Faik Öztrak Eler'e Teşekkür Etti - Son Dakika
Güncel

Faik Öztrak Eler'e Teşekkür Etti

Faik Öztrak Eler\'e Teşekkür Etti

Ahmet Eler ile CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak biraraya geldi.

31.10.2012 16:49

Öztrak;Sivil Toplum Kuruluşları'nın ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik manada gelişmesi için çok kritik köprü görevi gördüğünü ve Keyiad'ın da bu noktada bölgeye duydukları sevgi ve hizmet etme unsurunu işin merkezine koyarak ciddi çalışmalar içinde bulunduğunu belirtti.

Keyiad'ın bu başarılı çalışmalarını takip ettiğini, desteklediğini söyledi ve Eler'e teşekkür etti.Keyiad Başkanı Eler'de Öztrak'a hiçbir zaman homojen bir düşünce tarzı benimsemediklerini söyledi,farklı her fikri yönetimlerinde değerlendirerek ve toplumsal faydayı esas alarak iş yaptıklarının altını çizdi.

Bunun sonrasında Eler, Türkiye'nin en iyi yetişmiş ve en önde gelen iktisatçılarından biri ve annesi tarafindan da Keşanlı olan Faik Öztrak ile bir araya gelmişken soru cevap şeklinde ekonomiye ilişkin değerlendirmeler yapmasını kendisinden rica etti ve ilgili soruları yönellti.

ELER:Merkez Bankasının da her zaman üzerinde durduğu büyümenin üçlü sacayağı olan fiyat istikrarı,finansal istikrar ve verimlilik artışı unsurlarını da gözönüne alarak Türkiye Ekonomisinin 2012 yılı başından bugüne kadar olan büyüme politikasını değerlendirirmisiniz?

ÖZTRAK:Bu yıl enflasyon hedefi % 5 olmasına karşın, Eylül itibariyle yıllık enflasyon % 9'un üzerinde. Yılsonunda % 7,5 civarında bir enflasyon olursa mutlu olacağız. Hükümette son getirdiği Orta Vadeli Programda bu yıl için % 7,4 enflasyon tahmini koydu. Enflasyon hedefindeki sapma iyimser tahminle % 42 olacak. Dolayısıyla daha ilk sacayağında istikrar çökmüş durumda. Finansal istikrar 2011 seçiminden sonra hatırlandı. Seçimlere kadar ekonomi de sıcak para ile hem aile hem de şirket borçlarının şişmesine seyirci kalındı. Simdi bunun bedeli ödeniyor. İnsanlarımız borçlarını ödemekte giderek zorlanıyor. Ekonomide toplam verimlilik düzeyi halen 2007 düzeyini yakalayamadı dolayısıyla her üç sac ayağında da sıkıntı var. Büyümeye gelince Hükûmet bu yıl için % 4 dedi, ancak simdi % 3,2'ye razı oldu. Bunun da altında kalınması riski var. Vatandaşın geliri artmayınca hem borcunu ödeme hem de harcama yapma imkânı da giderek azalıyor. Bu da büyümeyi aşağı çekiyor.

ELER:Ekonomik verilere dayalı olarak son yılların en düşük işsizlik oranına gerilememizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

ÖZTRAK: Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci üç ayında beklentilerin altında büyümesine, ailelerin tüketiminin, özel sektörün yatırım harcamalarının 2009 krizinden bu yana ilk kez düşmesine, imalat sanayi kapasite kullanım oranının yılbaşından bu yana sürekli gerilemesine, tüketici güveninin azalmasına rağmen Türkiye'de işsizlik gerilemektedir. Böyle bir denklemle dünya üzerinde işsizliği düşürebilen tek ülke Türkiye'dir. Haziran itibariyle İş-Kur'un kayıtlı işsiz sayısı, son bir yılda, yüzde 36 artarken; TÜİK' in aynı dönemdeki işsiz sayısı nasıl yüzde 12 düşmüştür. 2011'in Haziran ayında TÜİK 2,5 milyon işsiz tespit ederken, İş-Kur kayıtlı işsiz sayısını 1,5 milyon olarak ilan etmiştir. Bir yıl içinde aradaki 1 milyon kişilik fark kapanmış İş-Kur'un rakamları TÜİK'in rakamlarını yakalamıştır. Oysa yöntem itibariyle bunun olması imkânsızdır. Çünkü TÜİK'in işsiz sayıları anketle türetilip ekonomideki tüm işsizleri kapsarken, İş-Kur'un rakamları sadece kendine başvuranları göstermektedir. Bu durumda ya İş-Kur'a kaydolmayan işsiz kalmamıştır ya da TÜİK işsizliği düşük tahmin etmektedir.

