Kılıçdaroğlu: Bayrak İndirmenin Yaşı, Uyruğu Olmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayrağın direkten indirilmesinin yaşı olmaz, uyruğu olmaz. Bakanın "direğe tırmanan 16 yaşındaydı, bayrağı indirdi' diye bir gerekçe üretmesini anlamakta zorluk çekiyorum. Zaten bayrak konusunda AKP'nin karnesi kırıktır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimleri temasları çerçevesinde BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve parti yöneticilerini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve Destici, görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "büyük uzlaşmayı" sağlamak amacıyla bu ziyaretleri yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Umuyorum büyük uzlaşmayı sağlar ve herkesin kabul edeceği bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde görüş birliği sağlamış oluruz. Umutluyum, bunu sağlamak konusunda biz elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Çünkü seçilecek cumhurbaşkanı hepimizin cumhurbaşkanı olacaktır" diye konuştu.

-DESTİCİ'DEN ANKET-

Destici de cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda bir kamuoyu araştırması yaptırdıklarını belirterek, araştırma sonuçlarını açıkladı. Buna göre halkın yüzde 26,7'sinin tarafsız bir cumhurbaşkanı istediğini, yüzde 21'inin sosyal demokrat, yüzde 17'sinin de muhafazakar geleneklere bağlı bir cumhurbaşkanı istediğini gördüklerini belirten Destici, şöyle devam etti:

"Biz de yaptığımız bu çalışmaya uygun olarak, öncelikle cumhurbaşkanı herkesi kucaklayacak. Doğulusunu batılısını, Kürt'ünü Türkmen'ini, Alevi'sini Sünni'sini, sağını solunu kucaklayacak, tarafsız bir cumhurbaşkanı, şu andaki teamüller içinde kalacak farklı özlemler içinde olmayacak bir cumhurbaşkanı. Fikrimizi uygun olarak da milliyetçi, maneviyatçı, dindar, aynı zamanda da laik, demokrat bir cumhurbaşkanını bizde BBP olarak arzu ettiğimizi söyledik. İstiyoruz ki toplumumuz uzlaşarak, çatışmadan, kutuplaşmadan, ayrışmadan bir cumhurbaşkanı seçsin."

-MHP İLE GÖRÜŞME-

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, MHP ile görüşme takviminin sorulması üzerine, "Sanıyorum Pazartesi olabilir. Daha henüz netleşmedi, sonuçta MHP ile görüşeceğiz ama onların da takviminin uygun olması gerekiyor. Turumuzu bitirdikten sonra görüşeceğiz" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine görüşmede herhangi bir ismin gündeme gelmediğini ifade ederken, Destici de "İnşallah ikinci görüşmede" dedi.

-KILIÇDAROĞLU: "BAKANIN AÇIKLAMASINI ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUM"-

Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Lice'de Türk Bayrağı'nı indiren eylemcinin 16 yaşında olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine şunları dedi:

"Bayrağın her toplumun kendi namusu olduğunu ifade etmiştim. Bayrak bizim onurumuzdur, şerefimizdir, namusumuzdur. Bayrağın direkten indirilmesinin yaşı olmaz, uyruğu olmaz. Bakanın "direğe tırmanan 16 yaşındaydı, bayrağı indirdi' diye bir gerekçe üretmesini anlamakta zorluk çekiyorum. Zaten bayrak konusunda AKP'nin karnesi kırıktır. Tipik örnek daha vereyim, Kırkpınar güreşlerinde büyük bir bayrak stadyumda dolaştırılırken 4 AKP'li Bakan ayağa kalkmadı. Acaba bunun hesabını verdiler mi? Dün Recep Tayyip Erdoğan kükrüyordu, "bayrak' diye. O 4 bakana bir şey söyledi mi, "Arkadaşlar bayrak geçerken bütün stadyum ayaktaydı, siz neden oturdunuz' diye sordu mu? Hayır sormadı.

O nedenle Bakanın yaptığı açıklamayı anlamakta güçlük çekiyorum. Samimi bir açıklama değil. Bayrak indirmenin gerekçesi olmaz. O gerekçenin arkasına birisi sığınmak istiyorsa bayrak indirmeyi meşru görüyor anlamına gelir. Bunu kabul edemeyiz."

-"SİZE NE TÜR BİR TALİMAT VERİLDİ, ÇIKIN AÇIKLAYIN"-

Kılıçdaroğlu'na bir gazetede yer alan ve askeri kaynaklar tarafından yapıldığı iddia edilen "Vursak bir dert vurmasak başka dert" şeklindeki açıklamalar da soruldu.

Kılıçdaroğlu, "Askerlere gelince, kanunsuz emir dinlenmez. Siz bir tel örgüyü aşıyorsunuz, tel örgünün öte tarafına gidiyorsunuz, direğe çıkıyorsunuz, bayrağı indiriyorsunuz, tekrar tel örgüden atlayıp bu tarafa geliyorsunuz. Size ne tür bir talimat verildi, çıkın açıklıkla söyleyin bunu. Eğer askeri birlik önünde bayrak indiriliyorsa, Valinin önünde çok daha rahat indirilir o zaman, Başbakanlığın önünde çok daha rahat indirilir" diye konuştu.

