G20, L20 Sosyal Politikalar Çalıştayı"

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90'ını kontrol ettiğini belirterek, "G20 demek, dünya demek. Böyle devasa bir örgütte yer almak, 10. yılında dönem başkanı olmak büyük başarı. Bu ana kadar yapılan bütün organizasyonlarda hemen hemen daha öncekilerle kıyaslanmayacak kadar başarılı, etkili, katılımcı bir yapıyı Türkiye başarmış durumda" dedi.

Hak-İş tarafından Ataköşk Hotel'de "Küresel Aktör Olarak G20, L20, Sosyal Politikalar ve Hak-İş Çalıştayı" düzenlendi.

Çalıştayın açılışında konuşan Hak-İş Genel Başkanı Arslan, G20 ve ona bağlı L20'ye yönelik organizasyonun hem sendikacılar hem kamuoyu için bir farkındalık oluşturmasını diledi.

Arslan, "G20 üyeliği 2001 yılında büyük bir ekonomik kriz yaşayan, adeta 70 sente muhtaç Türkiye ekonomisinin nasıl istikrarlı büyüdüğünü ve 10 yıl önce oluşturulan G20'nin üyesi olarak yerini almasının ne kadar büyük anlam ifade ettiğini değerlendirmenizi istiyorum. Kısa zaman içinde 24. sıradan dünyanın 16. büyük ekonomisi olmak büyük başarı" diye konuştu.

G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90'ını kontrol ettiğinin altını çizen Arslan, "G20 demek, dünya demek. Böyle devasa bir örgütte yer almak, 10. yılında dönem başkanı olmak büyük başarı. Bu ana kadar yapılan bütün organizasyonlarda hemen hemen daha öncekilerle kıyaslanmayacak kadar başarılı, etkili, katılımcı bir yapıyı Türkiye başarmış durumda. G20, Türkiye için başlı başına bir başarı öyküsü" ifadelerini kullandı.

G20 bünyesindeki L20'de çalışan kesimin temsil edildiğini belirten Arslan, L20 kapsamında neler yapılabileceği konusunda ciddi bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve bir program ortaya koyduklarını söyledi.

Bu çerçevede pek çok toplantıya katıldıklarını, Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılarak katkıda bulunmayı sürdüreceklerini anlatan Arslan, hem Türkiye'de hem dünyada çalışma hayatında söz sahibi olabilmek için bu tür organizasyonlardan yararlanmak gerektiğini vurguladı.

"Toplum istikrardan yana tavır koymuştur"

Arslan, 1 Kasım'da yapılan milletvekili genel seçiminin ciddi bir güvenlik sorunu yaşanmadan ve halk iradesinin yüzde 97'sinin Meclis'te temsil edilmesini sağlayacak şekilde sonuçlandığını kaydetti.

Seçimi, "Türk demokrasisinin, Cumhuriyetin başarısı" olarak niteleyen Arslan, "Toplum istikrardan yana tavır koymuştur. Son 5 ayda yaşanan ekonomik, siyasi gelişmeler, yaşadığımız gerginlikler, olumsuzluklar, yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, bütün bunlara baktığınızda istikrarın, birlik, bütünlük içinde olmanın önemini vatandaşlarımız gördüler" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti devletini kendi gelecekleri için son kale olarak gören milyonlar bulunduğunu ifade eden Arslan, "1 Kasım sadece ülkemiz için değil, bölgemiz, hatta küremiz için çok anlamlı, önemli bir sonuç ortaya çıkarmıştır" dedi.

Mahmut Arslan, hükümetin önünde ciddi sorumluluklar bulunduğunu belirterek, hükümet programı ilan edilmeden çeşitli çevrelerden kafa karıştırıcı açıklamalar yapılmamasını istedi.

Çalışma hayatında yaşanan sorunlara işaret eden Arslan, bu konudaki beklentilerini dile getirdi.

"Çalışmalar, kapsayıcılık, yatırım ve uygulama çerçevesinde ele alındı"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Kemal Sayın da Türkiye'nin Avustralya'dan devraldığı ve 1 yıla yakın süredir yürüttüğü G20 dönem başkanlığını Çin'e devredeceğini hatırlattı.

Sayın, Türkiye'nin dönem başkanlığı süresince bir çok etkinlik gerçekleştirildiğini belirtti.

G20'nin dünya ekonomisinin çok önemli bir bölümünü kapsadığına dikkati çeken Sayın, küresel ekonomik krizle öneminin daha da arttığını söyledi.

Ekonomi temelli işbirliğine ağırlık veren G20'nin, çalışma, istihdam ve sosyal politika konularını da ele almaya başladığını anlatan Sayın, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında yapılan çalışmaların, kapsayıcılık, yatırım ve uygulama çerçevesinde ele alındığını bildirdi.

"B20 ve L20'yi aynı masaya oturttuk"

B20 Türkiye Şerpası Sarp Kalkan da G20 küresel aktör olma iddiasının Türkiye gibi ülkeler için çok daha fazla önem taşıdığını vurguladı.

Dünyadaki ekonomik gelişmelere değinen Kalkan, "En güçlü para birimlerinin bile 10 günde yüzde 15 değer kaybettiği oluyor. Küresel ticaret de yürümüyor. İşsizlik sorunu bir türlü çözülemiyor. Tam da böyle bir ortamda G20 dönem başkanlığını aldık. Anlatya'da gelecek hafta dünya liderleri bir araya gelecek. Hem küresel ekonominin geleceğini, hem de mülteci sorunu, güvenlik sorunu, bölgemizdeki savaşlar gibi önemli konuları tartışacaklar" diye konuştu.

Kalkan, bu kapsamda iş dünyasını temsil eden B20 ile çalışan kesimi temsil eden L20 olarak iyi bir sınav verdiklerini, bugüne kadar "birbirlerine küs kardeşler" gibi olan B20 ve L20'yi aynı masaya oturtarak, ortak çalışmalarını sağladıklarını anlattı.

L20 Organizasyon Komitesi Şerpası Uğraş Gök ise bu kapsamda birçok toplantı yaptıklarını ifade etti.

Türkiye'nin sosyal diyaloğa verdiği önemin L20 açısından olağanüstü değerli olduğunu, ülkenin imajı açısından da büyük önem taşıdığını kaydeden Gök, L20 bünyesinde yapılan çalışmaları anlattı.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan da Hak-İş'in düzenlediği çalıştayın zamanında yapılmış çok önemli bir toplantı olduğunu söyledi.

Burada yapılacak tartışmaların, G20 ve L20'nin rolünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını belirten Özcan, G20'nin en aktif üyelerinden ILO'nun bu kapsamdaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.