Ezgin: Bölge Halkı Adam Gibi Çözüm Sürecini Dört Gözle Bekliyor - Son Dakika
Güncel

Ezgin: Bölge Halkı Adam Gibi Çözüm Sürecini Dört Gözle Bekliyor

Ezgin: Bölge Halkı Adam Gibi Çözüm Sürecini Dört Gözle Bekliyor

Çözüm-Der Genel Başkanı Ercan Ezgin, bölge halkının adam gibi bir çözüm sürecini dört gözle beklediğini söyledi.

05.10.2015 17:03

Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DER) Genel Başkanı avukat Ercan Ezgin, çözüm süreci ve gündem ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle bölge halkının büyük ekseriyetinin göz bebeği gibi koruyup kolladığı, son bir şans olarak görüp güçlü bir şekilde destek verdiği çözüm sürecinin, PKK tarafından ateşkesin sona erdirilmesiyle yapılan saldırılar, çıkan olaylar neticesinde meydana gelen ölüm ve olaylar ile can çekişir bir hali vaziyet aldığını belirten Ezgin, çözüm sürecinde daha önceden başlayan kısmi zaafiyet haykırışları ve kırmızı alarm çanlarının çalması neticesinde yeni bir tartışma ve evre yaşandığını söyledi.

Ancak bu tartışmaların ağırlık olarak baştan beri çözüm sürecinin özüne ve içeriğine tümden karşı olanların siyasi fırsatçılık kokan söz ve eylemleriyle "vatana ihanet, yüce divan, istifa" gibi akıl zorlaması çağrılar dile getirildiğini anlatan Ezgin, "Kim ne derse dersin "çözüm süreci" yapılan hatalar ve ihmaller bir tarafa bırakılırsa özü ve amaçlanan ulvi hedefi itibariyle "Türkiye Cumhuriyeti devletinin 100 yıllık bir Kürt sorununda ilk defa kavgasız, ölümsüz ve silahsız bir şekilde diyalog, uzlaşı ve istişare ile çözümünü amaçlayan çok rasyonel ve çok insani bir yoldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin amaçlanan en büyük demokrasi ve insanlık hareketiydi" dedi.

Toprak doydu, yürekler bıktı

Çünkü insanların ölümünün ve gençlerin toprağa düşümünün çoktan mezarları doyurup, anaların yüreğini de bıktırdığını kaydeden Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DER) Genel Başkanı avukat Ercan Ezgin, şunları söyledi:

"Kısa sürede de meyvelerini vermeye başlamıştı, siyasi, sosyal ve kültürel sorunların çözümünde büyük adımlar atılmıştı, büyük reformlar yapılmıştı. Toplumda büyük rahatlama sağlamıştı, insanlar yarınlara daha umutlu bakıyordu. Çözüm süreci yaşanmış 30 yıllık kirli savaşın meydana getirdiği kirli ölümcül geçmişin ve hatıraların ardından, denenmiş güvenlikçi ve çatışmacı yollardan sonra "siyasi çözümü ve siyasi teması" mümkün kılan bir düzlem oluşturdu. Çünkü kamu düzeni ve kamu güvenliğinin olmadığı, kavganın yaşandığı bir ortamda siyasi çözümü konuşmak ve Türkiye toplumundan büyük destek almak zaten mümkün değildi. Çözüm süreci belki çözümün kendisi değildi ama çözüme götürecek zorlu ve sabır gerektiren meşaketli bir patika yoldu.

"Cenaze yerine çiçek toplanmalı"

Bir başka husus çözüm sürecinde insanlar barışın ve kardeşliğin renklerini ve güzelliklerini gördüler, damak tadını aldılar, yayla ve dağlarda cenaze yerine çiçek toplamanın, kardeşlik türküleri söylemenin zevkini tattılar. Yani ölüm ve kavganın hiçbir getirisi olmadığını, ilk defa denenmiş barışçıl bir yolun olduğunu kabul ve idrak ettiler. Kürtler üzerinde oynana oyunlar, oluşturulan birçok kirli tezgahlar gezi eylemlerinden tutun, bir çok kitlesel eylem de çözüm süreci sayesinde boşa çıktı. Yapılan "halkın silahlı direniş çağrıları, devrimci ayaklanmaları, hendek ve tünel kazılması çağrıları" yerini tam anlamıyla bulmuyorsa özellikle Kürtler sokaklara dökülmüyorsa bu çözüm sürecinin Kürtlere verdiği barış ortamının güzelliği ve yarattığı olumlu alternatifliğidir.