Askerlerin belli gerekçeler arkasına sığınmalarını istemediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Doğrudan askerlere de bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü bizim muhatabımız siyasiler. Bülent Arınç, gayet net açıkladı; "Biz askere talimat verdik, asker kurşun atmayacak, kimseye bir şey yapmayacak isterse garnizon işgal edilsin.' Bunu söyledi mi söyledi. Mesele bitti. Bu nedenle sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bayrağı indiren odur. Onun iradesidir, bayrağı indiren. O irade ona izin verdi, "Sen git bayrağı indir' diye. Şimdi gerekçe arıyorlar, yok çocuk 16 yaşındaymış da, yok şöyleymiş, yok böyleymiş diye. Bu kabul edilecek bir şey değil. Eğer bir toplumda bayrak indirme bir infial yaratacak noktaya gelmişse oturup onu düşünmeleri gerekirken, gerekçe üretiyorlar. Doğru değil."

-DESTİCİ: O BAYRAĞI İNDİREN O ANDA GERÇEKTEN HALLEDİLMİŞ OLSAYDI"-

BBP Genel Başkanı Destici de, "Keşke o bayrağı indiren o anda gerçekten halledilmiş olsaydı, Türk toplumu daha rahat olurdu diye düşünüyorum. Burada hepimizin hassasiyetimiz ortak olduğunu bir nokta var, bayrak konusu. Bayrak bizim namusumuz ve egemenliğimizin ta kendisidir. Bundan sonra böyle bir hadiseye hiç kimsenin cesaret edememesi lazım. Bu olay bir yol olmaması lazım, önemli olan bu. Bu karşılığın verilememesi bu tür endişeyi doğuruyor" dedi.

Destici, bir gazetecinin, "bayrağı indiren o anda gerçekten halledilmiş olsaydı" sözlerinin ne anlama geldiğini sorması üzerine de, "Vurulup düşürülmesi Bundan kastımız bu, net. Kıbrıs'ta yapılanın aynısın burada yapılması gerekiyordu. Nasıl Kıbrıs'ta bayrağa uzanan el kırıldı ve o beden düşürüldü aynı şekilde düşürülmesi gerekirdi, net" yanıtını verdi.

-KILIÇDAROĞLU'NDAN SAĞDUYU ÇAĞRISI-

Kılıçdaroğlu, Bir gazetecinin "Yer yer linç girişimleri de başladı. Bu konuda siyasetçilerden tansiyon düşüren bir açıklama da bekleniyor" demesi üzerine, "Herkesin sağduyulu davranması lazım. Görevimiz odur. Hükümetin tahriklerine, provokasyonlarına kimsenin alet olmaması gerekir. Bu konuda hepimizin duyarlı davranması gerekiyor" dedi.

-DESTİCİ: "GÜVENLİK BİRİMLERİ BATIDA ÇOK ÇEVİK AMA GÜNEYDOĞU'DA KANUNLAR UYGULANMIYOR"-

Destici ise, kendilerinin zaten üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade ederken, "Zaten soğuk kanlıyız ve sokakların bir çatışma alanı olmaması için üzerimize düşen azami gayreti gösteriyoruz. Ama hükümet burada, özellikle ayrılıkçı unsurlara, terör örgütünün uzantılarına meydan vermemeli" dedi.

Destici şöyle devam etti:

"Ama onlara verilen müsemma Kahramanmaraş'ta arkadaşlarımız 5 dakika oturma eylemi yapmak istedi, polis gazla, copla müdahale etti. Ama kaç gündür Bingöl karayolu, onlarca yol kapalı. Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Ağrı her tarafta olaylar var ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi hala başka gündemlerle uğraşılıyor. Kanunun oralarda da uygulanması lazım. Devleti yönetenler, özellikle, güvenlik birimleri Batıda çok çevik ve agresif davranıyorlar ama özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgemizde nedense kanunlar uygulanmıyor. Adeta yol verilmiş vaziyette. Özerklik, resmi olarak değil belki ama fiili olarak şu anda uygulanıyor. Oradan yaşananlar görmezlikten geliniyor. Niye bu kadara terörist sayısı arttı, hani PKK çekiliyordu, ne oldu? 3 bin olan terörist unsuru sayısı 10 binlere çıktığını söyleniyor. Çocuklar kaçırılıyor, bunun sorumlusu kim? Devlet okullarından bu çocuklar çıkarılıyor. Oradaki öğretmenler, Milli Eğitim değil PKK'nın müfredatı uyguluyorlar. Bunların hepsi biliniyor ve görmezden geliyorlar"

Destici, "Aklımıza şu geliyor; Oslo'da başlayan süreç adına "Çözüm Süreci' denilen süreçle birlikte devam etti ve bütün bunlar bu pazarlığın içinde olan şeyler. Eğer bu böyle değilse, çıksınlar bunu net bir şekilde anlatsınlar" diye konuştu.

Musul'da yaşanan işgale de asla göz yumulması gerektiğini ifade ederken Destici, "Nasıl olur da Musul ve bir terör örgütü tarafında işgal ediliyor. Başta BM ve Güvenlik Konseyi olmak üzere derhal toplantıya çağrılmalı. Türkiye de bedeli neyse burada gerekeni yapmalı" dedi.

-KILIÇDAROĞLU'NA EV DERDİNİ ANLATMAK İSTEDİ-

Kılıçdaroğlu, aracına binerek BBP'den ayrıldığı sırada ise bir vatandaş, Kılıçdaroğlu'na "evimi aldılar" diyerek, derdini anlatmak istedi. Ancak, Veysel Akçal adlı vatandaş, bir diğer program nedeniyle acele ile ayrılan Kılıçdaroğlu ile görüşemedi. Veysel Akçal adlı vatandaş, evinin bir toplu konut projesi nedeniyle elinden alındığını belirtirken, BBP binasına alındı. Öte yandan Destici, açıklamaların ardından basın mensuplarına Türk Bayrağı dağıttı.

Kılıçdaroğlu'na ziyaretlerinde Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan ve Genel Sekreter Gürsel Tekin eşlik ediyor.