"Haberlerden yoruldum. Muhteşem olmayan şeyleri muhteşemmiş gibi göstermelerinden ve gerçekten dehşet verici şeyleri basite indirgemelerinden yoruldum. İğnelemelerden yoruldum. Öfkeden yoruldum. Acımasızlıktan yoruldum. Bencillikten yoruldum. Bunu durdurmak için hiçbir şey yapmamamızdan yoruldum. Bütün bunları teşvik etmemizden yoruldum. Süregiden şiddetten yoruldum, yaklaşmakta olan, gelmekte olan, henüz gerçekleşmemiş olan şiddetten yoruldum. Yalancılardan yoruldum. El üstünde taşınan yalancılardan yoruldum. Bunun olmasına izin veren yalancılardan yoruldum. Bunları aptallıkları yüzünden mi, yoksa kasten mi yaptıklarını merak etmek zorunda kalmaktan yoruldum. Yalan söyleyen hükümetlerden yoruldum. İnsanların kendilerine yalan söylenmesine artık aldırış etmemelerinden yoruldum. Bu kadar korkmaya mecbur edilmekten yoruldum. Düşmanlıktan yoruldum. Ödlek hasmaniyetten yoruldum." – Sonbahar, Ali Smith
Sonbahar. Sisin ve bereketin mevsimi. 1819'da Keats böyle demişti. Peki ya 2016 sonbaharı? Daniel yüz yaşında bir adam. 1984 doğumlu Elisabeth ise geleceği konusunda kaygılı. Tarihe geçecek bir yaz mevsiminin böldüğü Birleşik Krallık paramparça. Kazanılan aşklar ve kaybedilenler. Ümit, ümitsizlikle el ele. Mevsimler her zamanki gibi birbirinin etrafında dönüyor.
Ali Smith'in Man Booker'a aday gösterilen yeni romanı, sınırları ve dışlayıcılığı gitgide artan bir dünyaya, zenginlik ve değerin ne olduğuna, hasadın ne anlama geldiğine dair bir tefekkür. Birbirinden ayrı ama yine de (tıpkı mevsimler gibi) birbiriyle bağlantılı ve döngüsel bir dörtlemenin, Mevsim Dörtlemesi'nin ilk kitabı olan Sonbahar, yaşadığımız zamanlara çeviriyor gözlerini. Bir kimiz? Neyden yapılmışız? Shakespearvari bir nüktedanlık, Keatsvari bir melankoli, 1960'lar Pop Art'ının o ışıldayan enerjisi: Yüzyıllar bizim yaptığımız tarihe çevirmiş gözlerini.
İşte yaşadığımız yer. İşte en muasır ve en döngüsel haliyle zaman.
Eşsiz Ali Smith'in hayal gücünden, yaşlanma ve zaman üzerine, aşk ve bizzat hikâyeler üzerine, zamanı kapsayışı geniş ve tarihteki seyahatinde ayağına çabuk bir hikâye…
ALI SMITH
İskoç yazar, oyun yazarı, akademisyen ve gazeteci Ali Smith 1962 yılında doğdu. Başta şiirler, oyunlar ve öyküler yazan Smith, Gibi'yle romancılığa adım attı. Bunu kendisine Orange Ödülü ve Man Booker Ödülü adaylıklarından sonra Encore Ödülü ile İskoç Sanat Konseyi Yılın Kitabı Ödülü'nü kazandıran Hotel World romanı izledi. 2005 yılında yine Man Booker Ödülü'ne aday gösterilen Rastlantısal ile hem Orange Ödülü'nü hem de Whitebread Yılın Romanı ödülünü kazandı. İkisi Birden romanıyla büyük ses getiren Smith, Bailey Kadınlar Kurmaca Ödülü, Goldsmiths Ödülü, Costa Roman Ödülü ve Saltire Cemiyeti İskoçya Yılın Kurmaca Kitap Ödülü'ne layık görüldü. Türkiye'de Kız Erkekle Buluşur ve İlk Kişi ve Diğer Öyküler gibi kitaplarıyla da tanınan yazar, Mevsim Dörtlemesi üst başlıklı romanlarının ilki olan Sonbahar'la 2017'de Man Booker Ödülü'ne aday gösterildi. Dörtlemenin diğer üç kitabı olan Kış, İlkbahar ve Yaz da Kafka Kitap'ın yayın programında bulunuyor.
"Ali Smith'in harika bir zihni var. [Sonbahar] karanlık bir zamanda yaşıyor olmanın anlamına dair tüm o oyunbaz, tuhaf ve duygusal değerlendirmesinde son derece etkileyici."
—The New York Times
"Halihazırda günümüz Britanyalı yazarlarının en yaratıcıları arasında gösterilen Ali Smith, yeni romanı Sonbahar'la, aynı zamanda toplumun ve siyasetin nabzına parmağına sıkı sıkı bastırmış, ülkenin en önemli vakanüvistlerden biri olduğunu kanıtlıyor."
Son Dakika › Güncel › Man Booker Ödülü'ne Aday Gösterilen Romanı Sonbahar'la Kafka Kitap'ta! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?