Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile ETH Zürih koordinatörlüğünde Orta Doğu ve Kafkas ülkelerinin deprem riski analizlerini içeren, EMME (Earthquake Model of Middle East Region) Orta Doğu Bölgesi Deprem Modeli Projesi sonuçları açıklandı.
Bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, 1900'dan beri dünya genelinde meydana gelen depremlerde 2,5 milyon insanın hayatını kaybettiğini ve 3 trilyon dolar maddi kaybın olduğunu söyledi.
Söz konusu depremlerin büyük çoğunluğunun Orta Doğu ve Kafkasya'da meydana geldiğini anımsatan Erdik, "Orta Doğu ve Kafkas bölgesi, önemli tektonik levhalar olan Afrika, Arap ve Avrasya levhalarının kesişiminde bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak bu bölgede insanlık tarihinin en büyük depremleri olan Damghan, Ardabil, Aleppo, Shamaki, Tebriz, Erzincan, Spitak, Manjil, İzmit depremleri meydana gelmiştir" diye konuştu.
-"Proje 3 bin 397 fay hattı bilgisini içeriyor"
EMME Projesi'nin bölgedeki deprem tehlikesi ve ilişkili bina hasarı, can ve ekonomik kayıpları belirleyerek, deprem riski azaltma önlemlerinin geliştirilmesini ve uygulanmasını amaçladığını anlatan Erdik, şunları kaydetti:
"Bu proje, bölge ülkelerindeki deprem uzmanlarının işbirliği yapmasını, bilim ve teknolojideki gelişmeleri şeffaflık içinde bir araya getirmeyi amaçladı. Sahip olunan esnek yapısıyla deprem tehlikesi ve riski için yaşayan bir model olup, veri setlerinin ve diğer bileşenlerindeki güncellemelere olanak veren, sürekli bir biçimdeki en son gelişmeleri takip eden, ulusal ve uluslararası standartlara uygun bir model olarak tasarlanmıştır. Deprem riskinin azaltılması için karar mekanizmalarına, mühendislere finans ve sigorta sektörüne güvenilir ve kullanılabilir araçları geliştirmeyi de amaçladık. EMME Deprem Kataloğu, M.Ö 2000-1899 arasına meydana gelen 2 binden fazla tarihsel deprem ve 1900-2010'da kaydedilen 5'den büyük olan 6 bin 102 deprem verisini içermektedir. Proje, 91 bin 511 kilometre uzunluğunda 3 bin 397 fay hattının bilgilerini de içermektedir."
EMME Projesi'ndeki deprem riskinin fiziksel ve can kayıpları açısından ilk kez homojen, tutarlı ve topluma yönelik bir şekilde tahmin edildiğini aktaran Erdik, depremin doğrudan etkisinde olan bina envanteri ve nüfus dağılımına ait verilerin bölgedeki ortak özellikler ve sınıflandırma dikkate alınarak oluşturulduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Erdik, bölgesel deprem riski belirleme çalışmalarına ek olarak EMME Projesi kapsamında belirlenen şehirler için deprem kayıp senaryolarının oluşturulduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Bu şehirler, Meşhed, Karaçi, Yerevan, Tiflis, İrbid, Tyr olarak belirlenmiştir. Her bir şehir için bina envanteri, nüfus dağılımı, yerel zemin koşulları ve kayıp tahminleri için gerekli diğer bilgiler, coğrafi bilgi sistemi ortamında toplanmıştır. EMME Projesi'nin uzun vadede beklenen etkisi, daha iyi yapılandırılmış deprem riski azaltma çalışmalarıyla can ve mal kayıplarını azaltmaktır. Bina yapım tekniklerindeki iyileştirmeler ve deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerin daha iyi belirlenmesi, kayıpların azaltılması için önemlidir."
Prof. Dr Domenico Giardini
ETH Zürih Yer Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Domenico Giardini ise çalışmanın küresel bir çerçeve oluşturulması konusunda önemli bir adım olduğunu anlattı.
Dünyanın birçok yerinde deprem riskinin belirlenmesi için çalışmaların yapıldığını ifade eden Giardini, araştırmanın yapıldığı bölgenin 25 yıldır önemli depremlere tanık olduğunu kaydetti.
Giardini, insanlığın tarihsel süreç içinde birçok deprem yaşadığını anımsatarak, araştırmada bu depremlere ait birçok bilgiye sahip olduklarını belirtti. EMME Projesi'nin bilim insanlarının sınır tanımadan çalışmalarına imkan sağladığını anlatan Giardini, "Bu çalışma çok önemli. Herkesi aynı masanın etrafında toplamak da çok önemliydi, bu sayede ülke sınırlarını aşarak, fay hatlarını değerlendirme imkanı buluyoruz. Peki bu bilgiler neden faydalı? Öncelikle vatandaşlara faydalı. Şehirlerin alt yapısının korunması için de büyük bir öneme sahip. EMME'nin 3 aşaması daha olacak" diye konuştu.
-EMME Projesi
Orta Doğu ve Kafkas ülkelerinden deprem uzmanlarının birlikte çalışma imkanı bulduğu bir platform olmayı hedefleyen EMME Projesi, temel olarak, bölgede deprem tehlikesini ve beraberinde ortaya çıkacak yapısal risk, can ve ekonomik kayıpları ön görmeyi ve bölgede depreme karşı alınan önlemlerin etkilerini değerlendirmeyi hedefliyor.
EMME, sabit bir harita olmaktan çok dinamik, esnek ve modüler bir yapıya sahip olup veri setlerinin güncellenmesi ve en son geliştirilmiş yöntemler ile ulusal gelişmeleri uluslararası standartlarda ele almayı sürekli sağlayacak bir yapıya sahip. Model kullanıcıları ve modelden faydalananlar, geniş bir ölçekte olup deprem riski ile ilgili karar mekanizması sürecinin içine dahil olan mühendisler, uygulayıcılar, resmi kurumlar, sigorta ve finans endüstrisi, acil durum müdahalecileri, risk profesyonelleri, ev sahipleri, yatırımcılar gibi toplumun birçok kesimini içine alıyor. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Orta Doğu Bölgesi Deprem Modeli Projesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?