Pence'in Knesset'teki Konuşmasının Protesto Edilmesi

ESAT FIRAT - Nüfusları yaklaşık 2 milyona varan İsrail vatandaşı Filistinlilerin İsrail parlamentosundaki (Knesset) temsilcisi konumunda bulunan Ortak Arap Listesi Bloku milletvekilleri Hanin Ez-Zuabi ve Taleb Ebu Arar, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in İsrail ziyaretini ve Knesset'teki konuşması sırasında blok tarafından protesto edilmesini AA'ya değerlendirdi.

Ortak Arap Listesi Bloku bünyesindeki Arap milliyetçisi Ulusal Demokratik Toplum Partisi Milletvekili Zuabi, "Öncelikle Pence'in ziyareti ve siyasi içeriği kabul edilemez. ABD politikaları ile Trump'ın uygulamaları kabul edilemez bir siyasettir. Çünkü ABD yönetimlerinin hiçbirinin siyaseti tarafsız olmamıştır. Bu yönetimler Filistin halkının hakkını inkar etmiş ve İsrail tarafgirliği yapmış yönetimlerdir. Bugün ise çok farklı bir tabiata dönüşerek, sadece İsrail devletinin değil aynı zamanda İsrail aşırı sağının siyasetini benimseyerek, vicdani bir eda ile İsrail tarafgirliği yapıyor." dedi.

- "ABD siyaseti İsrail-Filistin sorunun çözümüne odaklı değil"

ABD'nin halihazırdaki siyasetinin İsrail-Filistin sorununun çözümüne odaklı olmadığını belirten Zuabi, İsrail'in aşırı sağ politikasını Filistin'e dayatmaya çalışan bir siyaset olduğunu ifade etti.

Pence'in Knesset'teki konuşmasını "Siyonist içerikli bir konuşma" olarak değerlendiren Zuabi, "Pence'in Knesset'teki konuşması çok açık ve net bir şekilde Siyonist içerikli bir konuşmaydı. Bu konuşmayı bütün aşırı sağcı Knesset kadrosu destekledi ve konuşma Siyonist bir eda ile yapıldı." dedi.

ABD Başkan Yardımcısı Pence'in Knesset'te yaptığı konuşmada ABD ve İsrail'in Orta Doğu'da yeni bir çağın şafağında olduğu yönündeki açıklamalarını değerlendiren Zuabi, ABD'nin bölgedeki müttefikleriyle kurduğu eksenle Filistin davasını bitirmeyi amaçladığını belirtti.

Zuabi, Filistin davasının gündemden düşürülmesi çabalarının hız kazandığına dikkati çekerek, " Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail'in dahil olduğu ABD ekseni, bölgedeki asıl sorunun İran olduğunu, İran'ın nükleer dosyasını mesele edinerek, Filistin davasını gündemden düşürmeye çalışıyorlar. İşte yeni şafak dedikleri budur. ABD ve İsrail, Suudi Arabistan ile Mısır üzerinden şartlarını Filistin'e dayatacaktır." ifadelerini kullandı.

Söz konusu eksenin kendisine manevra alanı açmaya çalıştığını vurgulayan Zuabi, "Filistinlileri sadece zayıf olarak görmüyorlar, bilakis Filistinlileri alternatifi olmayan bir çıkmaza sürüklüyorlar. Kendilerine manevra alanı açan bu güçler, işte bu yeni Siyonist aşamayı aktif hale getiriyor." dedi.

Zuabi, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail'in dahil olduğu ABD ekseninin Siyonist bir proje ile hareket ettiğine dikkati çekerek, "Siyonist proje de Kudüs'ü tamamen Yahudileştirip, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail kanunlarını yürürlüğe sokmayı ve Filistin'i kantonlara ayırmayı içeriyor." ifadelerini kullandı.

