Erdoğan İzmir'de

KONUŞMAK İÇİN EZAN'IN BİTMESİNİ BEKLEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ESİAD'daki toplantının ardından Bayraklı İlçesi'ne geçip Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi'nin açılışına katıldı. Ziraat Bankası tarafından yapılan binanın önündeki miting alanına gelen Başbakan Erdoğan'ı, yağmur altında bekleyen yaklaşık 20 bin kişi karşıladı, alkışladı. Diğer illerden de vatandaşların otobüslerle meydana geldiği görüldü. Kızılay bayrakları taşıyan ve şapkaları giyen vatandaşları selamlayan Başbakan Erdoğan, sahnede kendisini bekleyen çocukları öptü, verilen çiçekleri aldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, merkezin açılış sürecini ve ilerleyen günlerdeki hedeflerini anlattı. Alkışlarla ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, "Kan Merkezi'nin İzmir ve diğer bölgedeki illere hayırlı olmasını diliyorum. Bu merkezin yapımında emeği geçen başta Kızılay olmak üzere tüm kurumlara, tüm şahıslara teşekkür ediyorum. Merkezin personeline de başarılar diliyorum. Arsayı bağışlayan belediye ve binanın yapımını üstlenen Ziraat Bankası'na özellikle teşekkür ediyorum. Kanın tek kaynağı insandır. Geçmişte maalesef kan bağışı noktasında yeterli hassasiyet oluşmadığı için büyük sıkıntılar yaşadık. Sağlık Bakanlığı'mızın reformlarıyla kan bağışı ve temini konusunda Türkiye çok farklı bir konuma yükseldi" dedi. Bu sırada ezanın okunması nedeniyle Başbakan Erdoğan konuşmasına ara verdi. Ezanın bitmesinin ardından konuşmasına devam eden Başbakan Erdoğan, "2004 Yılında 300 bin olan kan ihtiyacı, geçtiğimiz yıl bir milyonu aştı. 2011 yılında kan merkezi, ülkemizin yüzde 70'ini karşılayacak seviyeye ulaştı. 2012'de bir milyon 800 bin ünite kanın tamamını karşılamak, amacımız. Kızılay'ın buna erişeceğine inanıyorum. Biz köklü bir tarihin, zengin bir kültürün mensuplarıyız. Bize küçük düşünmek yakışmaz. Biz küçük düşünemeyiz. Küçük hedeflerle yetinemeyiz. İçimize kapanamayız. Sekiz yıl önce çok büyük hedefler koyduk. O gün buna inanmayanlar oldu. Ama biz azmettik, kararlı davrandık. Sekiz yılın sonunda hayal gibi tüm hedeflere yaklaştık. O hedeflerin çoğunu yakaladık. Biz, bir yandan Hakkari'nin, Iğdır'ın, Van'ın köylerine kadar giderken, dünyanın en ücra yerlerine kadar ulaşmanın mücadelesini de verdik. Mikro politikalarla uğraşırken, makro politikaları ıskalamıyoruz. Türkiye'nin her alanda büyümesinin mücadelesi içindeyiz. Türkiye'yi ekonomik yönden dış politikayla büyütmenin mücadelesi içindeyiz. Bakın, 8 yıl önce Ankara'dan başını uzatamayan bir Türkiye vardı. Yanıbaşındaki depreme ulaşamayan bir Türkiye vardı. Bugün, Melbourne, Toronto, Kosovada'taki Türklere ulaşan bir Türkiye var. Bugün, artık Libya'daki 30 bine yakın işçisini herhangi bir sıkıntı yaratmadan tahliye eden bir Türkiye var. Siz, kendi işçilerinizi tahliye ettiniz. Bizim vatandaşlarımızı da tahliye edin diyen 40 yakın ülkenin de 10 bine yakın insanını tahliye eden bir Türkiye var" dedi.

GÜNDEM BELİRLEYEN TÜRKİYE

Başbakan Erdoğan, "Artık, gündemi belirlenen bir Türkiye yok. Dünyada gündem belirleyen Türkiye var. Libya'dan 822 Suriyeliyi tahliye ettik. Onların içinde hamile de var, çocuk da. Suriye'nin Ankara Büyükelçisi açıklamasında, `Türkiye mükemmel bir iş çıkardı' diyor. İşte Türkiye bu" diye konuştu.

"SADECE MÜSLÜMANLARA YARDIM ETMEDİK"

Başbakan Erdoğan, "Türkiye ekonomik olarak büyürken, dış politikadaki etkinliği artarken, bazı kurumlarımızda Türkiye'nin adeta yumuşak gücü oldular. TRT'nin ulusal yayınlarından övgüyle söz edildiğini duydum. Bundan daha büyük gurur olur mu. Ancak tüm bu kurumlar arasında Kızılay, müstesna bir yere sahip. Haiti, Şili, Pakistan, Filistin'de Kızılay var. Faaliyetleri göğsümüzü kabarttı. Kızılay Türkiye'nin artık alan eli değil, veren elidir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde mağdur kalanlara elimizi biz uzattık. Sadece Müslümanlara değil Budistlere de yardım ettik. TOKİ konutları yaptık onlara. Bu bizim hoşgörü anlayışımızı gösteriyor. Farklı dinlere mensup olanlara da yaklaşımımızı gösteriyor. Darfur'da yaklaşık 500 bin kişiye sağlık hizmeti verdik. Binlerce kişiye yardım eli uzattık. Tonlarca yardım malzemesi gönderdik. 2005 depremi sonrası iki milyon kişinin ihtiyacını karşıladı. 2008'de 12 bin kişinin ihtiyacını karşıladı. Sonuç olarak Türkiye dışında 2003 yılında Türkiye dışında 2 milyon dolarlık bir harcamayla 209 bin kişiye ulaşan Kızılay, 2010 yılında 4 milyon insanın imdadına yetişti. Kızılay'ın toplam yardım miktarı 185 milyon dolar. 18 milyon 480 bin kişiye ulaştık. Kızılay yurt içindeki faaliyetlerini de kat ve kat arttırdı. Sel felaketlerinden yangınlara kadar Kızılay, vatandaşlara elini uzattı. Bir kez daha onları kutluyor, başarılarının artarak devamını diliyorum. Türkiye böyle bir ülke oldu. Türkiye bu seviyelere ulaştı. Türkiye 81 iliyle büyürken, dünyada saygın bir konuma yükseldi" dedi.

Başbakan Erdoğan, son olarak, "İzmir, Ege'nin incisi. Buraya 8 yılda büyük yatırımlar yaptık. 6 bin 278 dersliğin yapımını tamamladık. 38 bin 257 bilgisayar gönderdik. Sağlıkta, adalette aynı şekilde. Çevre yollarını bitirdik. Şimdi İzmir- İstanbul otoyolunu yapıyoruz, temellerini atıyoruz. Bugün Ege Ray'ın açılışını yapacağız. Gördes Barajı'ndan biz su getirdik. Bunlar, siz bizlere inandığınız sürece, bu süreç aynen devam edecektir. Bölge Kan Merkezi'nin hayırlı olmasını diliyorum. Herkesi kutluyorum. Hayırlı olsun diyorum" diye konuştu.

KAN BAĞIŞI ÇAĞRISI

Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan, kalabalığa, "Yılda en az bir kere kan verin" diye çağrıda bulunduktan sonra kurdeleyi kesti, Merkezi gezdi.

Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi'nin yakınındaki apartmanlardan birinde, bir kadın "Başbakanım bizi dinleyin" yazılı döviz açtı, ancak sonra içeri girdi.