Hak-İş'li Kadınlardan '81 Renk, Tek Ses Oluyor' Buluşması

HAK-İŞ Konfederasyonu'nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği konferansa katılan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Kadına yönelik saldırıların, kadına yönelik engellemelerin en alçakça ve en ahlaksızca olanı kuşkusuz kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddettir. Kadınlara haddini bildiren değil, kadınlara hakkını veren bir yönetim anlayışına kavuştuk" dedi.

HAK-İŞ Konfederasyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla '81 Renk, Tek Ses Oluyor' başlıklı uluslararası bir konferans düzenledi. Ankara Hilton Otel'deki konferansta, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AK Parti Sosyal İşler Birim Başkan Yardımcısı ve Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ve TBMM İdare Amiri, Çorum

Milletvekili ve HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı Salim Uslu konuşma yaptı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konuşmasına 21-23 Ekim 2011'de gerçekleştirilen 12. genel kurulda 36. yaş günlerini kutladıklarını ve medeniyetlerin buluşmasından küresel sendika inşasına ulaşmak için kadın sendikacıların nasıl büyük bir rol oynadıklarının altını çizdiklerini hatırlatarak başladı. Arslan, "HAK-İŞ kadın bakış açısını merak edenler, HAK-İŞ'in tarihine ve genel kurul kararlarına baktıklarında göreceklerdir. Bizim

medeniyet coğrafyamızda kadının yeri ve rolü hiçbir zaman tartışılmamıştır. Kadını dışlayan, yok sayan, kadını yerinden ve rolünden uzaklaştıran bir anlayış asla olmamıştır. Bugün kadınların karşılaştığı sorunları bizim değerlerimize yüklemek bu medeniyete haksızlıktır. Bugün yaşadığımız sorunların tamamını modern zamanın sorunlarına bağlamak gerekirken, bizim medeniyetimize bağlamayı haksızlık ve adaletsizlik olarak görüyorum. Siz hiçbir komplekse kapılmayın, hiçbir mahcubiyet duymayın. Bizim tarihimizin,

bizim medeniyetimizin kadına verdiği değeri ve önemi tekrar ortaya çıkarırsak bu sorunları ortadan kaldırmış olacağız. Türkiye'de ve dünyada kadın olmanın ağır bedelleri ve sorumlulukları var. Gazze'de gözü önünde çocuğunu kaybeden kadının yaşadıklarını, Filistin'de eşini, çocuklarını kaybeden kadının yaşadıklarını nasıl tarif edersiniz? Hep savaşların, tabi felaketlerin, olağanüstü durumların faturalarını kadınlar ödüyor. Onun için kadın olmanın sorumluluğunun farkındayız. Kadınların iç dünyalarını bir

erkek olarak anlamak mümkün değil, anlamaya çalışıyoruz. HAK-İŞ bunu anlamaya çalışıyor. Yaşadığınız haksızlıkların sizin dünyanızda hangi olumsuzlukları ortaya çıkardığını anlamaya çalışıyoruz. HAK-İŞ iddialı bir şekilde bu sorumluluğun farkındadır. Bu bir fedakarlıktır. 81 ilimizden, kışın en zor şartlarının yaşandığı bu dönemde HAK-İŞ'in yanında olmak için geldiniz. Teşekkür ediyorum. HAK-İŞ sizin başınızı asla öne eğdirmeyecek. HAK-İş'le geleceğe yürümeye var mısınız?" şeklinde konuştu.

HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili olarak, "Bugün kadınlar arasında hiçbir ayrım yapmadan, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek, birliğimizle, coşkumuzla tüm Türkiye'ye önemli bir mesaj verdiğimizi düşünüyorum. Bu buluşma HAK-İŞ'in son 10 yıldır titizlikle uyguladığı kadın odaklı çalışmaların çıktılarını verdiğinin göstergesidir. HAK-İŞ olarak artık örgütlü bir kadın hareketine sahibiz. Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Tüm çalışan kadınları

HAK-İŞ çatısı altında örgütlenmeye ve 1 Mayıs'ta da alanlara çağırıyorum" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da, Türkiye'de kadınların sorunlarına sadece coğrafi olarak, Anadolu kadınının sorunları olarak bakmamak gerektiğini vurgulayarak, "Kadın sorunlarının küresel anlamda çok fazla olduğunu bir kere daha fark etmiş olduk. Bugün Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen programın uluslararası konferans niteliğine sahip olması da aslında bunun bir göstergesidir. Kadın sorunlarına kurumsal anlamda doğru ve gerçekçi bir bakış açısı geliştirilebilirse, bu doğru ve gerçekçi bakış

açısı sadece Türk kadınlarının değil, dünyadaki bütün kadınların da sorunlarına köklü ve kalıcı bir çözüm olacaktır. Kadın sorunlarının çok değişik yönleri var. İstihdama dair sorunlar var, günlük hayattaki sorunları var, işleriyle ilgili sorunları var. İş hayatına özel hayat tercihlerinden dolayı dahil olamayan kadınların sorunları var. Kılık kıyafeti nedeniyle ya okul kapılarından geri çevrilen ya da iş hayatında 'sana bu kapılar kapalı' cümlesine maruz kalan kadınlarımız var. Bu sorunların bence en

önemlisi kadına yönelik şiddet olgusu. Kadına yönelik saldırıların, kadına yönelik engellemelerin en alçakça ve en ahlaksızca olanı kuşkusuz kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddettir. Kadınlara haddini bildiren değil, kadınlara hakkını veren bir yönetim anlayışına kavuştuk" diye konuştu. - ANKARA