Kara Havacılık Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Eski yarbay Yücel Ersüren, 2016'nın Haziran ayında Kara Havacılık Komutanlığına atandığını, 15 Temmuz günü de albay Muzaffer Kartopu ile görüşmek için birliğe gittiğini beyan etti.

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığında olduğunu öğrendiğini anlatan Ersüren, daha sonra "terör tehdidi" olduğu söylenerek helikopterlerin Akıncı Üssü'ne tahliye edilmesi emrinin verildiğini, kendisinin de S-70 helikopterlerinden birini Akıncı Üssü'ne götürdüğünü ifade etti.

Yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrenince üsten ayrılarak jandarma ekiplerine teslim olduğunu belirten Ersüren, iddianamede yer alan darbe girişimine yönelik toplantılara katıldığı ve Akıncı Üssü'ne "Yurtta Sulh" parolası ile iniş yaptığı suçlamalarını da kabul etmedi.

Savunma yapan eski astsubay Ömer Güler, 1997'de meleğe başladığını, olay tarihinden kısa süre önce Kara Havacılık Kışlası içinde bulunan 5. Ana Bakım birimine tayini çıktığından yeni göreviyle ilgili bilgi almak için Güvercinlik'e gittiğini dile getirdi.

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak'ın burada olduğunu öğrenmesinden sonra yıkatmak için yanında bulunan tulumunu giydiğini bildiren Güler, bir süre sonra askeri personelin sivil araçları ile mesaiye gelmeye başladığını anlattı.

Bazı teknisyenlerin hangara gitmeye başlamasından sonra kendisinin de hangara gittiğini, bir ara da uçuş hattına geçtiğini dile getiren sanık Güler, olayların darbe girişimi olduğunu eşinin aramasından sonra öğrendiğini ifade etti.

Sabah saatlerinde çatışma çıktığını, bunun üzerine kalkışa hazır olan helikopterlerden birine binerek Akıncı Üssü'ne gittiklerini belirten Güler, darbe girişiminde yer almadığını iddia etti.

Sanıklardan Ömer Sezen'in kendisi hakkında, "FETÖ üyesi olduğu" yönündeki ifadelerini kabul etmeyen Güler, sanıklardan Taarruz Helikopter Tabur Komutanı eski kurmay yarbay Özcan Karacan'ın cebinden çıkan isim yazılı listede adının bulunmasından bilgi sahibi olmadığını öne sürerek bu konunun Karacan'a sorulmasını istedi.

Darbe girişimine katılan helikopterlere yakıt ikmali yapılmasında da görev almadığını iddia eden Güler, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.

"Helikopterler MİT'e atış yapacak"

Sanık Volkan Türkkorkmaz, darbe girişiminden önce teknisyen astsubay olarak Malatya'daki 2. Kara Havacılık Alayında görevli olduğunu, 15 Temmuz'da Ankara'ya helikopter teslimi için gönderildiklerini öne sürdü.

Olay akşamı, Genelkurmay'a terör saldırısı olduğunun söylenmesi üzerine helikopterlere mühimmat yüklemesi yaptığını bildiren Türkkorkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı helikopterlere Mustafa Ormantepe ile mühimmat yüklemesi yaptığımız sırada Ömer Sezen yanımıza geldi. 'Kalkacak helikopterler MİT'e atış yapacak' dedi. Bunun üzerine aklım karıştı. Bize 'Genelkurmay'a saldırı var' denilmişti. Biri yalan söylüyordu ama kim bilmiyordum. Ormantepe ile kısa bir değerlendirme yapıp helikopterlere atış yaptırmamaya karar verdik. Mühimmatı helikoptere yükleyip, mühimmatı silah besleyicisine gitmeyecek şekilde yerleştirdik. Yarbay Erdal Başlar'ın kalkışından sonra internete baktım. Başbakan Binali Yıldırım'ın 'askeri kalkışma' olduğuna yönelik açıklamalarını izledim. Kalkış yapan helikopterler bir süre sonra inmeye başladı. Bize, atış yapamadıklarını söylediler. Ormantepe ile diğer helikopterlere de atış yaptırmamak için 'mühimmat yok' dedik. Daha sora ortalık sakinleşinceye kadar hangarlar bölgesinde beklemeye başladık."

İlerleyen saatlerde birliğe baskın yapıldığını anlatan sanık Türkkorkmaz, yarbay Erdal Başlar ile helikoptere binerek Akıncı Üssü'ne gittiklerini aktardı. Üsse inişten kısa süren sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı gördüğünü ve yanına giderek elini öptüğünü anlatan sanık Türkkorkmaz, Akar'ın Çankaya Köşkü'ne gittiğini daha sonra öğrendiğini belirtti.

Akıncı Üssü'nden ayrıldıktan sonra Kara Havacılık Komutanlığına giderek olay akşamı yaşadıklarını anlattığını bildiren sanık Türkkorkmaz, darbe girişiminde bulunmadığını ve FETÖ üyesi olmadığını savunarak tahliyesini ve beraatini istedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.