Suriye ve Filistin uyruklu tutuklu 16 sanığın, İsrail gizli servisi adına Türkiye'de yaşayan Filistinliler başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerle ilgili bilgi topladıkları iddiasıyla "casusluk" suçundan yargılandığı davada, 5 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada bazı tutuklu sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Bazı sanıklar ise tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Gassan Saade, Beşar Esed'in zulmünden kaçıp Türkiye'ye geldiğini savunarak, "Ben Türk emniyetine ve Türk istihbaratına karşı eylemde bulunmadım, ancak başıma gelenlerden dolayı benim çocuklarımın hayatı heba oldu." dedi.
Duruşmada savunma yapan sanık Ahmet J. A. Alqıshawı, ülkesinden kaçarak Türkiye'ye geldiğini, asıl amacının Avrupa'ya gitmek olduğunu öne sürerek, "Biz casuslukla suçlanıyoruz ancak bu suçu işlediğimize dair bir delil bile yok. Amcamın oğlu casusluk suçundan tutuklandı ve ben bunu bilmeme rağmen resmi yollardan Gazze'ye gittim. Dünyanın hangi yerinde böyle bir şey olabilir?" ifadesini kullandı.
Savunmaları alınan diğer sanıklar da tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu 16 sanıktan 5'inin tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail gizli servisinin irtibata geçtiği Türkiye'deki Filistin ve Suriye uyruklu kişilere, ülkedeki Filistinliler başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerin kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini takip etmek için para karşılığı casusluk yaptırdığı kaydediliyor.
Casusluk karşılığında bu şahıslara maddi menfaat sağlandığı, bağlılık ve sadakatlerinin diri tutulduğu belirtilen iddianamede, 2015 yılının son aylarında gayriresmi yollarla Türkiye'ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat'ın, Türkiye'deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği aktarılıyor.
Bu transferlerin tam gizlilik içinde havale ofisleri, kripto para hesapları ve benzeri yollardan yapıldığına işaret edilen iddianamede, ödemelerin bir kısmının da kuryeyle gerçekleştirildiği, sanık Barakat'ın, Almanya'da yaşayan İsrail pasaportlu Ahmad Zaid'in talimatları doğrultusunda casusluk yapılanmasında kuryelik vazifesini üstlendiği ifade ediliyor.
Sanıklardan Abdelrahman Abunawah'ın, talimatlar doğrultusunda gizlilik içinde bilgi temin edip servis ettiği, Türkiye'ye geldikten sonra ankesörlü telefonla iletişim kurduğu ve düzenli olarak Zaid tarafından iletilen konum bilgilerini girerek keşif işlemleri gerçekleştirdiği bilgisi verilen iddianamede, bu sanığın kameralı gözlükle istenilen yerlerde yaptığı çekimleri özel program sayesinde wi-fi ağlarını tarayarak ilettiği anlatılıyor.
Mohammed Salhab'ın da Filistin menşeli kurum ve kuruluşların ve bünyelerinde çalışanların ev adresleri, fotoğrafları, mail adresleri, telefon numaraları ile diğer kişisel bilgileri raporladığı bildirilen iddianamede, bu sanık tarafından temin edilen bilgilerin Türkiye'de faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar aleyhine olmasının yanı sıra, burada ikamet eden kişi ve toplumlar zararına da sonuç doğurabilecek mahiyette olduğuna işaret ediliyor.
İddianamede, tüm sanıkların, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Son Dakika › Güncel › İsrail istihbaratıyla bağlantılı oldukları iddiasıyla 16 sanığın yargılandığı davada tahliye kararı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?