GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Herat Camisi'nin detay pllanları Orta Asya'nın medeniyet eşiği: Herat- Afganistan'ın batısındaki Herat kentindeki tarihi ve kültürel mekanlar, tüm savaş ve işgallere rağmen ayakta durmaya çalışıyor- Bunların başında Orta Asya'nın en büyük camilerinden Herat Cuma Camisi ve asırlık minareler geliyor MUSTAFA BAĞ/FAHİM ABED - Orta Asya'nın en önemli ilim merkezlerinden Afganistan'ın batısındaki Herat kentinde çok sayıda tarihi ve kültürel miras bulunuyor.Sekiz yüzyıllık geçmişiyle görenleri kendine hayran bırakan, duvarlarına ayetlerin çiniyle işlendiği tarihi Herat Cuma Camisi ya da diğer adıyla Herat Ulu Cami, tüm ihtişamıyla dimdik ayakta duruyor.İnşasına, 1201 yılında Gurlu Sultanı Gıyaseddin Muhammed Sam tarafından başlanan ve ardından oğlu Gıyaseddin Mahmut Han zamanında tamamlanan cami, tadilatlar ve genişletme çalışmaları geçirerek günümüze kadar ulaştı.Çeşitli tahribata uğrayan yapı, 15'inci yüzyılda Timurlular zamanında Hükümdar Şahruh ve ardından da Ali Şir Nevai tarafından yeniden onarıldı.Dört ana giriş kapısı, yapı içindeki dörtgen avluyu çevreleyen dört ana eyvan, 403 kubbe, 30 revak ile iki büyük minareden oluşan, bazı mimari unsurları zaman içinde değişse de ana çizgilerini koruyan cami, sadece Herat'ın değil aynı zamanda Horasan bölgesi ve tüm Orta Asya'nın en büyük ve en önemli dini merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.Afganistan'ın İran ve Türkmenistan sınırında bulunan Herat kenti, Orta Asya'daki stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca defalarca işgal ve savaşlara maruz kaldı. Bundan dolayı da kentte çok sayıda kültür ve uygarlığın izleri halen görülebiliyor.Bilim, sanat, siyaset ve din gibi alanlarda da dünya mirasına önemli katkı sağlayan Herat'ta, Orta Asya Türk kültürünü yansıtan izlere rastlamak da mümkün.Horasan'da yetişen ünlü isimlerden Hüseyin Baykara, Ali Şir Nevai, Molla Cami, Fahreddin Razi, Abdullah Ensari, Mirveys Sadık ve Kraliçe Cevher Şad türbesi de Herat'ta bulunuyor.- Musalla Medresesi'nin minareleri kaderine terk edilmiş durumdaAfganistan tarihinde çok önemli bir yere sahip olan ve adı Horasan bölgesinde yaptırdığı İslam sanat eserleriyle anılan Timur İmparatorluğu'nun en önemli hükümdarlarından Şahruh Mirza'nın eşi Kraliçe Cevher Şad Begüm'ün Herat'ta yaptırdığı Musalla Medresesi'nden geriye sadece beş minare kaldı.15'inci yüzyılda, Kraliçe Cevher Şad Begüm'ün himayesinde büyük bir yerleşke içinde Horasanlı ünlü mimar Kıyamuddin'e inşa ettirilen Musalla Medresesi ve her biri 55 metre uzunluğundaki 20 minareden sadece beşi duruyor. Yerleşke içerisinde ayrıca Cevher Şad'ın türbesi bulunuyor.Minarelerden bir kısmının, İngiliz işgali döneminde Rusların Afganistan'a saldırısına karşı daha rahat topçu ateşiyle karşılık verme amacıyla İngilizler tarafından dinamitlerle yıkıldığı, bir kısmının Sovyet müdahalesi sonrasında Ruslar tarafından yok edildiği ve bazılarının da depremde yerle bir olduğu ifade ediliyor.Ancak asırlara meydan okuyarak her türlü savaş ve doğal afete karşı ayakta kalan son beş minare de her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Zira bölgede hiçbir önlem alınmış değil. Ayrıca geride kalan beş minarede kaydadeğer çini işleme de kalmadı. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), Afganistan'ın ve dünyanın en önemli mimari eserleri arasında gösterilen medrese yıkılmış olsa da geride kalan minareleri koruma altına almak için çaba harcıyor.Yerleşkenin tam ortasından geçen ana yolun ayakta kalan minareleri tahrip ettiğini vurgulayan UNESCO yetkilileri, bu yolun trafiğe kapatılmasını istemişti.Afgan uzmanlar da yoldan geçen araçların sarsıntısından ötürü, minarelerin yıkılmaya bir adım daha yaklaştığını belirtmişti.
Son Dakika › Güncel › Orta Asya'nın Medeniyet Eşiği: Herat (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?