Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, New York'ta

NEW Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ülkelerin önceliğinin kriz ve çatışmaları engellemek olması gerektiğini belirterek, "Bu nedenle, diplomasi ve arabuluculuğu tam zamanında ve etkin kullanmaya ihtiyacımız var." dedi.

Arabuluculuk Dostlar Grubu Bakanlar kahvaltısında konuşan Çavuşoğlu, arabuluculuk sisteminin önemine dikkati çekerek, çatışmaların barışçıl şekilde sonuca ulaşması için bu sistemin daha etkili hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Çavuşoğlu, bu nedenle "Barış İçin Arabuluculuk" girişimini hayata geçirdiklerini ve "Dostlar Grubu"nu kurduklarını ifade etti.

Geçen bakanlar toplantısından bu yana gruba 3 yeni üyenin daha katıldığını söyleyen Çavuşoğlu, Honduras, Avusturya ve Slovakya'nın katılımıyla üye sayısının 52'ye ulaştığını belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda arabuluculuk üzerine alınan yeni kararın, grubun bu alanda çalışmaları için önemli bir katkıya sahip olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Çözümü zor çatışmalarla karşı karşıyayız. Bu çatışmalar çok sayıda sivili etkiliyor ve insani kriz ve trajedilere yol açıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu'nun rakamlarına göre, geçen yıl savaş nedeniyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan kişi sayısı 65,3 milyonu buldu. Suriye ve Irak'ta yaşanan şiddetli çatışmaların, sınır komşusu olan Türkiye'ye olumsuz etkileri söz konusudur. Türkiye, 3 milyonun üzerinde Suriye ve Irak vatandaşını ağırlamaktadır. Dahası, milyonlarca kişi en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumdadır. Dünyada ilk kez geçen Mayıs'ta İstanbul'da yapılan Dünya İnsani Zirvesi, küresel düzeyde artan insani kaygıları ortaya koymaya yönelik bir dönüm noktası olmuştur."

Türkiye olarak, arabuluculuk çabalarının görünürlüğünü artırmak amacıyla Finlandiya ile ortak taahhütte bulunduklarını ifade eden Çavuşoğlu, eş başkan olarak da arabuluculuk çalışmalarında insani boyuta odaklanmak istediklerini vurguladı.

Mevlüt Çavuşoğlu, acil insani krizlerin nasıl önleneceğini sorma zamanının geldiğini belirterek, "Önceliğimiz elbette ki kriz ve çatışmaların olmasını engellemek olmalıdır. Bu nedenle, diplomasi ve arabuluculuğu tam zamanında ve etkin kullanmaya ihtiyacımız var." diye konuştu.

Bu çabaların başarısızlığa uğraması halinde "Çatışmalar sürmekteyken insani sorunların üzerine nasıl eğilebiliriz" sorusunun karşılarına geldiğini anlatan Çavuşoğlu, sivillerin korunmasının hem yasal hem de ahlaki olarak uluslararası yasaların koruması altında olduğunun altını çizdi.

Herhangi bir durumda, arabulucular için ilk adımın şiddet ve ateşkesin sona erdirilmesi olması gerektiğinin kaydeden Çavuşoğlu, ihtiyacı olan kişilere zamanında yardım ve koruma sağlanmasında arabulucuların insani bir rol oynayabileceğine dikkati çekti.

İnsani krizleri sona erdirmek için, çatışmaların kökünde yatan nedeni anlamanın çok önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, aksi takdirde gerçek bir çözümün bulunamayacağını söyledi. Çavuşoğlu, "Acil insani ihtiyaçlar, çatışmaların politik, ekonomik ya da sosyal içeriğinden soyutlanamaz." görüşünü dile getirdi.

Arabuluculuk çalışmalarının yardım amaçlı yaklaşımın ötesine geçerek kapsamlı hale getirilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Çavuşoğlu, bunun yanı sıra insani bakış açısıyla sürdürülebilir barış ve istikrara ulaşmak için çatışma sonrası dönemlerle nasıl başa çıkılması gerektiği hususunun da önemli olduğunu anlattı. Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Şiddetli krizler hala milyonlarca insanı etkilerken, yapılması gereken çok şey var. Arabuluculuğun inşasında uluslararası, bölgesel ve ulusal düzeyde teknik kapasitesini geliştirmeliyiz. Arabuluculuk aktörleri arasında koordinasyonu güçlendirmeliyiz. Ayrıca arabuluculuk konusunda farkındalığı sağlamak için bu grubun görünürlüğünü artırmalıyız.

Birleşmiş Milletlerin yeni genel sekreterini, arabuluculuğun önemini açıklayıcı bilgiler ortaya koyması ve bu grubun çalışmalarına dikkat çekmesi için cesaretlendirebiliriz."