Göç Sorunu Almanya'nın Gözünü Kör Etti

Chemnitz, 19'uncu yüzyılda önemli bir sanayi kenti. Buharlı makina üretiminin merkezi. Çok sayıda fabrika bacaları nedeniyle halk arasında "Saksonya'nın Manchester'i" deniyor. İkinci Dünya Savaşı sonunda kentin yüzde 80'i havadan bombardımanlarla yıkılıyor. Almanya ikiye bölününce Doğu Almanya Demokratik Cumhuriyeti (DDR) sınırları içinde kalan Chemnitz'in adı, işçi hareketlerinden dolayı 'Karl Marx kenti' olarak değiştiriliyor. Bugün de bir teknoloji merkezi.

Teknik üniversitesi Almanya'nın en saygın üniversiteleri arasında. Bu kentte ağustos ayından beri sular durulmuyor. Küba kökenli bir Alman'ın mülteci gençler tarafından bıçaklanarak öldürülmesiyle başlayan olaylar bir anda kontrolden çıktı.

Aşırı sağcıların sokaklarda yabancı avına çıktığı video görüntüleri Almanya'da tarihten kaynaklanan korkuları yeniden canlandırdı. Kent, olayların üzerinden üç ay geçmiş olmasına rağmen halen huzursuz.

Başbakan Angela Merkel, geçen hafta cuma günü kaybolan huzurunu arayan bu kenti ziyaret etti. Merkel, kent sakinlerinin karşısına çıkarak sorularını yanıtladı.

Çok sayıda yerli ve yabancı gazeteciyle birlikte Merkel'in gezisini ben de yerinde izledim. Soru soran kent sakinlerinin sadece bir konusu vardı:

Mülteciler.

Bir kadın, "Burada sokağa çıkınca, Arap gençleri görüyorsunuz. Bu görüntüye mültecilere kapıları açarak siz neden oldunuz. Ne diyorsunuz?" diye sordu.

Bir başkası, "Ne zaman istifa edeceksiniz?" dedi.

Hepsi öfkeliydi.

Öfkelerinin kaynağı ise Merkel'in 2015 sonbaharında mültecilere Almanya'nın kapılarını açmış olmasıydı.

MÜLTECİLER YAPAY GÜNDEM

Chemnitz'in nüfusu 247 bin 470.

Yabancı nüfus 20 bin.

Chemnitz, Batı kentlerine kıyasla yabancı nüfusun en az olduğu kentler arasında. Nüfusunun büyük çoğunluğu yaşlı. 60-79 yaş grubu arası nüfus 64 bin 891, 19-20 yaş grubu arası ise 4 bin 142.

Kentin genç nüfusa acilen ihtiyacı var. Chemnitzlilerin soruları Almanya'daki genel havayı yansıtıyor;

Ülkenin tek sorunu mülteciler.

Federal İçişleri Bakanı bile mülteci sorununu, 'sorunların anası' diye niteledi. Ama Almanya'nın asıl sorunu mülteciler değil.

Ana sorunların başında eğitim, kalifiye iş gücü açığı geliyor.

Kreşlerde, anaokullarında yer sıkıntısı, okullarda öğretmen açığı büyük.

Hastaneler içler acısı.

Doktor ve sağlık personeli yetersiz. Doktor randevusu için haftalarca, aylarca bekleme süresi var.

Bakıcı açığı kanayan bir yara. Yaşlı bakımevleri çok pahalı, ama hizmet kalitesi çok düşük. Almanya dijitalleşmede Avrupa ülkeleri arasında en son sıralarda. Kablosuz haberleşmede OECD ülkelerinin de gerisinde.

*

Tüm bu sorunlar 'göç sorunuyla!' kapatılmaya çalışılıyor.

Göç sorunu, Almanya'nın gözünü kör etti.

Teknolojide, bilimde bir zamanlar zirveyi kimseye kaptırmayan Almanya, şimdi yeni buluşları başka ülkelerden takip ediyor.

Almanlar, mülteci ve göç sorunuyla meşgul olmaya devam ettiği sürece bu açık çok daha büyüyecek.

Yeni buluşların ülkesi Almanya'ya yazık olacak.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR