International Herald Tribune Sport Business Summit Açılış Toplantısı

- AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış (2):

"Aramızda farklı fikirler olabilir. Burası demokratik bir ülke. Barış içerisinde, şiddete başvurmadan her türlü fikre saygımız olduğumuzu, her vesile ile dillendiriyoruz"

"Ancak bu farklı fikirlerin, bütün bu farklılıkların ortak paydalarından biri, beşinci kez aday olduğumuz olimpiyat oyunlarına İstanbul'un ev sahipliği yapmasıdır. Bu bizim ortak platformumuzdur. Bu nedenle de Türkiye'nin bu adaylık sürecinde, 'Köprüler kuralım' sloganıyla yola çıkmış olması çok çok anlamlıdır"

Bağış, Conrand Otel'de düzenlenen International Herald Tribune Sport Business Summit'in açılışında yaptığı konuşmada, çok heyecanlı olduklarını, Türkiye'de bu etkinliği ikinci defa düzenlediği için Herald Tribune'e de çok teşekkür ettiğini söyledi.

Herald Tribune'ün dünya üzerinde, aynı ekiple birlikte dolaşma politikası olduğunu ve çeşitli konferanslar düzenlediklerini ifade eden Bağış, aynı ekibin ardışık olarak aynı şehirde ikinci kez bu organizasyonu düzenlemesinin nadiren görülebilecek bir durum olduğunu, Herald Tribune'ün İstanbul'a, Türkiye'ye güvendiğini kaydetti.

Bu güven dolayısıyla teşekkür eden Bağış,  "Biz de elimizden geleni yapacağız. En iyi olimpiyat etkinliğini 2020'de Türkiye'de gerçekleştirebilmek için, geri dönüp bizim ne kadar önemli bir vizyona sahip olduğumuzu meslektaşlarınıza anlatabilirsiniz" dedi.

Bu güvenin aynı zamanda İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapabilecek kapasitede olduğunun tazahürü olduğunu belirten Bağış, İstanbul'un farklı bir şehir olduğunu dile getirdi.

Bakan Bağış, İstanbul'un uğruna çağ kapatılarak çağ açılan tek dünya şehri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"İstanbul'un çok farklı özellikleri var. Ancak bence en önemli özelliği, bir caminin, bir kilisenin, bir mevlevihanenin, bir sinegogun, bir modern sanat müzesinin ve belki de tarihin en görkemli şaheserlerininden biri olan Galata Kulesi'nin aynı mahallede olduğu tek şehirdir. Bunlar yeni değil. Yüzyıllardır birlikte insanlığa huzur veren yapılardır. Gerçekten bugün dünyanın en eski alışveriş merkezi, pazarlığın, müzakerenin icat edildiği mekan Kapalı Çarşı'dır. Kurulduğu günden bu yana Kapalı Çarşı'da bir Müslüman esnafla  bir Musevi, bir Hristiyan esnafın muazzam komşuluk ilişkileri içerisinde ticaretin en güzelini yaptıklarına şahitlik edebiliriz. İşte olimpiyat ruhunun gerçekten canlanması adına bu hoşgörü şehrinin olimpiyatlara ev sahipliği yapması çok çok önemli. Geçen sene de bu konferansta söylemiştim. Bugüne kadar olimpiyatların İstanbul'da gerçekleşmemiş olması, İstanbul'un değil, olimpiyatların eksikliğidir. İnşallah bunu da hep birlikte gidereceğiz."

-"Ortak dili, dünyaya spor ile tanıtmanın zamanı geldi"

Çok kültürlülüğün hiç bir maddi değer, hiç bir gelişmişlik seviyesiyle satın alınamayacağına inandıklarını ve bunun genetik kodlarında bulunan önemli bir zenginlik olduğunu ifade eden Bağış, "İstanbul'un tercümana ihtiyacı yoktur. İstanbul'un dili sevgi ve barış dilidir. İşte o ortak dili, dünyaya spor ile tanıtmanın zamanı geldi. Bu yüzden sporun en iyi iletişim araçlarından biri olacağına inanıyorum. Dünyaya umudu, kardeşliği, sevgiyi olimpiyat ruhu ile zenginleştirerek birlikte yayabileceğimize inandığımız için bu konuda bu kadar ısrarlıyız" diye konuştu.