- "Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu haykırdık"

Ortak Arap Listesi Bloku olarak Pence'in Kudüs'ün "İsrail'in başkenti" olduğu söylemine karşı Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu haykırdıklarını belirten Zuabi, Knesset güvenliği tarafından zorla dışarı çıkarılmaları olayını ise şöyle anlattı:

"Zaten Pence'in konuşmasını protesto ederek boykot edecektik. Biz Pence'e İsrail vatandaşı olan Filistinlileri Knesset'te temsil eden bir blokun olduğunu ve bu blokun da kendisini dinlemek istemediği mesajını vermek istedik. Pence'in İsrail siyasetini güden Siyonist bir şahsiyet olduğunu ve istenmediğini ifade etmeye çalıştık. Knesset'teki özel güvenlik bizim bu mesajı vermemize engel olmaya çalıştı. Pence'in fotoğraflarını yırtma, Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu ifade etme yönündeki duruşumuzu dünyaya göstermeyi engellemeye çalıştı."

Zuabi, Knesset güvenliğinin kendilerine gösterdiği muamele ile İsrail'in "hakikatini" ortaya çıkardığını belirterek, "Ancak güvenliğin bize karşı gösterdiği tavır, İsrail'in iddia ettiği sahte demokrasisinin dünyaya rezil olmasına neden oldu. Biz Filistinlilerin bu toprakların gerçek sahibi olduğunu ve halkın enkazları üzerinde kurulan İsrail'in dünya tarafından görülmesini sağladı. Böylece sömürgeci bir devletin demokrasiden söz edemeyeceği gerçeği bir kez daha tescillenmiş oldu." şeklinde konuştu.

- "Pence'in ziyareti Trump'ın Kudüs kararının teyit etmek içindi"

Öte yandan Pence'in İsrail ziyaretini AA muhabirine değerlendiren Ortak Arap Listesi Milletvekili Taleb Ebu Arar ise, "ABD Başkan Yardımcısı, (ABD Başkanı Donald) Trump'ın Kudüs'ü 'İsrail'in başkenti' olarak tanıması kararını teyit etmek için geldi. Trump bu kararıyla bütün bölgeyi ateşe vermiş, bu toprakların asıl sahipleri olan ve başkenti Kudüs olan bir devleti hakkeden Filistin halkının haklarını görmezden gelmişti." dedi.

Ebu Arar, Ortak Arap Listesi olarak daha önce yaptıkları bir açıklamayla Pence'in konuşmasını boykot edeceklerini belirterek, "Biz Pence'in istenmeyen bir adam olduğunu ifade etmek ve Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu haykırmak için bu kararı almıştık. Ancak daha önceden talimat alan Knesset güvenliği protestomuza başladığımız ilk anda müdahale etti. İsrail makamları ortaya koyduğu tavırla demokrasi iddiasının bir söylemden ibaret olduğunu ve azınlık olarak gördüğü biz Arapların azınlık haklarını dahi çiğnediğini göstermiştir." ifadelerini kullandı.

ABD Başkan Yardımcısı'nın Knesset'te yaptığı konuşmada ABD ve İsrail'in Orta Doğu'da yeni bir çağın şafağında olduğu yönündeki açıklamalarını değerlendiren Ebu Arar, şunları söyledi:

"Öncelikle Pence'in Knesset'teki konuşmasında dillendirdiği bölgenin yeni bir çağın şafağında olduğu yönündeki söylemi bize yabancı gelmiyor. Çünkü ABD ile İsrail daha ilk başından beri müttefiklerdir. Ayrıca bir ABD başkanının böyle bir karar alması da İsrail'in hayal bile etmediği bir durumdu. İşte bugün ABD Kudüs'ü 'İsrail'in başkenti' olarak tanıdı ve ABD'li bir yetkili Knesset'te bunu açıkça dile getirdi. Kudüs'ü İsrail-Filistin sorununun çözümü konusunda pazarlık konusu olmaktan çıkarmıştır."

İsrail'in resmi İstatistik Merkezi'nin verilerine göre, 8 milyon 680 bin nüfuslu İsrail'de bir milyon 808 bin Filistinli Arap yaşıyor.

İsrail vatandaşı Filistinliler tarafından kurulan siyasi partilerden milletvekili seçilen Filistinlilerin bir araya gelerek oluşturduğu Ortak Arap Listesi Bloku, 120 sandalyeli Knesset'te 13 milletvekili ile temsil ediliyor.