Mehmet Ağar'ın da yargılandığı faili meçhul cinayetler davasında karar çıktı

Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, bazı eski özel harekat polisleri ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında bulunduğu 19 sanığın 1990'lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili yargılandıkları davada karar çıktı.

Dosyadaki iki İranlı maktule ilişkin kamu davasının Mehmet Ağar ve Mahmut Yıldırım'ın da arasında bulunduğu 7 sanık yönünden ayrılması kararlaştırıldı. Ölen sanık Ahmet Demirel hakkındaki dava düşürülürken, Ağar'ın da arasında bulunduğu bütün sanıkların diğer 17 faili meçhul cinayete ilişkin beraatlerine hükmedildi.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık ve müdahil avukatları katıldı. Vareste tutulmaları nedeniyle sanıkların hazır bulunmadığı duruşmayı bazı HDP'li milletvekilleri de takip etti.

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan duruşma savcısı, sanıklardan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ın ifadelerinde geçen hususların doğrudan veya dolaylı olarak doğrulanmadığını, objektif delillere rastlanmadığını, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine yönelik mahkumiyete yeterli delil bulunmadığını ifade etti.

Savcı, dosyada iki İranlı'nın ölümüne ilişkin sorumlu tutulan Mahmut Yıldırım hakkındaki kamu davasının ayrılmasını, yargılama sırasında ölen sanık Ahmet Demirel hakkındaki davanın düşürülmesini, diğer sanıklar hakkında ise "üzerlerine atılı suçlara ilişkin her türlü şüpheden uzak ve mahkumiyete yeterli delil elde edilemediğinden beraat kararı verilmesini" talep etti.

Müdahil avukatlarından Mehmet Emin Aktar, savcının görüşünü eleştirerek, "Sayın savcı, Mahmut Yıldırım için de beraat kararı istesin, hepimiz kurtulalım. Ne karar verirseniz verin, bunlar vicdanımızda mahkumdur." ifadesini kullandı.

Müdahil avukatlarından Yusuf Alataş ise savcının görüşüne "şaşırmadıklarını" söyledi.

Maktullerden Faik Candan'ın ailesinin avukatı Levent Kanat, "Mütalaa, bende sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmalarını dinliyorum izlenimi uyandırdı. Davanın açılmasına karşı çıkanların iddialarının aynısı iddia makamınca de benimsenmiş. Dosyada sadece Ayhan Çarkın'ın ifadeleri varmış gibi mütalaa verildi." dedi.

Müdahil Sertaç Kamil Ekinci, Mehmet Ağar'ın korunmasına yönelik bir algı olduğunu savundu.

Sanıklardan İbrahim Şahin'in avukatı Basri Aydın, "Davanın açılmasının sebebi Ayhan Çarkın'ın birbiriyle örtüşmeyen beyanlarıdır." diye konuştu.

Mehmet Ağar'ın avukatı Abdulkadir Toluç da "Müdahil vekilleri somut delil olmadığı için her celse mahkeme üzerinde baskı oluşturuyor." ifadesini kullanarak, savcının görüşüne katıldığını dile getirdi.

Diğer sanık avukatları da savcının görüşüne katıldıklarını, müvekkillerinin beraatlerine karar verilmesini istediklerini bildirdi.

Hüküm

Heyetçe yaptıkları müzakerenin ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Tuğrul Türksoy hükmü açıkladı.

Buna göre, yargılama sırasında ölen sanık Ahmet Demirel hakkındaki kamu davası düşürüldü.

İranlı Lazem Esmaeılı ve Asker Smıtko'nun öldürülmesine ilişkin Mehmet Ağar, Mahmut Yıldırım, İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu hakkındaki kamu davasının ayrılması kararlaştırıldı.

Yine Ağar'ın da aralarında bulunduğu bütün sanıkların, diğer 17 cinayet yönünden kendilerine atılı suçlamalardan beraatlerine hükmedildi.

İddianame

Dava Namık Erdoğan, Abdulmecit Baskın, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan, Faik Candan cinayetlerini kapsıyor.

İddianamede 19 sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nin "cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında adam öldürmek ve adam öldürmeye iştirak" suçundan cezalandırılmaları isteniyordu.