Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Yaptığımız reformlarla kadınlarımızı, hanım kardeşlerimizi biz siyasetin de ekonominin de tam merkezine oturtmuş durumdayız" dedi.
Şimşek, partisince Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen Sinop 4. Olağan İl Kadın Kolları Kongresi'ne katıldı. Burada söz alan ve kadınlara AK Parti olarak yaptıkları pozitif ayrımcılıkları anlatan Şimşek, eğitime, özellikle de kızların eğitimine verdikleri önemi dile getirdi.
Partilerinin kadınlara çok büyük önem verdiğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Tabi muhalefete ve bazı çevrelere bakarsanız bizim kadınları eve hapsetme gibi bir niyetimiz varmış? Genelde öyle söylenir. Tam aksine, yaptığımız reformlarla kadınlarımızı, hanım kardeşlerimizi biz siyasetin de ekonominin de tam merkezine oturtmuş durumdayız. Bizim hükümetlerimiz döneminde biz eğitimi önceliklendirdik ama özellikle de kadınların, kızların eğitimini çok önemsedik. 2002-2003 eğitim dönemine giderseniz, ortaokul, lisede 100 erkek öğrenci başına 72 kız öğrenci vardı. Bugün biz bu oranı yüzde 95'in üzerine çıkardık. Aynı şekilde ilköğretimde 100 erkek öğrenci başına 91 kız öğrenci vardı. Bugün 102 kız öğrenci var, 100 erkek öğrenci başına düşen. Dolayısıyla biz eğitimi önceliklendirdik ama özellikle de kızlarımızın eğitimine önem verdik. Niye? Çünkü fırsat eşitliği için eğitim olmazsa olmaz."
Ekonomik alanda faal olmak için eğitimin önemine vurgu yapan Şimşek, "Bunu ben söylemiyorum, istatistikler söylüyor. Kadınların iş gücüne katılımı oranı üniversite mezunları arasında Türkiye'de Avrupa'dan daha yüksek. Yani Türkiye'de üniversite mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 72'lerde. Halbuki eğitimsiz kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 17-18'lerde. Dolayısıyla bizim eğitime önem vermemizle aslında bir anlamda ekonomide de diğer bütün alanlarda da kadının çok aktif rol almasının önünü açıyoruz" diye konuştu.
Bakan Şimşek, hükümetleri döneminde bir adım daha attıklarına değinerek, şöyle devam etti:
"Biz işverenlere dedik ki 'Kim kadınları çalıştırırsa 5 yıl boyunca işveren sosyal güvenlik primini ödemesin, devlet ödeyecek' dedik. Sırf kadınlarımıza pozitif ayrımcılık için, onların daha çok çalışma imkanı bulması için bu tedbirleri aldık. En son Sayın Başbakanımız 25 sektörel dönüşüm, yani çok kapsamlı bir reform programı açıkladı. Bu reform programının en önemli bileşenlerinden bir tanesi de aile ve nüfus dinamiklerinin kurulmasıyla ilgili reform alanıydı. Orada biz özellikle kadınlarımızın çocukları ilköğretime başlayana kadar, okula başlayana kadar yarı zamanlı çalışmalarının önünü açtık."
Türkiye'de son 12 yıl içinde çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığını, ülkenin hem ekmeğinin büyütüldüğünü hem de özgürlük alanlarını genişlettiğini vurgulayan Şimşek, "Bugün gerçekten demokrasinin standartları anlamında olsun, kalkınma anlamında olsun, AK Parti kendisinden önceki 79 yıldır yapılandan katbekatını yaptı. Niye, çünkü istikrarı biz yakaladık" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin ne zaman siyasi istikrarı yakalarsa ileri gittiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rahmetli Menderes dönemini hatırlayın, Rahmetli Özal dönemini hatırlayın. O dönemlerde de Türkiye istikrarı yakalamış, çok büyük reformlar yapılmış. Yine cumhuriyetimizin ilk döneminde Atatürk döneminde çok önemli reformlar yapılmış ve Türkiye hep yükselişe geçmiş, başarılı olmuş. AK Parti hükümetleri dönemi de böyle bir dönemdir. Tabi ki istikrar tek başına yeterli değil. Ortadoğu'ya bakın, başka bölgelere bakın. On yıllarca iktidarda olan şahıslar ve partiler var fakat bunlar siyasi istikrarı reformla desteklemedikleri için maalesef arzulanan gelişmeyi sağlayamıyorlar. Türkiye'nin, özellikle de AK Parti'nin en önemli farkı şu olmuştur, doğrudur, milletimiz büyük teveccüh göstermiştir. Güçlü çoğunluklarla, büyük çoğunluklarla iktidara getirmiştir ama AK Parti de bu istikrarı reformla desteklemiştir ve 2002'den bu yana her anlamda çok büyük gelişmeler, çok büyük ilerlemeler sağlamıştır."
-Ekonomideki büyüme
Türkiye'nin ekonomik alanda son 12 yılda nereden nereye geldiği konusunda bilgiler paylaşan Şimşek, "2002 yılında Türkiye iflasın eşiğinde bir ülke. Bunu abartarak söylemiyorum. Gerçekten fiili durum buydu. O zamanlar ben Londra'daydım. Uluslararası bir finans kuruluşunun 20-30 ülkeden sorumluydum. Oradan gördüğümüz kadarıyla genel kanı şuydu, özellikle o koalisyon hükümeti döneminde Türkiye kaçınılmaz olarak iflasa doğru gidiyordu. Türkiye 90'lı yılların sonunda siyasi istikrarsızlık, büyük bütçe açıkları, bu bütçe açıklarının para basılarak kapatılması sonucunda yüksek enflasyon gibi birçok problemle karşı karşıyaydı. Türkiye hakikaten yatırım yapamıyor, millete hizmet sunamayacak konuma gelmişti" ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek, 2002'de 200 milyar dolarlardan devraldıkları milli geliri AK Parti hükümetleri olarak son 80 yılın en büyük küresel krizine rağmen, Avrupa'daki borç krizine rağmen, Ortadoğu'daki çalkantılara rağmen 822 milyar dolara kadar çıkardıklarını, yaklaşık 3,6 katlık bir artış sağladıklarını bildirdi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Maliye Bakanı Şimşek Sinop'ta - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?