Hilmi Özkök Muhtıra'yı Doğruladı - Son Dakika
Güncel

Hilmi Özkök Muhtıra'yı Doğruladı

Hilmi Özkök Muhtıra\'yı Doğruladı

Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök, Ergenekon davası kapsamında ifade verdi.

02.08.2012 09:20  Güncelleme: 14:12

"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, kendisine 2004 yılının bahar aylarında bir vasıtayla bir CD geldiğini belirterek, "Bunun içindeki sunumlar 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' olduğu iddia edilen sunumlardı. Dezenformasyon da olabilirdi, doğru da olabilirdi. 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' meşru bir belge olmadığından işlem yapmadım" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada tanık olarak dinlenilen emekli Orgeneral Hilmi Özkök, askerliğiyle ilgili şahit olduğu şeyleri anlatacağını ve sorulan sorulara bilgisi dahilinde cevap vereceğini söyledi.

Özkök, 2002 yılının ağustos ayında Genelkurmay Başkanlığı görevine atandığını, görevine başlamasından kısa bir süre sonra AK Parti'nin iktidara geldiğini hatırlatarak, "Bu, ben dahil olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarında bir tedirginlik oluşturdu. Bu kişilerin eski söylemlerine bakıldığı zaman, 'bir kötüye doğru gidiş olur mu?' diye endişe ettik. Bunları kendi aramızda da konuştuk. Çeşitli kişiler, çeşitli fikirler söyledi. Askerlikte herkes hür fikrini söyler. Sonunda komutanın dediği olur. Benim görüşlerim ile astlarım arasında ayrışmalar oldu. Bu çok normal" diye konuştu.

"AYIŞIĞI VE YAKAMOZ"

Özkök, o dönemde yoğun bir gündemin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bana 2004 yılının bahar aylarında bir vasıtayla bir CD geldi. Bunun içindeki sunumlar 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' olduğu iddia edilen sunumlardı. Dezenformasyon da olabilirdi, doğru da olabilirdi. Bu nedenle astlarımla bile paylaşmadım. Genelkurmay Başkanı olarak temkinli olmam gerekiyordu. Bazen bir fıkra, bazen bir espri, bazen de açıkça, bu konulardan haberdar olduğumu ifade ettim. Bulunduğumuz makamlar çok önemli makamlar. Örneğin bir Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın emrinde 300 bin kişi var. Meşru olmayan, gerçek olup olmadığını bilmediğim bir belgeyle işlem yapamazdım. Bu astlardan şüphe duyduğum anlamına gelir. Astlara güven vermek çok önemlidir. Benim uçağıma havada yakıt ikmali yapıldı. Ben cesur olduğumdan mı? Onların eğitimlerine güven duyduğumu belirtmek için yaptım. 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' meşru bir belge olmadığından işlem yapmadım."

Daha sonradan bazı kişilerin emekli olduğunu, bazılarının kaldığını aktaran Özkök, bu konuların kendisinin emekliliğinden sonra yeniden gündeme geldiğini söyledi.

MUHTIRA TEKLİFİNDE BULUNAN OLDU MU?

Özkök, savcılıktaki ifadesinde "Genelkurmay Başkanlığı yaptığınız dönem içerisinde mahiyetinizdeki kuvvet komutanlarından dönemin yürütme organına yönelik muhtıra verilmesi yönünde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu? Olduysa kimler tarafından ne amaçla ve nasıl oldu?" sorusuna verdiği cevap okunduğu sırada araya girerek, şunları kaydetti:

"Geçen bir gazeteci burada, bir röportajıma atıfta bulunarak 'Teklif diye soruldu, başka şekilde sorulsaydı cevabım başka olurdu' dediğimi belirtmiş. Buraya bir açıklık getirmek istiyorum. Teklif askerlikte çok özel bir terimdir. Daha önce emredilen bir konuda astlar bir çalışma yapar ve emri verene bu konuyla ilgili bir sunumda bulunur. Bunun dışında zaman zaman toplanır beyin fırtınası yaparız. Orada kişiler aniden aklına geleni söyler. Saldırı, savunma ve geri çekilme gibi birbirinden farklı 3 hareket tarzı vardır. Evet, orada böyle bir söz söylendi. Muhtemel hareket tarzlarından biriydi."

YASADIŞI TELEON DİNLEMESİ

Savcı Pekgüzel, Özkök'ün genelkurmay başkanı olduğu dönemde jandarma istihbaratın yasal olmayan dinlemeler yaptığı şeklindeki iddialar olduğunu bu konuda bildiklerini anlatmasını istedi.

Özkök, "Kamuoyunda jandarma istihabaratın yasal olmayan dinlemeler yaptığı yönünde konuşmalar olması üzerine dönemin Jandarma Genel komutanı Şener Eruygur'a, İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ile Teknik Daire Başkanı Hasan Atilla Uğur'u yanıma göndermesini istedim. Ersöz ve Uğur'a dinleme işlemlerin yasal çerçevede yapılması gerektiğini söyleyerek kendilerini uyardım. Bu konuların nasıl yapıldığı konusunda kendilerinden bilgi aldım. Amacım yasadışı dinleme varsa bunu önlemekti. Kendilerine böyle bir ikazda bulundum. Bu imkan ve kabiliyeti dikkatli kullanmalarını istedim. Ayrıca dinleme konusunda kanundan sapmayın dedim" dedi.

Bunun üzerine Savcı Pekgüzel, Hasan Atilla Uğur'un ve Levent Ersöz'ün duruşmadaki ifadesini okudu. Savcı Pekgüzel, "Uğur ve Ersöz, 'Hilmi Özkök' bizi uyarmadı' diyor" diye konuştu. Özkök ise Ersöz ve Uğur'u uyardığını tekrarlayarak, "Yasadışı bir dinleme yapıyor musunuz?' demedim. Duyumlar olduğunu belirterek, yapılıyorsa engelmeyi düşündüm. Bir tavsiye niteliğindeydi. O konuda benim emrimde değillerdi" dedi.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın bilgisayarlarında inceleme yapıp, yapamayacağına ilişkin o dönemki adli müşavire danıştığını belirten Özkök, müşavirin İçişleri Bakanlığı'na bağlı olduğu için inceleme yapılamayacağını söylediğini ifade etti.

BAŞBUĞ DURUŞMA SALONUNA GELDİ

Bu arada, duruşmaya verilen kısa aranın ardından davanın tutuklu sanıklarından eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ da duruşma salonuna geldi. Davada kısa beyanda bulunduktan sonra celselere katılmayacağını bildiren Başbuğ, yaklaşık 3 aydan sonra ilk defa duruşmada bulundu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Hilmi Özkök Muhtıra'yı Doğruladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement