Orman ve Su İşleri Bakanlığı Toplu Açılış Töreni

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Doğu ve Güneydoğu'da hendeklerden, barikatlardan, silah ve şiddetten medet umanların istedikleri terörü, sergiledikleri vandalizmi hep beraber görüyoruz. Elbette hakkettikleri cevabı alıyorlar, alacaklar. Biz bölgeyi mamur etmenin çabası içindeyken, oradaki kardeşlerimize suyu, elektriği, havaalanlarını en güzel tesisleri yapma ve oluşturma imkanı gayreti içindeyken onlar imha etmenin, yakıp, yıkmanın çabası içinde" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Davutoğlu, yapılan eserlerin Türkiye'nin kalkınma yolundaki dinamizminin ne kadar büyük bir hızla arttığının göstergesi olduğunu ifade etti.

"Herkes bilsin, Türkiye eski Türkiye değil. Krizlerden krizlere sürüklenen, istikrarsızlıktan kurtulamayan bir ülke değil. Türkiye gerçekleştirdiği dev yatırımlarla artık dünyanın şampiyonlar ligine yükselmiş bir ülkesi" diyen Davutoğlu, Türkiye'de AK Parti döneminde yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi.

Davutoğlu, 2002 yılında DSİ'de eski parayla 82 katrilyon lira değerinde bin 600 tesis için ihale yapıldığını, kurumun 2002 yatırım ödeneğinin ise sadece 2 katrilyon lira olduğunu anlatarak, bu ödenek ile işlerin ancak 41 yılda tamamlanabileceğine dikkati çekti.

Göreve gelince kendilerinin ise öncelikle yatırımlar için yeni stratejiler belirlediklerini, projelerde öncelik sıralaması yaparak, maliyetleri azaltıp, yatırımların bitiş sürelerini kısalttıklarını aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2003 yılı öncesi, sulaması hariç bir gölet ancak 16 yılda 40 milyon Türk lirasına bitirilebiliyordu. AK Parti iktidarında benzer bir gölet sulamasıyla birlikte hem 1,5 yılda hem de sadece 4 milyon Türk lirasına tamamlanır hale geldi. Yani tesislerin hem maliyetlerini hem bitiş sürelerini tam 10 kat azalttık. AK Parti olarak hizmet çıtasını o kadar yükselttik ki şimdi bir seferde 175 tesis açabiliyoruz. 2000 öncesinde bırakın dev tesisleri toplu şekilde açmayı, mütevazi bir tesis için bile neredeyse Bakanlar Kurulu topluca açılışa gidiyordu. Hatta bırakın açılış merasimini, sadece temel atmak için bile ayrı bir merasim yapılıyordu. Şimdi bizde, temel atma merasimleri artık yok. Çünkü temel atmak bir işe başlamak, akıbet hayrola derlerdi. Sonunda akıbetini hayırlı kılmak için çalışıp, bugün olduğu gibi açılış törenleri yapıyoruz. Sonra ne oluyordu biliyor musunuz, temel atmadan sonra, o projeler kaderine terk ediliyor ve unutuluyordu. Memleketimizin dört bir köşesinde temeli atılmış ama devam etmeyen projeler, tesisler öylece kalıyordu. Bu milletin parası, bu ülkenin kaynağı boşa harcanıp gidiyordu."

175 dev eserin ekonomiye katkısı 432 milyon lira

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından tamamlanan ve yurdun dört bir tarafına hizmet götürecek 175 tesise değinen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Hizmete aldığımız tesislerin ekonomiye toplam katkısı, yıllık 432 milyon Türk lirasıdır. Hizmete alacağımız tesislerden 36 adedi çeşitli büyüklüklerden oluşan barajlardan müteşekkil. Aralarında Kayseri Gümüşören Barajı, Sivas Nevruz Barajı, Ankara Kalecik Barajı, Bitlis Koçluköy Barajı, Denizli Akalan Barajı ve Düzce Akçakoca Barajı gibi önemli tesisler var. Bu barajlarda 332 milyon metreküp su depolanacak. İçme suyu tesisleriyle Bitlis, Bingöl, Siirt, Yalavo illerine yılda 37 milyon metreküp içme suyu sağlanacak. Atıksu arıtma tesisleriyle günde 13 bin 500 metreküp atık su arıtılacak. Bu tesislerle 1,1 milyon dönüm zirai arazi sulamaya açılacak, böylece 5 il, 40 ilçe 292 yerleşim yeri ve 110 bin dönüm araziyi taşkınlardan korumuş olacağız. Ayrıca 175 tesis ile 1 milyon 66 bin dönüm alanda ağaçlandırma çalışması yaptık, 82 milyon adet fidan diktik. Yani nüfusumuzdan daha fazla, 177 milyon adet fidan ürettik."

Başbakan Davutoğlu, orman köylülerin kalkınmasına destek verdiklerini, şehir, bal ormanları, mesire yerleri yaptıklarını, korunan alanların altyapısı ve çevre düzenlemelerini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Ağaç dikmenin önemine değinen Davutoğlu, "(Yarın kıyamet kopacağını bilseniz, ağaç dikiniz diyor) mübarek Peygamberimiz. Ecdadımız kök saldığı her şehirde fidanlar dikmiş, onlar da zamanla ulu çınarlara dönüşmüş" dedi.

Davutoğlu, son 13 yılda yaklaşık 3,5 milyar ağaç fidanının toprakla buluştuğunu anımsatarak, Türkiye'nin, dünyada ormanlar azalırken orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

2002 yılında 20,8 milyon hektar olan orman alanını 21,7 milyon hektara yükselttiklerini belirten Davutoğlu, ülkeyi şehir ormanları ile tanıştırdıklarını, 2003 yılından bu yana 133 şehir ormanı tesis ederek, vatandaşlara nefes alabilecekleri mekanlar sağladıklarını bildirdi.

"Topyekun kalkınma seferberliği budur"

Başbakan Davutoğlu, bugün açılışı yapılan eserlerin hepsinin çok önemli olduğuna işaret ederek, şehirlere, insanlara ferahlık getirecek, topraklara bereket taşıyacak nitelikte kalıcı eserler kazandırdıklarını vurguladı.

Davutoğlu, "Her biri, ülkemizin bir köşesinde güçlü Türkiye'nin bir müjdecisi olarak yükseliyorlar. Her biri, çok değerli bu tesisleri biz ancak toplu törenlerle hizmete açıyoruz. Çünkü bu törenleri, bu tesisleri tek tek açmaya zaman yetmiyor. Her biri Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış durumda. Her biri 7 bölgemize dağılmış durumda. İşte yeni Türkiye ruhu, yeni Türkiye vizyonu budur. İşte AK Parti'nin iş görme biçimi budur. Bölgesel adalet budur, aynı anda her bölgede hemen hemen her ilde tesis açıyoruz. Topyekun kalkınma seferberliği budur" diye konuştu.

Her bölgeye, her şehre hiçbir ayrım yapmadan, aynı aşkla, aynı kararlılıkla hizmet etmek, yatırımlar yapmak için çabaladıklarının altını çizen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar ihmal edilmiş bölgelerimiz varsa oralara gerekli yatırımları yapmaya özel bir itina gösteriyoruz. Bakınız, biz bugün bir çoğu da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da olan bu güzel tesisleri açmak için hayırlı bir vesileyle bir araya gelmişken, fitne odakları ve terör örgütü bakın neler yapıyor. Bizim yaptığımız o yatırımlara, baraj inşaatlarına, yol çalışmalarına, kamu binalarına, kamu araçlarına, camilerimize, okullarımıza saldırıyor. Çünkü biliyor ki, Türkiye'nin tüm bölgeleri kalkınırsa kendilerine malzeme bulamayacaklar. Çünkü onların arkasındaki akıl hocaları, onları piyon gibi kullanan dış mihraplar biliyorlar ki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu kalkınır, Türkiye bir bütün olarak ayağa kalkarsa, onların sömürdükleri halkları da artık sömürme imkanları olmayacak. Doğu ve Güneydoğu'da hendeklerden, barikatlardan, silah ve şiddetten medet umanların istedikleri terörü, sergiledikleri vandalizmi hep beraber görüyoruz. Elbette hakkettikleri cevabı alıyorlar, alacaklar. Biz bölgeyi mamur etmenin çabası içindeyken, oradaki kardeşlerimize suyu, elektriği, havaalanlarını en güzel tesisleri yapma ve oluşturma imkanı gayreti içindeyken onlar imha etmenin, yakıp, yıkmanın çabası içinde."

(Sürecek)