Fetö'nün "Himmet" Davası

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) dini duyguları istismar ederek topladığı "himmet" paralarıyla ilgili soruşturması kapsamında 12 kişinin yargılandığı davada tutuksuz 2 sanığın daha tutuklanmasına karar verildi. Böylece davadaki tutuklu sanık sayısı 6'ya yükseldi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Asım Selçuk, Fevzi Umucu, Mikail Kılınç ve Hasan Hüseyin Zedef ile tutuksuz sanıklar Fatih Kaya, Rüstem Kahraman, Ekrem Bulut, Emin Aytaş ve avukatları ile Hazine vekilleri katıldı.

Duruşmada, sanıklardan Hasan Koşar'ın ifadesi, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı.

Sanık Koşar, 2005-2013 yılları arasında Ankara'da güvenlik sistemleriyle ilgili bir şirkette çalıştığını belirterek, dosyanın firari sanıklarından Oğuz Umucu'nun şirketin sahibini tanıdığını ve bu nedenle şirkete gelip gittiğini söyledi.

Muhasebe işlerine baktığı için, Umucu'nun ricasıyla birkaç kez kirasını ve faturalarını, parasını alarak yatırdığını anlatan Koşar, Umucu'yu iş yerine gelip gittiği için tanıdığını, FETÖ'nün Yenimahalle imamı olduğu konusunda bir bilgisinin bulunmadığını aktardı.

Oğuz Umucu'nun kardeşi Fevzi Umucu'nun kendisine Bank Asya'dan neden 20 bin 200 lira para gönderdiği sorulan Koşar, bunu hatırlamadığını, konunun patronuyla ilgili olabileceğini savundu. Fevzi Umucu'nun söz konusu parayı satın aldığı araba için gönderdiği yönündeki beyanının hatırlatılması üzerine Koşar, kendisinin Fevzi Umucu ya da Oğuz Umucu'ya araba satmadığını söyledi.

Sanık Fevzi Umucu ise arabayı Hasan Koşar'dan almadığını, ağabeyinden temin ettiği parayı, yine ağabeyinin verdiği hesaba yatırdığını ifade etti.

Kırşehir'de FETÖ üyeliği ve finansmanıyla ilgili başka bir davada da tutuklu yargılandığını belirten Umucu, Kırşehir'de yargılanmak istediğini belirterek dosyaların birleştirilmesi talebinde bulundu.

Umucu, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine ByLock programını hiç kullanmadığını söyledi.

Sanık Mikhail Kılınç da Çankaya'da örgütün toplantılarının yapıldığı belirtilen eve Asım Uçmaklı'nın daveti üzerine gittiğini ancak bu toplantılara şahit olmadığını, Uçmaklı'nın ricasıyla parayı ondan alarak, büro olarak kullanıldığını bildiği bu evin birkaç kez kirasını ödediğini belirtti. Kılınç, ByLock programını kullanmadığını ifade etti.

"ByLock kullanıcısı olduğun görülüyor"

Sanık Hasan Hüseyin Zedef de böyle bir programı kesinlikle bilmediğini savunarak, cep telefonunun incelenebileceğini kaydetti.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Giray, telefonlarda inceleme yaptırılacağını ancak kimlik numaralarından yapılan araştırmada, Zedef'in ByLock kullanıcısı olarak görüldüğünü aktardı. Zedef ise 5-6 yıldır aynı telefonu kullandığını ve böyle bir program indirmediğini savundu.

Sanık Asım Selçuk da uzun süredir aynı telefonu kullandığını, ByLock adını gazetelerden öğrendiğini söyledi.

Sanık Emin Aytaş da ByLock kullanmadığını savunurken, Mahkeme Başkanı Giray, kimlik numarasıyla yapılan sorgulamada Aytaş'ın da ByLock kullanıcısı olduğunun görüldüğünü kaydetti.

Bunun üzerine Aytaş, telefonu çalıştığı kurumdan bir başkasından aldığını, programı onun indirmiş olabileceğini ancak kendisinin kesinlikle kullanmadığını savundu.

Sanık Fatih Kaya da bu programı bilmediğini iddia etti. Başkan Giray'ın, Kaya'nın da ByLock kullanıcısı olarak görüldüğünü belirtmesi üzerine Kaya, telefonunun ikinci el olduğunu, arızalandıktan sonra garanti kapsamında parasının iade edildiğini ileri sürdü.

Ara karar

Duruşma savcısının mütalaasını sunmasının ardından Mahkeme Başkanı Selfet Giray ara kararı okudu.

Buna göre, tutuksuz sanıklardan Fatih Kaya ve Emin Aytaş'ın, üzerlerine atılı suçun niteliği, yasada öngörülen ceza miktarı, kuvvetli suç şüphesi, arama el koyma kayıtları, kaçma şüpheleri nedeniyle tutuklanmalarına karar verildi.

Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın iddianamenin bir suretinin tebliği için müzekkere yazılması, iddianame incelendikten sonra birleştirme hususunun değerlendirilmesi kararlaştırıldı.

Tanıklar Bülent Sırtaş ve Harun Pek'in zorla getirilmelerine karar verilirken, firari sanıklar Oğuz Umucu, Asım Uçmaklı ve Yasin Kılıççeker hakkındaki yakalama emrinin devamına karar verildi.

Sanıklar Hasan Hüseyin Zedef, Asım Selçuk, Fevzi Umucu ve Mikhail Kılınç'ın tutukluluk hallerinin devamı, adli emanette kayıtlı sanıklara ait cep telefonlarında ByLock programının yüklü olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak uzman raporu hazırlanması için Emniyet Müdürlüğü Siber Suçları Araştırma Şubesine müzekkere yazılması kararlaştırıldı.

Duruşma ileri bir tarihe bırakıldı.

İddianame

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, sanıkların topladığı paraları Bank Asya üzerinden yurt dışındaki "Gülenist" kuruluşlara transfer ettiklerine yer verildi.

MASAK raporuna yer verilen iddianamede, sanıkların topladıkları paraları ABD merkezli Texas Gulf Foundation, Brooklyn Amity School, Pinnacle Education Services Inc, Metropolitan Education-Consulting Inc ve The Respect Institute Inc isimli kuruluşlara aktardıkları yer aldı.

İddianamede sanıkların, "sağlanan maddi kaynaklar ile Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirerek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini iş yapamaz hale getirmek, hükümeti düşürmek, meşru hükümete paralel bir devlet yapılanması oluşturmak amacında olan FETÖ/PDY örgütüne maddi kaynak sağlayarak, Terörizmin Finansmanı Kanunu'na muhalefet ettikleri" bildirildi.