Bakan Bağış, bugün yerel yöneticisinden, merkezi yöneticisine, mahalle muhtarından, cumhurbaşkanına kadar, özel sektöründen, kamuya, sivil toplumdan, akademik çevreye kadar herkesin ortak paydası İstanbul'un 2020'de o hak ettiği sıfata kavuşması üzerine yoğunlaştığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Aramızda farklı fikirler olabilir. Burası demokratik bir ülke. Barış içerisinde, şiddete başvurmadan her türlü fikre saygımız olduğunu her vesile ile dillendiriyoruz. Ancak bu farklı fikirlerin, bütün bu farklılıkların ortak paydalarından biri beşinci kez aday olduğumuz olimpiyata İstanbul'un ev sahipliği yapmasıdır. İster çevreci olsun, ister sağcı, ister solcu, ister alevi, ister sünni, ister polis, ister asker, ister sivil, ister Doğulu, ister Batılı, kadın, erkek, genç, yaşlı olsun olimpiyatlara ev sahipliği yapmak hepimizin ortak isteğidir. Bu bizim ortak platformumuzdur. Bu bizim üzerinde rahatlıkla diyalog kurduğumuz, tartıştığımız, daha iyisini nasıl gerçekleştiririz diye beraber kafa yorduğumuz bir iştir. Bu nedenle de Türkiye'nin bu adaylık sürecinde 'Köprüler kuralım' sloganıyla yola çıkmış olması çok çok anlamlıdır. Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için atacağımız her adım, her hazırlık, her altyapı projesi, sadece dünyayla bugüne kadar kurduğumuz köprüleri güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi içimizdeki köprülerin de güçlenmesini sağlayacaktır. Bu yüzden Türkiye'nin iç huzuru açısından olimpiyat ruhunun bize de çok şey kazandıracağına inanıyoruz."

Bağış, İzmir'in Expo'ya, İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapmalarının birbirini tamamlayan süreçler olduğunu ifade ederek, "Birbirinin altarnatifi değil, tam tersine birbirini tamamlayan ve Türkiye'nin Doğu'nun en Batılı, Batı'nın en Doğulu ülkesi olarak dünyaya ne gibi katkılarda bulunabileceğini gösteren bir yaklaşıma sahiptir. İki büyük şehrimizin aynı yıl içinde iki farklı organizasyona ev sahipliği yapması aslında muazzam bir avantajdır. En büyük avantaj da Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde, önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz önyargıların kırılmasına vesile olacaktır. Çünkü biz,  Türkiye ile ilgili endişeleri olanların, Türkiye'nin AB sürecine karşı çıkanların, Türkiye ile ilgili farklı hissiyatlara sahip olanların büyük çoğunluğunun hiç bir zaman Türkiye'ye gelmemiş kişiler olduğunu görüyoruz. Bizim yaptığımız araştırmalarda Türkiye'yi ziyaret etmiş, görmüş olanların, Türkler ile aynı sofrayı paylaşmış olanların Türkiye'nin bu tür etkinliklere ev sahipliği yapabilecek kapasitede olduğunu, Türkiye'nin uluslararası barış projelerinde yerinin olması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu görüyoruz" şeklinde düşüncelerini ifade etti.

3. Havalimanı projesiyle, nükleer santral projesinin toplam miktarının Türkiye'nin 1985'teki gayrisafi milli hasılasından daha fazla olduğunu belirten Bağış, Türkiye'nin artık büyüyen, gelişen, her geçen gün kendi gücünün farkına varan ve dünyanın da farkına varması için gerekli adımları atabilecek özgüvene sahip bir ülke olduğunu söyledi.

Yurt içinden ve yurt dışından katılımcıların olduğu ve Türkiye'de ikinci kez düzenlenen organizasyon, yapılacak oturumların ardından yarın sona erecek.

- İstanbul