Kadın ve Demokrasi Buluşması

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz, kadınların omuz vermediği, sahip çıkmadığı bir demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını belirterek, "Kadının yeterince temsil edilmediği siyaset ve dahil olamadığı yönetim anlayışı, kalkınma ve refahı hedefleyen toplumumuz için büyük bir eksiklik olacaktır." dedi.

KADEM, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliği, 200'e yakın kadın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda "Kadın ve Demokrasi Buluşması" düzenledi.

Programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, spor salonunda oluşturulan platformdan katılımcıları selamlayarak karanfil dağıttı. Erdoğan'a Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile KADEM Genel Başkanı Yılmaz da eşlik etti.

"Evet! Kadın Varsa Demokrasi Var" sloganıyla düzenlenen etkinlik, Kadın STK'lar Buluşma Filmi gösterimiyle başladı.

Batman Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Gülhan Bağrıyanık ile Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomak birer konuşma yaptı. Özellikle Çomak'ın konuşması, katılımcılardan büyük alkış aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, konuşmasının ardından yanlarına giden Çomak'ı tebrik ederek bir süre sohbet etti.

"Geçmişini reddeden bir zihniyet..."

"Evet! Kadın Varsa Demokrasi Var" kampanya filminin gösterimiyle devam eden programda konuşan KADEM Genel Başkanı Yılmaz, KADEM olarak amaçlarının ekonomiden siyasete sosyal hayattan akademiye; mayasını kadınlar, erkekler ve gençlerin birlikte tuttuğu, milli manevi ve kültürel değerleri ile yoğrulmuş adalet, demokrasi ve kalkınmayı hedefleyen yeni Türkiye'nin kadınlarına yer açmak olduğunu söyledi.

Yılmaz, "Kadınların omuz vermediği, sahip çıkmadığı bir demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşması mümkün değildir. Kadının yeterince temsil edilmediği siyaset ve dahil olamadığı yönetim anlayışı, kalkınma ve refahı hedefleyen toplumumuz için büyük bir eksiklik olacaktır." dedi.

Bugün büyük bir coşku ile 16 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve yeni anayasa için gidilecek sandığın öncesinde "Evet! Kadın Varsa Demokrasi Var" anlayışı ile yeniden bir arada olduklarını belirten Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizler birbirimize dayandıkça büyüyor el ele verdikçe güçleniyoruz. Bu duygudan hareketle Türkiye'mizin 7 bölgesinden çeşitli kadınların kurduğu sivil toplum örgütleri ile rengarengiz. Fikrini ve ruhunu, adalet ve hakkaniyet üzere yöneten biz kadınlar birbirimizi ötekileştirmeden, ne düşündüğümüze, ne yediğimize, giydiğimize, içtiğimize bakmadan, sadece bu ülkeyi paylaşan ortaklar olarak görüyor ve birbirimizin insan haklarına saygı duyuyoruz. Çünkü bizler biliyoruz ki; din, dil, ırk, etnisite farklılıkları bu ülkeyi zenginleştiren en güçlü özelliklerimizdendir.

Erkekler de kadınlar da atalarımızdır. Geçmişini, tarihini, değerlerini ötekileştiren, görmezden gelen, reddeden bir zihniyet, ne kalkınmadan ne de ilerlemeden yana olabilir. Bu zihniyetin, ülkeye kötülükten ve utançtan başka hiçbir şey getirmediğini gördük."

"Yanlış bir karar telafisi mümkün olmayan bir süreci de beraberinde getirebilir"

Bazı kararların, hayat üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu, yaşamın yönünü etkileyebildiğini anlatan Yılmaz, "Yanlış bir karar telafisi mümkün olmayan bir süreci de beraberinde getirebilir. İşte Türkiye olarak bizler de böyle bir kararla karşı karşıyayız. Kararımız bellidir ama o kararı beyan etmek bile bir karar vermektir. Cumhurbaşkanlığı sistemi demokrasiyi güçlendirme ve milleti devlet ile barıştırma çabasıdır. Adalet, hürriyet ve eşitliğin her türlü vesayetten kurtulup egemenliğin kayıtsız ve şartsız milletin hakimiyetine verilmesidir. Bu hakimiyetin tesisi için kadınlar olarak 'evet kadın varsa demokrasi var' diyor, adalet, hürriyet ve egemenlik için tüm gücümüzle evet diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Kadının mutlu olmadığı dünyada barış olmaz"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da kadının mutlu olmadığı dünyada huzur ve barışın olamayacağını belirtti.

Merhametin sembolü annelerin ve kadınların demokrasideki yerinin yadsınamayacağını ifade eden Topbaş, "Aynı kaderi paylaştığımız bu küçülen dünyada, hep beraberce mutluluğu arzu ediyorsak topyekün bireyler olarak birlikte geleceğe yürümek zorundayız." dedi.

Topbaş, 16 Nisan'da evet bayrağını en yükseğe yine kadınların ve annelerin taşıyacağına inandığını dile getiren Topbaş, "Fedakarlığı hep gördük. Çanakkale'de, milli mücadelede, 15 Temmuz'da anneler ön plandaydı. Fedakarlıklarını orada da gösterdiler. Şuna inanıyoruz ki 16 Nisan esasında halkla, cumhurla başkan arasındaki mesafelerin kapanması demektir." diye konuştu.