Kemal Unakıtan Bereket'e Konuştu - Son Dakika
Güncel

Kemal Unakıtan Bereket'e Konuştu

Kemal Unakıtan Bereket\'e Konuştu

Bereket "Türkiye'nin güler yüzlü idarecilere ihtiyacı var" dedi.

01.02.2013 15:52

Albaraka Türk'ün üç ayda bir yayımlanan dergisi Bereket'in son sayısının konuğu Albaraka Türk'ün kurucularından ve eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan oldu. Sempatik tavırlarıyla dikkatleri üzerine çeken Unakıtan, röportajda faizsiz bankacılığın Türkiye'ye gelişi, yaşanan zorluklar ve siyasi yaşamı ile özelleştirme gibi birçok konuda konuştu.

Albaraka'nın 1998 yılından bu yana üç ayda bir yayımladığı kurumsal yayını Bereket dergisi 32'nci sayısında Albaraka'nın kurucularından ve eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile çalışma hayatı, siyaset ve Albaraka üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Güler yüzü, sempatik tavırları ve özelleştirme konularıyla dikkatleri üzerine çeken Unakıtan, röportajda samimi açıklamalarda bulundu.

"IMF 'Kemal Bey, siz söz verin kafidir' diyordu"

Bakanlık dönemiyle ilgili samimi açıklamalarda bulunan Unakıtan, "IMF'ye daha önce gidilmiş, belli sözler verilmiş ve yerine getirilmemiş. Suratı asık adamlarla muhatap oldum. Benden önce hiçbir bakan görüşme yapmamış IMF yetkilileriyle. Genel müdürler bile daire başkanlarını görüştürüyorlarmış. Bunun arkasında mahcubiyet var tabii. Bu sıkı bir mali disiplini gerektiriyor. Buna uyabilirsek Türkiye'yi kurtarır, uyamazsak şu anki Yunanistan'dan beter olurduk. O hale gelmememizde aldığımız tedbirlerin rolü büyük. İlk toplantılarda adamlarla konuşurken ne söylesem şüpheli gözlerle bakıyorlardı bana. Yaptığım esprilere bile gülmüyorlardı. Ben de ona göre şekillendim. Daha sonraki toplantılarda ne olduğumuzu görürler diye umdum. Türkiye bizim yurdumuz, onu düzeltecek olan da biziz. Onlar da bizim büyüyeceğimize inanmayıp bize acı reçeteler gösteriyorlardı. Daha sonra kendileri, 'Kemal Bey, siz söz verin kafidir' demeye başladılar. Ben de yapacağım şeye söz vereceğimi, yapamayacağım şeye söz veremeyeceğimi gösterdim onlara. Güzel sözlerle karşılaştım" dedi.

"Güler yüzlü olmamdan rahatsız olanlar vardı ama Türkiye'nin güler yüzlü idarecilere ihtiyacı var"

Söyleşi sırasında Maliye Bakanlığı görevindeyken yaşadıklarından bahseden Unakıtan şöyle konuştu: "Bakanlık görevine başlayınca ilk olarak hesapları istedim. Maliye Bakanlığı hesap yeridir. Paranın idare edildiği yerdir. Maliye Bakanlığı iyi olursa devlet iyi olur, kötü olursa devlet kötü durumda olur. Zaten Maliye Bakanı konuşurken bütün iş alemi onu dinler. Hatta yüzü gergin mi değil mi, sinirli mi değil mi, suratı asık mı değil mi?.. Bunlara bakarlar. Çünkü her türlü ifade bir şeye işarettir. Ben de bunu bildiğimden dolayı bakanlık süresince hep güler yüzlü olmaya dikkat ettim. İnanıyorum ki Türkiye'nin güler yüzlü idarecilere ihtiyacı var. Her zaman güler yüzlü olmamdan rahatsız olanlar vardı. Ama o ne dedi, bu ne dedi, diye bakarsan, ne iş yapabilir ne de prensiplerini devam ettirebilirsin. O bakımdan kulağını dedikodulara tıkayıp işine bakacaksın."

"Vicdanen rahatım ve aynı şeyleri yine olsa yine yaparım"

Bakanlığı süresince muhalefet ve medyanın kendisiyle çok uğraştığını belirten Unakıtan, "Bizim kimseye bir minnet borcumuz yoktu. Çıkar çevrelerinin hoşuna gidecek işler yapmadık. Popülist işler yapsaydık bizi de göklere çıkarırlardı eminim. Biz geçici başarılar ve geçici alkışlar peşinde olmadık. Onun için icap ettiği yerde icap ettiği şekilde kararlar aldık. Bu kararları alırken bazılarının ayağına basmış, bazılarını rahatsız etmiş olabiliriz. Ama inanın ki bu işler memleketin faydasına ve hayrına olan işlerdi. Yaptığım bir işten dolayı da bir pişmanlığım yok. Vicdanen çok rahatım ve aynı şeyleri yine olsa yine yaparım" dedi.

"Millet sadece manav ve bakkal dükkânı açabiliyordu. Her şey devlete aitti ve kimse devletle rekabet edemiyordu."

Unakıtan sözlerine şöyle devam etti: "Özelleştirme Türkiye'nin çok geri kaldığı bir sistemdi. Özelleştirmeyi, Demir Perde gerisi ülkeler bile uygulamıştı. Kalkınma için piyasaların liberalleştirilmesi lazım. O yüzden bu özelleştirmeleri yapmak gerekli. Devleti de iktisadi faaliyetlerden çekmek lazım. Çünkü devletle kimse rekabet edemez. Eskiden her şey devlete aitti. Şeker fabrikaları, kağıt fabrikaları, demir-çelik fabrikaları, çimento ve bunun gibi birçok sektörde faaliyet gösteren fabrikalar devlete aitti. Millet bir manav veya bakkal dükkanı açıyor, o kadar. Şimdi ben hava meydanına gidiyordum, sorduğumda her şey devlete aitti. Komünist devlet gibiydik adeta. Bunların başına devlet memuru oturtmuşlar. Kendilerine çalışmıyor, zarar da etseler maaşlarını aynen alıyorlar. Sen şimdi orada bir verimlilik alabilir misin? Mümkün değil. Ülkeyi kalkındırmamak için ipler bağlanmış adeta. İşte o ipleri çözmek, özelleştirmeyi yapmak demektir. Bu özelleştirmelerin devam etmesi lazım."

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Kemal Unakıtan Bereket'e Konuştu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement