Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hayata hastalıklı bakmanın hastalıkların en önemlisi olduğunu belirterek, "Ve tedavisi en zor olanıdır. Dolayısıyla hayata sağlıklı bakabilme ve anlamlı yaşayabilme, sağlıklı, bir toplum oluşturabilme adına, ÖNDER'e ve bu toplumun milli değerlerini, manevi değerlerini, medeniyet zenginliklerini geleceğe taşıma derdi olanlara önemli görev ve sorumluluklar düşüyor" dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa yerleşkesindeki 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği'nin (ÖNDER) 52. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Müezzinoğlu, imam hatip lisesiyle 1970'te buluştuğunu söyledi. Bakan Müezzinoğlu, "Rabbim'e o günden bugüne bana ve milletime nasip ettiği bütün bu zenginlikler dolayısıyla ne kadar şükretsem azdır. Rabbim bu milletin önünü daha da güçlü şekilde açsın. Yarınlarını çok daha güçlü hale getirsin" diye konuştu.
Müezzinoğlu, milletin değerlerinden korkan, milletin ezanından, Kur'an'ından, inancından korkan bir anlayışın ülkeye ve millete zulmettiğini belirterek, ancak bunlara rağmen bu camianın ısrarla ayakta durarak, bugünlere geldiğini ifade etti.
Dünyanın Türk milletinden yeni ve güçlü bir ses daha beklediğini vurgulayan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün dünyaya güçlü, net sesler söylüyoruz. Daha çok adalet, hukuk, hakkaniyet, zülmün ortadan kaldırıldığı, kanın ve gözyaşının dineceği bir ortamı güçlü şekilde yine bu millet söylüyor, bu milletin lideri Recep Tayyip Erdoğan söylüyor. Bunu tarihi geçmişimizde olduğu gibi dünyaya yeniden güçlü bir medeniyet şeklinde sunabilecek yeni, güçlü seslere ve güçlü sahiplenmelerle bunu yarınlara taşıyacak anlayış devamlılığına ihtiyacımız var. Bu da inanıyorum ki bu imam hatip ruhu ve bu milletin genlerinde saklı olan o medeniyet zenginliklerini daha güçlü şekilde ortaya çıkartmamız sayesinde olacak. Bu anlamda bize hükümet olarak veya toplumun önderleri olarak düşen önemli görev ve sorumluluklar var. Rabbim inşallah bunları yerine getirebilmeyi, hakkını verebilmeyi, yarınlarda da hesabını verebilmeyi nasip etsin."
Bakan Müezzinoğlu, hem ülke hem de dünya insanlığına sunulacak yeni süreçler için önlerinde artık çok daha güçlü imkanlar bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'de her yıl 1 milyon 300 bin bebek doğduğunu ve bunların gelecek nesilleri oluşturacağını ifade eden Müezzinoğlu, Türk milletinin önemli bir zenginliği olan bu durum karşısında ruhen ve fiziken hayata sağlıklı bakan, hayatı anlamlı yaşamayı bilen çocuklar ve gençler şeklindeki bir bakış açısını her yaş grubuna daha güçlü yansıtabildiklerinde, Türkiye'nin yarınlarının hem ülke adına hem de dünyaya sunabileceği zenginlikler adına çok daha farklı olacağını söyledi.
Mehmet Müezzinoğlu, bireyin ruhen ve fiziken sağlıklı olabilmesinin huzurlu aile ortamından, sağlıklı toplum, sivil toplum örgütü dinamiklerinin güçlü olmasından geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanlığı olarak çok modern hastane kuran, çok iyi doktorlar yetiştiren ve iyi tedavi yapan, dünyanın bütün imkanlarını milletine sunan sorumluluklarımız tabii ki var. Ancak esas sorumluluğumuz ülke yöneticileri olarak sağlık alanında ruhen ve fiziken sağlıklı olmayı güçlü tutmaktır. Hastalanmadan önceki süreyi daha iyi yönetmemiz lazım. Hayata hastalıklı bakmak hastalıkların en önemlisidir ve tedavisi en zor olanıdır. Dolayısıyla hayata sağlıklı bakabilme ve anlamlı yaşayabilme adına sağlıklı, bir toplum oluşturabilmek adına, ÖNDER'e ve bu toplumun milli değerlerini, manevi değerlerini ve medeniyet zenginliklerini geleceğe taşıma derdi olanlara önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Bizim en çok ihtiyacımız olan sivil toplum örgütleridir. Ruh ve manevi hayatımızın dengesini mutlaka ÖNDER ve toplumu önderlerinin önümüzdeki dönemde çok daha sesli, çok daha güçlü olarak gündeme getirmesi lazım. Bizim de yönetimler olarak bu sivil dinamiklere ihtiyacımız var. Türk Kızılayı, Türk Yeşilayı... Ama yeterli mi? Değil. Çok daha farklı sivil dinamikler... Çoçukların hak ve hukukunu yerel yönetimlerden arayan, eğitimden, sağlık yönetiminden arayan, ailenin hak ve hukunu sosyal dokudan, yönetimden arayan bir sivil uyanışı mutlaka devreye sokmamız lazım. Yoksa yalnız görev verdiklerimizden, seçtiklerimizden beklersek onlar da bir gün yapabileceklerinin azamisini yapma gayretiyle devam ederler. Ama sürecin desteklenmesi ve gelişmesi sekteye uğrar. Sokağa hakim olmayı, sosyal dokuyu oluşturmayı gündemimizin mutlaka bir parçası ve asli unsuru haline getirmemiz lazım."
Her bireyin mutlaka iki doğru adresinin olması gerektiğini dile getiren Müezzinoğlu, sağlıklı sivil toplum dinamiklerinin geleceğin en önemli sorumluluk adresleri olarak değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Önder 52. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?