Milli Eğitim Bakanlığı ile Üniversiteler Arasında 'Eğitim İşbirliği Protokolü'

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversitelerin eğitim, öğretim, araştırma gibi temel işlevlerinin yanında toplumun çözüm bekleyen sorunlarına eğilmesinin meselelerin daha kısa bir biçimde çözülmesinde büyük öneme sahip olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, MEB Başöğretmen Toplantı Salonu'nda Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi arasında yapılacak 'eğitim işbirliği protokolü' imza törenine katıldı. Törene, Avcı'nın yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber katıldı. Avcı, yaptığı konuşmada, sadece Ankara'nın değil Türkiye'nin köklü üniversiteleri arasında yer alan yükseköğretim kurumlarının desteğini alacak olmaktan dolayı MEB olarak son derece mutlu olduklarını söyledi. Üniversitelerin eğitim, öğretim, araştırma gibi temel işlevlerinin yanında toplumun çözüm bekleyen sorunlarına eğilmesinin meselelerin daha kısa bir biçimde çözülmesinde büyük öneme sahip olduğunu belirten Avcı, "Bu anlamda üniversitelerimizin fil dişi kulelerinden çıkıp toplumla, ilgili sektörlerle diyalog ve yakınlaşma çabasında olması üniversitelerden beklentilerimizi artırıyor" dedi.

Eğitim ve öğretimin kurum ve kuruluşların ortak sorumluluk olması sebebiyle eğitimin kalitesinin de herkesin ulaşabileceği bir sonuç olduğuna dikkati çeken Avcı, ortak paydaların çokluğunun herkesi müşterek hareket etmeye zorladığını ifade etti. Avcı, eğitimin niteliğinin artırılması, hizmetlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla geliştirilecek işbirliği ve diyaloğun hem topluma hem de üniversitelere yeni bir sinerji oluşturacağına işaret etti.

"METNE BAKARAK KONUŞMAK DURUMUNDA OLDUĞUM İÇİN KAÇ KİŞİNİN UYUDUĞUNU BİLMİYORUM"

Konuşması için hazırlanan metni biraz zorlanarak da olsa okuduğunu belirten Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi resmi görüş dışındaki özel görüşlerime sıra geldi. Bir iletişimci olarak birkaç küçük gözlememi paylaşmak istiyorum. Kamil Bey konuşurken salonda uyuyanların sayısı 3'tü, alkışla sıfırlandılar. Erkan Bey, 4 arası bitirdi ama alkış kuvvetliydi. Süleyman Bey, konuşmasını sıfırla teslim aldı, 2'yle teslim etti. Metin Bey'inkini sayamadım sıra hemen bana geldi. Metne bakarak konuşmak durumunda olduğum için ben konuşurken kaç kişinin uyuduğunu bilmiyorum ama bu metinde doğrusu ben uyurdum. Dolayısıyla herhalde ben 5-6'yı bulmuşumdur." - ANKARA