TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti grup önerisiyle haftalık çalışma programı yeniden belirlendi TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti grup önerisiyle haftalık çalışma programı yeniden belirlendi. Buna göre bugün ve yarın kamu finansmanı ve borç yönetiminin düzenlenmesine ilişkin kanun tasarısı görüşülecek. Perşembe günü, görüşmeleri yarım kalan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ele alınacak. Tamamlanamaması halinde ise Genel Kurul, Cuma günü de çalışmalarına bitime kadar devam edecek.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı. İlk olarak Yakut, üç milletvekiline gündemdışı söz verdi. CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, gündemdışı konuşmasında dün açıklanan büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açıklanan rakamların, bir Türk mucizesinin olmadığını ortaya koyduğunu savunan Sarı, yüzde 8,8'den yüzde 2,2'ye düşen bir büyüme hızı bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Şimdi, bu rakamlar karşısında, 'Biz frene bastık, frene bastığımız için uygun noktalara geldik. Aslında bu, ekonomide bir soğutma çabasıdır' söylemlerinin de aslında anlamsız olduğu açık biçimde ortaya çıktı. 8,8'den 2,2'ye düşen bir büyüme hızı performansı var ve büyümede 4 kat bir büyüme performansı var geçen seneye göre. Bunun karşılığında, cari işlemler açığında ne kadar bir iyileşme sağlandı? Sadece 28 milyar dolar. Dolayısıyla, biz, aslında 28 milyar dolarlık bir iyileşme sağlayabilmek için büyümeden tam 4 kat fedakarlık yapmak zorunda kaldık. Bu da aslında ekonominin bir fren ya da bir soğutma çabasının bir sonucu olarak bu noktaya gelmediğini bize çok açık olarak gösteriyor.
Büyüme hedefleri tutmadı. Bildiğiniz üzere, ilk Orta Vadeli Program'da büyüme hedefi yüzde 4'tü. Daha sonra bu 3,2'ye revize edildi, şimdi 2,2 olarak gerçekleşti. Buradan şimdiden ilan ediyoruz; 2013 yılı ve sonrasına ilişkin Orta Vadeli Programda Hükümet'in ortaya koyduğu büyüme hedefleri tutmayacaktır. Tutmayacağı daha bugünden anlaşılıyor çünkü yurtiçi talebi canlandıracak, onu harekete geçirecek herhangi bir umut ışığı yoktur, herhangi bir veri söz konusu değildir; yatırım harcamaları düşmektedir, özel sektörün makine teçhizat alımları yüzde 13,5 geriledi, özel sektörün sabit sermaye yatırımları üçüncü çeyrekte geriledi. Dolayısıyla, hem yatırım kanalından hem tüketim kanalından orta vadede ekonominin canlanacağına ilişkin herhangi bir belirti yoktur, dolayısıyla 2013 büyüme hedefi tutmayacaktır. 2013 büyüme hedefi tutmayacağı için de vergi gelirleri hedefine ulaşılamayacaktır, vergi gelirleri hedefine ulaşılamayacağı için de, vergi hedeflerini tutturabilmek için önümüzdeki dönem zamlarla malul bir dönemdir. Buradan ilan ediyorum; Haziran ayından itibaren Türkiye'de çok ciddi zamlar olacaktır. 2013 yılının birinci çeyreği ve ikinci çeyreği büyüme rakamları açıklandıkça, buna bağlı olarak mali performans ortaya çıktıkça, doğal gazdan başlamak üzere, zaten mutat hale gelmiş olan zamlarda ciddi miktarlarda artış olacaktır.
İşsizlik rakamları yeniden yukarı çıkacaktır, çıkmaya başlamıştır. Yılı 10,1'le kapattık ama sonbahardan itibaren işsizlik rakamları yukarı doğru yeniden ivmelenmeye başlamıştır. İşsizlik çift haneli rakamlarla kalmaya devam edecektir. Bakınız, Türkiye ekonomisinin tarihsel büyüme ortalaması yüzde 5'tir. AKP iktidarları boyunca büyüme ortalamamız sadece yüzde 5'tir yani ortada bir Türk mucizesi yok. Türkiye, tarihsel ortalamaları kadar büyümüştür.
1980'li yıllarda işsizlik oranımız yüzde 8,3'tür, 1990'lı yıllar ortalaması 8,2'dir. Bakınız, istikrarsızlığın olduğu, hükümetlerin dağılıp kurulduğu yıllarda işsizlik ortalaması yüzde 8,2'dir. Şimdi istikrardan bahsediyorsunuz, 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün' diyorsunuz ama işsizlik 10,1. Önümüzdeki dönem işsizlik oranları daha da çok artacaktır."
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise "İstanbul surlarının bakımsızlığı ve tahribatıyla" ilgili konuşarak, surların kaderine terk edildiğini, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yok olmaya yüz tuttuğunu, surların çevresinin güvenlikten yoksun hale geldiğini belirterek şöyle devam etti:
"Koruma ve kentsel planlama kapsamında sur ve yakın çevresiyle ilgili koruma kararları 1938 yılında yapılan Prost Planı'nda görülmektedir. Bazı istisnalar hariç, bu planın öngördüğü kararların ve getirdiği ilkelerin halen yürürlükte ve geçerli olduğu söylenebilir. Restorasyon kapsamında yapılanlara gelince, 1980 yılından itibaren Yedikule bölgesinde yapılan bazı uygulamalar dışında, müdahaleler, sanat tarihçileri, arkeologlar ve mimarlar tarafından yoğun bir biçimde protesto edilmiştir. Bu protestonun nedeni ise surların ön araştırma analiz safhalarına fazla vakit ayrılmadan bir an önce sonuç alma isteğiyle hızlı bir biçimde onarıldığı, bu onarımların kent mimarisiyle olumlu olmaktan çok çalışmaların niteliksizliğini ortaya koyması, surların özgünlüğünün yitirilmesi, tarihin geri alınamaz biçimde yara alması şeklinde açıklanmıştır. Bu açıklamalar sonucunda surlar ve dolayısıyla uygulamalar uluslararası koruma kurumlarının ve örgütlerinin gündemine girmiş, UNESCO denetimleri yoğunlaşmış ve 2005 yılında, restorasyonun doğru yapılmadığı gerekçesiyle UNESCO tarafından durdurulmuştur. Restorasyon çalışmaları hiçbir zaman usulüne uygun ve tarihi surlar için uyumlu şekilde yürütülmediği için, yeniden değerlendirme aşaması çoğunlukla yarıda kalmakta ve tarihi surlar, karanlık, kirli ve yıkık görüntüleriyle dikkat çekmeye devam etmektedir.
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan İstanbul Surları'nın Çin Seddi'nden ne farkı vardır? Her ikisi de Dünya Miras Listesi'nde yer almakta ve oldukça zengin bir tarihe ev sahipliği yapmaktadır fakat kültürel bir mirası koruma noktasından baktığımızda asıl manzara ortaya çıkmaktadır. Çin Setti ve çevresi her türlü mimari dengeler düşünülerek restore edilmiş ve 2007 yılında dünyanın yeni 7 harikasından biri olarak seçilmiştir.
Diğer yandan İstanbul surları, evsizlerin barınağı haline gelen ve güvenlik sorunu nedeniyle insanların gezmeye çekindiği bir alan haline gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yetki ve sorumluluğu altında bulunan tarihi surların restorasyonu için birçok kuruluş ve sürekli ihaleler yapılmasına rağmen, profesyonel gruplar ve araştırmacılar tarafından böyle bir çalışma olmadığı belirtilmektedir. Düzenli ve doğru çalışmalar yapılmamasına rağmen, belediyede var olan yetki ve sorumluluk Kültür ve Turizm Bakanlığı'na da devredilmemekte, bu yetki tartışmaları da surların hayata kazandırılmasıyla ilgili sorunları körüklemektedir. Bilmenizi isterim ki tarihi surlar hepimizin ortak kültürel mirasıdır, hepimizin sorumluluğu altında, özenle korunması gereken tarihi bir değerdir. Acilen yapılması gereken restorasyon çalışmalarının yörede yaşayanların ve turizm amaçlı surları görmeye gelenlerin gereksinimlerine, kentin ve yer aldığı bölgenin kentsel mimarisine uygun boyutlu düşünülmesinin gerekli olduğunu tekrar belirtiyorum."
Bu arada CHP grubunca verilen Mersin-Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santralin başta insan ve hayvan sağlığı ile gıda üzerindeki etkileri olmak üzere tüm etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması önergesi kabul edilmedi.
Daha sonra AK Parti tarafından verilen ve kabul edilen önerge ile TBMM Genel Kurulu'nun haftalık çalışma programı yeniden belirlendi. Buna göre bugün ve yarın Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı görüşülecek. Perşembe günü, görüşmeleri yarım kalan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ele alınacak. Tamamlanamaması halinde ise Genel Kurul, Cuma günü de çalışmalarına bitime kadar devam edecek. Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine geçilmeden, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yazılı ve sözlü soruları cevaplayacak. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Meclisin Haftalık Çalışma Programı Belirlendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?