İzmir haberi: İzmir'de Öğretmenlik Meslek Kanunu Protestosu: "Telafisi Mümkün Olmayan Sorunlara Sebep Olacak"

Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR

Türk Eğitim-Sen İzmir şubeleri, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu (ÖMK) ve bununla birlikte getirilen kariyer basamakları sistemini protesto etti. "İnsan gibi yaşamak istiyoruz, "ÖMK revize, sınav iptal" yazılı dövizler taşıyan öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e "Bu uygulamadan ve sınavdan derhal vazgeçilmelidir. Israr edilmesi telafisi mümkün olamayan sorunlara sebep olacaktır" diye tepki gösterdi.

Türk Eğitim Sen İzmir üyeleri, bugün Konak SKG İl Müdürlüğü önünde toplanarak Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun (ÖMK) geri çekilmesi için eylem yaptı. "Bizi sınava değil, dikkate alın", "İnsan gibi yaşamak istiyoruz", "ÖMK revize, sınav iptal" yazılı dövizler açan öğretmenler, "Memuruz, haklıyız, kazanacağız" ve "Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız" sloganları attı.

BAKAN MAHMUT ÖZER'E TEPKİ

ÖMK ile getirilen kariyer basamakları sistemini protesto eden öğretmenler, basın açıklaması yaparak Mili Eğitim Mahmut Bakanı Mahmut Özer'e de tepki gösterdi. Bakan Özer'in "Öğretmenlik Meslek Kanunu 60 yıllık bir özlemdi. Bu özlem 14 Şubat 2022 tarihinde yayınlanan 7354 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla giderildi" sözlerinin anımsatıldığı açıklamayı Türk Eğitim Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı İrfan Toksoy okudu. Açıklama şöyle:

"Sayın Bakan eğitim camiasından topyekün gelen endişe ve açıklamalara kulaklarını tıkamış görünüyor. Yüce Türk milletinin ve onun parçası olan öğretmenlerin beklentisi Meclisimizin mesaiye başlamasıyla birlikte ivedi ve olağanüstü bir çalışmayla tabanın beklentisine kulak verilerek eksikliklerin eğitim paydaşlarının teklif ve görüşleri de dikkate alınarak giderilmesidir. Kanun maddeleri yeniden yazılarak Meclis'ten geçirilmelidir. Bu uygulamadan ve sınavdan derhal vazgeçilmelidir, ısrar edilmesi telafisi mümkün olamayan sorunlara sebep olacaktır. Öğretmen odalarında iş barışı bozulacak, öğrenci velileri bakımından öğretmen tercihi ile ilgili sonuçları hiç de olumlu olmayan istekler oluşacak. Öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi sınavla belirlenemez. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer. Öğretmenlik bilme mesleği değil bildiğini aktarma ve olumlu davranışlar geliştirme mesleğidir. 1739 Sayılı MEB Temel Kanunu'nda da belirtildiği gibi öğretmenlik, bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlerin yetkinliği, yeterliliği ve başarısı sınavla ölçülemez ve bu tür düzenlemeler öğretmenlik mesleğinin saygınlığına zarar verir. Bu sebeple kariyer basamaklarında sınav şartı kaldırılmalı, ilk günden beri savunduğumuz şekilde; 10 yılını dolduran her öğretmen uzman öğretmen, 20 yılını dolduran her öğretmen başöğretmen olmalıdır."

"VERGİ DİLİMİ YÜZDE 15'E SABİTLENMELİ"

Taleplerin de sıralandığı açıklama şöyle devam etti:

"Biz uzman ve başöğretmenlik sınavının kabul edilemeyeceğini ifade ederken, sayın bakanımız Mahmut Özer şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'inin kariyer basamakları sistemine başvurduğuna dikkat çekmiş. Sayın Bakan'a şunu hatırlatmak isteriz ki öğretmenler kariyer ve sınav meraklısı oldukları için bu sınava başvuru yapmamıştır. Zor günlerden geçtiğimiz ekonomik sorunlarla mücadele ettiğimiz bu günlerde aile bütçesine biraz daha katkısı olacağı için bu anlamsız sınava başvurmuşlardır. Bu durumdan memnun olup olmadıklarını tespit etmek için bakanlığımız bir anket çalışması yaparsa sonuçlarını bütün kamuoyu görecektir. Eğitim çalışanları toplumdaki diğer bordrolu çalışanlar gibi ekonomik zorluk içindedir. Ocak ayında yapılacak maaş zamlarında gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı; enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafi edildiği, memurlar tarafından kabul edilebilir bir maaş artışı sağlanmalıdır. Çalışanların vergi dilimi yüzde 15'e sabitlenmelidir. Sözleşmeli personelin kadroya geçirmesiyle ilgili olarak hükümet nezdinde yapılan çalışmaların bir an önce tamamlanarak tüm güvencesiz sözleşmeli personelin 4A'lı memur kadrolarına geçirilmelerini talep ediyoruz. Tam bir kargaşaya dönen kamuoyunda 3600 ek gösterge olarak bilinen düzenlemenin çalışanlar arasındaki eşitsizliği kaldıracak şekilde düzenlenerek güncelleştirmeler yapılmalıdır."