"Silahların susup, siyasi kanallar açık tutulmalı"

Muhakkak ki çözüm sürecinde devletinde eksiklik ve aksaklıkları oldu, bazı konularda belki elini çabuk tutmadı, dört dörtlük bir yol haritası ve stratejisinin yokluğu, İslami camiaların süreçte ihmal edildiği, muhatap alınmadığı, bölgenin silahlanmasının önlenmesi konusunda istihbarat ve güvenlik zafiyeti yaşandığı da dile getirebilir. Ancak bölgenin Arap baharı safsatasıyla yangın yerine döndürülmesi, yüzyıllardır orta doğuda yaşayan halkların etnik ve mezhepsel temellere dayandırılarak cebir ve şiddet ile bölüştürülüp, parçalattırılması girişimleri, yurt içinde de birçok sıkıntılarla mücadele edilmesi durumu karşısında çözüm süreci hatırına belki yapılmayan operasyonlar, çıkmayan çatışmalar tamamıyla çözüm sürecinin olumlu silahsızlanma nihayetine ermesi umuduyla iyi niyetli beklentiler ve girişimlerdi. Ancak dünyanın birçok ülkesinde benzer "ayrılıkçı etnik temele dayanan şiddet hareketlerini" çözmeye çalışan bütün ülkelerde öncelikle silahlar susmuştur ve ondan sonra siyasi kanallar açılarak çözüm bulunmaya çalışılmıştır. Türkiye'de muhakkak ki bu sorunun çözümü için siyasi ve sosyal büyük bir risk alınmıştı ve alınması da şart gibi görünüyordu.

"İnsanlar umutla yarınları bekliyor"

Ancak alınan bu riskin, denenen bu insani yolun bugün gelen cenazelerin, çıkan olayların, patlayan silahların baş sorumlusu olarak çözüm sürecini görmek ve göstermeye çalışmak sanki 30 yıllık geçmişte hiç ölüm olmamış,hiç katliam yaşanmamış, batıda ve doğuda PKK tarafından hiç bombalı saldırı yapılmamış gibi gösterip çözüm sürecini idama götürmek büyük bir yanlıştır ve siyasi bir kirli hesaptır. İnsanlar, özellikle Kürtler bugün eğer bütün çağrılara rağmen sokaklara çıkmıyor, tahriklere gelmiyor ve kışkırtmalara kanmıyorsa bu çözüm sürecine olan inanç ve kavgaya duyulan nefrettendir. Çünkü denenmiş ve olumlu sonuç alınmış çözüm süreci ve kardeşlik süreci orada duruyor ve ölümün karşıtı olarak insani bir alternatif olarak bekliyor. Bu umutla, her kavganın bir sonu ve barışı vardır, bu ölümler böyle devam edemez düşüncesiyle insanlar yarınları bekliyor.

"Bölge halkı adam gibi çözüm sürecini dört gözle bekliyor"

Bölge halkı istismar edilmeyecek, zaafiyet gösterilmeyecek, bölgede alternatif devlet görüntüsü vermeyecek, Türkiye cumhuriyeti üniter devletinde anayasal, eşit ve özgür vatandaşlar olarak yaşatmaya giden yolda emin adımlar atacak" adam gibi çözüm sürecini dört gözle bekliyor. Normalleşme ve siyasi diyalog kanallarının tekrardan açılması, buzdolabından olan umutların yeniden yeşermesi için, PKK tarafından yapılan bu saldırıların son bulması, Silahın Türkiye toprağından ve gündeminden çıkarılması, sorunların çözümünün de silah yerine siyasetin eline ve halkın vicdanına terk edilmesi ve devletin de tekrardan demokratik adımlarına, insani ve vicdani düzenlemelerine, çözüm sürecinin devamına kaldığı terden adım atması büyük elzemdir ve bölge halkı ile bölge STK'larının çok insani beklentisidir"

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Ezgin: Bölge Halkı Adam Gibi Çözüm Sürecini Dört Gözle Bekliyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement