================