ELER:Son dönemde yapılan zam paketine ilişkin olan değerlendirmeleriniz nedir?

ÖZTRAK: Son zamlar neticesinde vatandaşın doğal gaz faturası bir yılda yüzde 30,4, elektrik faturası da yüzde 20 arttı. Zamlar bununla da kalmayacaktır. İlerleyen aylarda iğneden, ipliğe her şeye zam gelecektir.

Akaryakıttan aldığı vergide dünya ikincisi olan hükümet son yaptığı vergi artışlarıyla birinciliğe oturdu. Boğazından kesip borç taksitlerini ödeyerek ev sahibi olanların tapu harçlarına zam yaptı. Yüksek vergiler nedeniyle kaçağın ayyuka çıktığı içkilerden alınan vergileri daha da artırdı.

Tüm bunlar olurken Merkez Bankasını ekonomiyi aşırı sıkmakla suçlayan bakanlar ekonomiyi boğacak bu kararlara imza atıp ne yaptıklarını bilmediklerini bir kere daha gösterdiler.

Bu zamlar borç yükü altında ezilen ailelerin bütçelerini daha da zorlayacaktır. Son dönemde ekonominin yavaşlaması nedeniyle zorlanan inşaat, otomotiv ve ulaştırma gibi sektörler satış ve üretimde daha da sıkıntı çekeceklerdir. İşçi çıkarmak zorunda kalacaklardır.

Ekonomiden sorumlu Bakanların biri frene basalım derken diğeri gaza basalım demektedir. Araba şarampole yuvarlanmak üzereyken bakanlar direksiyona kimin geçeceği kavgasına tutuşmuştur. Bu kavganın sonunda 70 milyon vatandaşımızın acil servis kapısına düşme, evinin tapusunu, arabasının ruhsatını bankalara kaptırma riski vardır.

ELER:Bu yıl içinde cari açığın önemli bir ölçüde azalmasına etkisi olan İran'a yapılan altın ihracaatı için değerlendirmeleriniz nedir?

ÖZTRAK: Bu yılın ilk sekiz ayında altın ticaretinin dış ticarete önemli katkı yaptığı anlaşılıyor. Ağustos'ta ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre, % 14,5 artarken; altın dışlandığında ihracatın aynı dönemde % 4,4 gerilediği görülüyor.

Ocak-Ağustos döneminde ise, yine geçen yılın aynı dönemine göre, ihracatın artış hızı % 12,8 iken; altın dışlandığında aynı artış hızı % 2,6'ya geriliyor.

Yine geçen yılın ilk sekiz ayında 71,8 milyar dolar olan dış ticaret açığının bu yılın aynı döneminde 56,6 milyar dolara indiği dikkati çekiyor. Dış açıktaki 15,2 milyar dolarlık bu düzeltmenin 6,6 milyar doları ise altın ticaretinden kaynaklanıyor.

Ortaya çıkan tablo cari açığın ekonomideki yavaşlama ve altın ticaretiyle gerilediğini diğer yandan finansmandaki kırılganlığın devam ettiğini göstermektedir.

Cari açığı iç talebi kısarak ve altın ticaretinin yaptığı katkıyla düşürmenin sınırlarına gelinmiştir. Nitekim bazı bakanlar ve iş âlemi seslerini yükseltmeye başlamışlardır. Talebi canlandırmak için para politikasına başvurmak ise bugüne kadar azaltılmaya çalışıldığı söylenen kırılganlıkları yeniden canlandıracaktır.

Türkiye büyüme cari açık sarmalından dünyada beklenen üçüncü parasal genişlemeye umudunu bağlayarak çıkamaz. Yapılması gereken küresel sermaye hareketlerinin sanayinin rekabet gücünü tahrip etmesini önleyecek tedbirleri almak, dış ticarete konu malları üreten sektörlerin rekabet gücünü artırmak, cari açığın finansman kalitesini artıracak tedbirleri uygulamak ve yapısal önlemlerle bütçenin esnekliğini artırmaktır.

ELER:Merkez Bankasının 2012 yılında uyguladığı para politikası için genel anlamdaki düşünceleriniz nedir?

ÖZTRAK: Merkez Bankası 2012 yılında çok hedef ve çok araçlı bir yaklaşımla para politikasını götürmeye çalıştı. Faiz koridoru, munzam oranları ve TL yükümlülükler için altın-döviz karşılık tutulması gibi araçları kullanmaya çalıştı. Bu araçlarla finansal istikrar, enflasyon, büyüme gibi hedefleri adeta bir Jonglör gibi havada tutmaya çalıştı. Oysa politikaları belirlerken bir kural vardır. Basit olan güzeldir ve öngörülebilir politikalar güven biriktirir. Sistemde ihtiyariliği bu kadar artıran uygulamalar mutlaka sıkıntı yaratır. Bakın Merkez bankasının fonlama faizi fiilen 5,75 sınırına dayandı ancak bankaların kredi faizleri buna reaksiyon vermiyor. Böyle bir politika seti ile aktarım mekanizmasında sorunlar yaşanır.

