Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin verilen kararın Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından, 18 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, hiçbir sanık katılmadı. Duruşmada, Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu hazır bulundu.
Bakırcıoğlu söz alarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, cinayete ilişkin kamu görevlileri ile ilgili bir soruşturmasının devam ettiğini belirterek, bu soruşturmanın sonucunun beklenmesini talep etti.
Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'deki dava dosyanın, bu dava dosya ile birleştirilmesi gerektiğini ifade eden avukat Bakırcıoğlu, geçen celse yaptıkları taleplerin reddedildiğini dile getirerek, geçen celsedeki ara kararlardan dönülmesini istedi.
Sanıklardan Yasin ve Osman Hayal'in avukatı da söz alarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın sonuçlanmasının beklenilmesini gerektiğini, bu dosyadaki toplanan delillere göre sanıkların durumlarının ortaya çıkacağını söyledi.
Sanık Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu da müvekkili ile ilgili yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, TÜBİTAK'a yazılan müzekkerenin cevaplandırılmasının beklenilmesine, sanık Ahmet İskender'in yakalamalı halinin sürdürülmesine karar verdi.
Sanık Erhan Tuncel'in yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddeden mahkeme heyeti, geçen celsedeki ara kararlardan dönülmesi talebiyle ilgili de önceki kararlardan dönülerek yeni bir karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Duruşma ertelendi.
"Hrant'ın arkadaşları"ndan açıklama
Duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan "Hrant'ın Arkadaşları" üyesi bir grup basın açıklaması yaptı.
Figen Şakacı, grup adına yaptığı açıklamada, yapılan yargılamaların "müsamere" olduğunu savunarak, katillerin kimler olduklarını ve bu cinayeti nasıl işlediklerini bildiklerini iddia etti.
Şakacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıpkı Hrant Dink gibi bu topraklarda doğup büyüyen ve burada gömülmek isteyen vatandaşlar olarak niyetimiz, kan davası gütmek, yeni yaralar açmak değil ama yaşadığımız acıların içten bir şekilde kabul edilmesini, katillerin ortaya çıkarılmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Bugüne kadar görülen davalarda katiller gizlendi. Onların kim olduklarını nasıl cinayeti işlediklerini biliyoruz. Her fırsatta bunları söyleyeceğiz. Görülen bu müsamerelerde katiller korunarak aslında bir ihtimal yok edilmeye çalışılıyor. Bizler Hrant'ın arkadaşları olarak adalet nöbetini tutmaya devam edeceğiz."
Davanın geçmişi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u "tehdit etmek" suçundan 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetmişti.
- Yargıtay'ın bozma kararı
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise örgüt yönünden verilen beraat kararını bozmuş, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına hükmetmişti.
"Kasten öldürmeye azmettirme" ve Orhan Pamuk'u "tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararı ise onanmıştı. Hayal hakkındaki "silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma" suçundan verilen beraat kararı ise "suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan mahkumiyet gerektiği için bozulmuştu.
Sanıklardan Erhan Tuncel'in "patlayıcı madde imal etme" suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, "kasten öldürmeye azmettirme" suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu.
Tuncel hakkında "silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan beraat kararı da "suç örgütü üyesi olma" suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulmuştu. Tuncel'in, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, "genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama" suçlarından verilen mahkumiyet kararını bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Tuncel'in bu eyleminin "6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturacağına karar vermişti.
Yargıtay'ın kararının ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davanın yeniden görülmesine başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin verilen kararın Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından yeniden görülen davada, bozma kararına uyulmasına hükmetmişti.
Son Dakika › Güncel › Hrant Dink Cinayeti Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?