İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyesi bir grup, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde 2010 yılında Mavi Marmara yardım gemisine saldırıların protesto etti.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesnde devam eden duruşma öncesinde adliye önünde toplanan bir grup, taşıdıkları "Katil İsrail Hesap Verecek", " Gazze'ye selam direnişe devam", " Filistin halkı yalnız değildir" yazılı pankartlar ve Filistin bayraklarını taşıyarak, İsrail aleyhinde sloganlar attı.
Adliye önünde davaya ilişkin açıklama yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, kamuoyunda Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleştiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını savundu.
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin insanlık meselesi özelinde temellendirilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Bugünlerde Türkiye-İsrail ilişkileri gündemden hiç inmiyor. Türkiye İsrail'le anlaşmış gibi İsrail severler mutlu bir hayat sürüyorlar. Fakat şunu unutuyorlar. Bu mesele sadece Türkiye İsrail meselesi değildir. Bu bir ümmet, insanlık meselesidir. Türkiye-İsrail ilişkilerine bakarak bu meseleyi daraltmak bizim hiç de uygun görmediğimiz kabul etmediğimiz bir konudur. Özelde Doğu Akdeniz'e kıyısı olan bütün ülkeleri, genelde bütün İslam coğrafyasını ve nerede yaşarsa yaşasın tek kişi de olsa bütün Müslümanları ilgilendiren meseledir. Çünkü siyonizm her tarafa kan ve gözyaşı götürmüştür." diye konuştu.
Yıldırım, İsrail devletiyle ilişkilerin sıfıra inmesinin kendileri için mutluluk verici bir gelişme olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İsrail'le ilişkilerin sıfıra inmesi bizim için mutluluk vericidir ve inşallah da böyle devam edecektir. Birileri bizim İsrail'le anlaşma yapmamızı isteyebilir ama biz İHH ve Mavi Marmara birleşenleri yeryüzünün her tarafında bebek katillerine gösterilecek herhangi bir tebessümün o katliama ortaklık olduğunu çok iyi biliyoruz."
-"Mavi Marmara'da 16 kişi şehit edildi"
Yıldırım, Mavi Marmara yardım gemisine saldırı yapıldığı gün İskenderun Limanı'nda terör örgütü PKK'nın deniz kuvvetlerine saldırı gerçekleştirdiğini ve bu saldırı da 6 askerin şehit edildiği anımsattı.
Terör örgütü PKK'nın Hatay'da 6 askerin şehit edilmesinde İsrail'in desteğinin olduğunu öne sürerek şunları kaydetti:
"Mavi Marmara'ya saldırılmadan önce 2010'da ayın gece İsrail, Türkiye'ye savaş ilan etmiştir. İsrail, saat 11.58'de İskenderun'daki deniz kuvvetlerine saldırıda bulunmuştur. İskenderun Limanı'nda herhangi bir yanlış müdahaleye karşı bekletilen gemiler harekete geçmesin diye PKK'yı kullanarak yapılan saldırıda 6 kişi şehit edilmiştir. Bunlardan birkaç tanesi de İHH gönüllüsü olan kardeşlerimizdir. Saldırısı sırasındaki bir takım ayrıntılar mahkemeye intikal etmiştir. O gün saldırıya açık haline getirilesi şüpheleri de beraberinde getiriştir. O davaların da takipçisi olacağız."
Yıldırım, Mavi Marmara'da hayatını kaybeden ailelerin tazminat kaygılarının olmadığını öne sürerek, önceliğin Filistin'e yönelik yaptırımların kaldırılması olduğunu söyledi.
İsrail'in uluslararası arenada özür dilemesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, "Şımarık İsrail'e gerçek bir ders vermeden, İsrail'i affetmek diye bir şey söz konusu olmaz. Özür dilenecek, dilendi, Allah'a şükürler olsun. İsrail, bu özrü dilemekle zaten bir ders aldı. İkincisi abluka ve ambargonun kalkmasıdır. bunlar kalkmadan yapılacak her şey halkın gönlünde mutluluk oluşturmaz. Biz de bunu kabul etmeyiz. Tazminat son meseledir." şeklinde konuştu.
Yıldırım, Mavi Marmara'da hayatını kaybeden Cengiz Akyüz'ün oğlu Furkan Akyüz'de davaların takipçisi olacağını ve bunu babasını kendisine vasiyeti olduğunu söyledi.
Grup, İsrail aleyhinde bir süre daha sonra davayı takip etmek için duruşma salonuna girdi.
Son Dakika › Güncel › Mavi Marmara'ya Saldırı Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?