ELER:Kasım ayı başında yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinin dünya ekonomisi ve ülke ekonomimize ne gibi etkiler getireceğini düşünüyorsunuz?

ÖZTRAK: ABD Başkanlık seçimi özellikle jeopolitik risklerin seyri açısından önemli görünüyor. Türkiye tam da bu risklerin arttığı bir coğrafyada yaşıyor. Suriye, İran'da yaşanacak fiili müdahalelerin ekonomimiz üzerinde ciddi yükü olacağı açıktır. Türkiye önümüzdeki bir yılda 144 milyar dolar kısa vadeli dış borç ödeyecek. Yine buna 61 milyar dolarlık cari açığı ekleyin. 200 milyar dolar taze paraya ihtiyaç var. Fiili bir müdahalenin olduğu bir bölgeye bu kadar büyük bir para gelir mi? Tabi bu risklere bağlı olarak petrol fiyatları da yukarılara sıçrar. Hükümet önümüzdeki üç yılda petrolün varil fiyatını 110 dolar olarak dengelerine koymuş. Oysa petrol fiyatları şu anda bu seviyelerde… Bölgede yaşanacak bir savaş bu fiyatları daha da yukarılara çekecektir.

ELER:2012 yılı Trakya Bölgemizin Ekonomisi anlamında genel değerlendirmeleriniz nedir?

ÖZTRAK: 2012 yılı Türkiye için sıkıntılı bir yıl olduğu gibi Trakya bölgemizin ekonomisi içinde sıkıntılı olmuştur. Özellikle iç talepte yaşanan hızlı daralma iç piyasa ile iş yapan küçük ve orta ölçekli sanayicilerimizi oldukça olumsuz etkilemiştir. Yine Avrupa ile iş yapan sanayicilerimizde 2012'de ciddi sıkıntılar yaşamıştır. Çiftçilerimizin sıkıntıları ayrı bir değerlendirme konusudur. Hükümet Trakya çiftçisine verilecek destekleri ortalama verimliliği düşük göstererek olması gerekenden daha az vermektedir. Bunu Meclis gündemine soru önergeleriyle taşıdım. Çiftçimizin hak ettiği desteği almamasının gerekçelerini ben de merak ediyorum. Sanayicilerimiz ve çiftçilerimizin durumu sıkıntılı iken, esnafımızın durumunun iyi olmasını da beklememek gerek. Bölgede adeta harcama ve tüketim donmuş görünüyor. Bunu esnafın artan şikâyetlerinden anlıyoruz.

ELER: . 2013 yılında dünya ve ülkemiz ekonomisi için sizce bizleri neler bekliyor?

ÖZTRAK:2013 yılı 2012'den daha riskli bir yıl.. İktidar, gelecek üç yılda Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelin çok altında bir gelir artışını vatandaşa taahhüt ediyor. Gelecek üç yılda vatandaşın gelirinin ortalama % 4,7 artacağı sözünü veren İktidar, vatandaşlarımızın bu sınırlı gelir artışına da inanmasını da istiyor. Oysa aynı AKP iktidarı, 2012'de vatandaşa söz verdiği gelir artışının % 20 gerisine düştü. Hayatı ise söz verdiğinden % 42 daha pahalı hale getirerek vatandaşımızı iki koldan ezdi.

Vatandaşın gelirini artıramayan ancak zamlarla ezen İktidar, önümüzdeki dönemde de ezberini bozmayacağını, sıcak parayla çarkları döndüreceğini şimdiden söz vermektedir. Yani vatandaşın geliri değil ancak borçlarını artırmayı şimdiden söz vermektedir. Türkiye'nin bu ekonomi anlayışıyla küresel yarışta bir adım ilerlemesi mümkün değildir.

2013'de her şeyden önce Suriye krizinin ekonomimiz üzerindeki etkisi daha da ağırlaşacaktır. Bir yandan ihracatımız ve Ortadoğu pazarlarına erişimde sıkıntılar yaşanacak diğer yandan turizm gelirlerimiz etkilenecektir. Petrol fiyatları da bu sorun yerli yerinde durduğu sürece yüksek kalmaya devam edecektir. Ayrıca 100 bin kişiyi aşan Suriyeli misafirlerin sayısının daha da artacağı anlaşılmaktadır. Tüm bunlar için ekonomide ve bütçede manevra alanı ise yok.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Faik Öztrak Eler'e Teşekkür Etti - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement