Giresun'da 'bağımsızlığın 20'nci Yılında Kırgızistan(' Konferansı

Giresun Üniversitesi, Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği ve Kırgızistan Ankara Büyükelçiliği tarafından düzenlenen 'Bağımsızlığın 20'inci yılında Kırgızistan' konulu toplantı Güre Yerleşkesi Konferans Salonunda yapıldı.

Cengiz Aytmatov ve Kasım Tinistanov oturumlarından oluşan toplantı öncesi konuşan Giresun Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Yılmaz Can, son yıllarda akraba devletler arasındaki ilişkilerin hızla geliştiğini ve güçlendiğini görmekten mutlu olduğunu söyledi. Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ermek İbraimov da konuşmasında iki ülke arasında ikili ilişkilerin çok boyutlu olarak en üst seviyede devam ettiğini kaydederek, "İki ülke arasında 24 Aralık 1991 tarihinde diplomatik ilişkiler kurulmuştur. O günden bu yana diplomatik ilişkiler en iyi şekilde ve her geçen gün gelişerek devam etmektedir. Oldukça iyi bir seviyede bulunan ikili ilişkiler çerçevesinde üst düzey ziyaretler kesintisiz devam etmektedir" dedi.

Giresun Valisi Dursun Ali Şahin ise, Kırgızistan'ın 20 yılda önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, "Kırgızistan'da 2010 yılında yaşanan olaylardan büyük kaygı ve üzüntü duyduk. Ancak yeni anayasanın kabulüyle de mutlu olduk. Kırgızistan bir demokrasi davranışıyla zor bir süreci başarıyla geride bırakabilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti olarak Kırgızistan'ın istikrarına ve iç huzuruna da önem vermekteyiz. Kırgızistan'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana ikili ilişkilerimiz siyasi, ekonomik, eğitim, enerji, kültür, sosyal ve diğer alanlarda gelişerek sürdürülmüştür" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ermek İbraimov, Giresun Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr. Yılmaz Can'a yöresel bir giysi olan 'çaman' giydirdi. Plaketlerin verilmesinin ardından da Cengiz Aytmatov oturumuna geçildi. 'Kırgızistan'da yaşanan siyasi ve diplomatik gelişmeler ışığında geleceğe ilişkin öngörüler' konulu oturumda konuşan İzmir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sabri Tekir, Kırgızistan'ın bulunduğu stratejik coğrafi konumun kendisini bir takım önemli opsiyonlardan mahrum bıraktığını belirterek şunları söyledi:

COĞRAFİ ZORUNLULUKLAR

"Kırgızistan coğrafyanın zorladığı bir takım politikaları tercih etmek mecburiyetinde kalmaktadır. Kırgızistan'ın doğusu Çin gibi büyük bir gücün hakimiyeti altındadır. Diğer taraftan bölgenin en önemli beşeri kaynağı olan Özbekistan, karşısında Kazakistan ve Zargana vadisini paylaştıkları Tacikistan ile komşudur. Özellikle Çin'in küresel bir güç olarak sahneye çıkması çok önemlidir. Çin büyük güçlerin her zaman yaptığı gibi kendi nüfus alanı içindeki bölgeleri kaynak sağlama ve piyasalara nüfuz etme koridorları olarak görmektedir. Çin-Rus, Çin-Kazak, Çin-Türkmen koridorları bu oluşumlara örnektir. Kırgızistan bu koridorların ya üzerinde ya da çok yakınlarındadır. Kırgızistan bu konumu nedeniyle Çin ile son derece yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmak zorundadır. Bu durum Kırgızistan'ın coğrafi konumunun zorlamış politikadan başka bir şey değildir."

BÜYÜK KAYIPLARLA BAĞIMSIZLIKLARINI KAZANDILAR

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç.Dr. Hasan Ali Karasar da Kırgızistan halkının 1916 yılından 1936 yılına kadar Bolşevik yönetimine karşı savaştığını anlatarak şunları söyledi:

"Savaşmayıp şehirde kalanlara karşı kolektifleştirmeye maruz kaldılar. 1929 senesinden sonra Kırgızlar nüfuslarının üçte birini kaybettiler ve çok büyük bir travma yaşadılar. 1945 yılında cepheye sürülenlerin çoğu Kırgız'dı ve bugün Kırgızistan'ın hangi köyüne gitseniz bir 2'nci dünya savaşı anıtı vardır. ve katliamlar, hayat kayıpları ve nüfusun sürekli yarılandığı bir zaman dilimi içerisinde Kırgızlar hayatta kalmayı başardılar. 1937 senesinde dönemin Bolşevik yönetimi birkaç hafta içinde Kırgızistan'ın bütün aydın sınıfını yok ettiler. Halk bunlardan yılmadı, hayatta kaldı, ayakta kaldı ve 1970'lerde Cengiz Aytmatov gibi bir isim ortaya çıktı. 1980'lerde bağımsızlığını hazırladı ve 1990'larda Rus hakimiyetine girdikten 125 sene sonra büyük mücadeleler ve büyük kayıplar sonunda bağımsızlığını kazandı. İnşallah 20 yılı da kutlanır 100 yılı da kutlanır, bin yılı da kutlanır." - Giresun