İzmir'de yaşayan ve 25 Mart'ta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı alan 29 yaşındaki Fırat Oral, hastanedeki 12 günlük tedavisinin ardından güçlü bağışıklık sisteminin de etkisiyle hastalığı yendi.
İzmir Atatürk Sanayi Bölgesinde otomatik kepenk ve panjur üretimi yapan bir fabrikada çalışan Oral, yüksek ateş ve öksürük belirtileriyle 23 Mart'ta Çiğli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Buradan 2 gün sonra sevk edildiği İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kovid-19 pozitif tanısı alan Oral'ın hastalıkla mücadelesi başladı.
Hastanedeki serviste 12 günlük tedavisinin ardından güçlü bağışıklık sisteminin de etkisiyle virüsle mücadeleyi kazan Oral, taburcu olarak evine gönderildi.
Fırat Oral, Sağlık Bakanlığının koordinasyonu ve Türk Kızılayının yürütücülüğünde, Kovid-19 hastalarına uygulanacağı duyurulan "immün plazma" tedavisi için kan plazması bağışı yaparak, diğer hastalara da umut olmak istiyor.
"İnsan bunu duyunca yıkılıyor"
Video konferans yöntemiyle AA muhabirinin sorularını yanıtlayan 29 yaşındaki Fırat Oral, 23 Mart sabahı çalıştığı fabrikaya gittikten sonra baş ağrısı, halsizlik ve yüksek ateş gibi hastalık belirtilerinin başladığını ifade etti.
İş arkadaşlarının bu durumdan şüphelenerek çağırdığı ambulansla Çiğli Devlet Hastanesine kaldırıldığını fakat orada kendisine tanı konmadığını anlatan Oral, 2 gün sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiğini, orada yapılan Kovid-19 testinin pozitif çıktığını öğrendiğini anlattı.
Oral, "Tabii insan bunu duyunca yıkılıyor. Kolay bir şey değil. Haberlerde her gün vefat edenleri, vaka sayılarının arttığını görüyoruz. İster istemez insanın psikolojisi bozuluyor. Allah'a dua etmeye başladım. Çünkü gerçekten zor bir durum. Allah kimseyi düşürmesin. Bu süreçte her türlü düşünceye kapılıyorsun." dedi.
Virüsü nereden kaptığıyla ilgili bir fikri olmadığını dile getiren Oral, hastalık sürecinden önce özel aracıyla İzmir'den İstanbul'a seyahat ettiğini kaydetti.
"Kronik hastalığım da olmadığı için hafif atlattım"
12 gün boyunca tedavisinin devam ettiğini aktaran Oral, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakıma alınmadım. Normal serviste tedavi gördüm. Ateşim olduğu için serum ve ateş düşürücü verdiler. O günden sonra herhangi bir ateş, öksürük gibi belirtilerim olmadı. Biz gençler taşıyıcı olduğumuz için beni karantinada tuttular. Herhangi bir kronik hastalığım da olmadığı için hafif atlattım. Kendi bağışıklığımızla kazandık. İnşallah bu süreçten sonra da bir şey çıkmaz. Taburcu olmadan önce bana Kovid-19 testi yaptılar ve MR'a girdim. Testim negatif çıktığı için taburcu oldum. 'Şu an vücudunuzda herhangi bir sıkıntı yok. Sizi taburcu edeceğiz.' dediler."
Tedavi sürecinde doktorların günde 3-4 kez ateşini, tansiyonunu ve vücudundaki oksijen oranını kontrol ettiğini belirten Oral, "Her ihtimale karşı damar yolum açıktı. Herhangi bir terslik olursa müdahale edeceklerdi. Allah'a şükür hiçbir şey ters gitmediği için 12 gün boyunca sadece karantina altında kaldım. Taburcu olurken bana her akşam içmem için bir hap verdiler." diye konuştu.
"En büyük ilaç moral"
Oral, doktorların taburcu olduktan sonra her ihtimale karşı evde 10 gün boyunca karantinada kalması tavsiyesinde bulunduğunu, bu yüzden ailesinin başka bir yere gittiğini ve evde karantina sürecinin başladığını söyledi.
İş yerindeki arkadaşlarına da test yapıldığını ve sonuçlarının negatif çıktığını aktaran Oral, "Sadece ben pozitiftim. Allah'a şükür bu süreçte kimseyle temasa girmedim ve virüsü bulaştırmadım. Bu konuda çok mutluyum, vicdanım da rahat. Çünkü insan böyle bir durumda kendini çok suçlu hisseder." dedi.
Tedavi sürecinde moralin önemini vurgulayan Oral, "Bence en büyük ilaç moral. Eşim, dostum, ailem ve iş arkadaşlarım bana çok destek oldu. Özellikle fabrikadan çalışan arkadaşlarım, sırf bana moral verebilmek için sosyal medyadan grup kurdular. Sürekli iletişim halindeydik. Allah razı olsun hepsinden. Sürekli moralimi yüksek tutmaya çalıştılar." ifadelerini kullandı.
"Birine şifa olacaksam ne mutlu bana"
Gelecek hafta devreye girecek "İmmün plaza" tedavisinin hatırlatılması üzerine ise Oral, "Birine şifa olacaksam ne mutlu bana. Veririm yani hiçbir sıkıntı yok benim açımdan. Bağışçı olmak isterim. Kanım da birilerine şifa olur, onlar da kurtulur. Mutlu olurum." diye konuştu.
Oral, hastanede sağlık çalışanlarının kendisiyle çok ilgilendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hastaneden çıkarken doktorlarımız ve hemşirelerimize de söyledim, 'Allah ve yar ve yardımcınız olsun.' dedim. Çok çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Kovid-19 pozitif olan insanlarla birebir temas ediyorlar, muhatap oluyorlar. Tansiyonunu, ateşini ölçüyorlar. Gerçekten işleri çok zor. Allah onları başımızdan eksik etmesin."
"Milletimizden ricam, evlerinde kalsınlar"
İnsanların bu hastalığı ciddiye alması gerektiğine işaret eden Oral, vatandaşlara şu sözlerle seslendi:
"Bunu basite almasınlar. Çok tehlikeli bir hastalık. Çünkü nasıl bulaştığını hiç kimse anlamıyor. Kimin başına geldiyse o anlar. Başına gelmeyenler acısını, hastane psikolojisini anlamaz. Hastanede kalıp da tavanı izlemek var. Bir de evde kalıp ailenle vakit geçirmek var. Milletimizden ricam, ellerinden geldiğince evlerinde kalsınlar. Mecburi olmadığı sürece dışarı çıkmasınlar."
Son Dakika › Güncel › Kovid-19'u yenen genç 'immün plazma' bağışçısı olmak istiyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?