Son dakika haber | Çavuşoğlu'ndan "İnsan haklarına saygıyı ortak sorumluluk bilinciyle tesis edebiliriz" mesajı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) küresel salgınıyla dünya genelinde artan terör, aşırıcılık, ırkçılık gibi tehditlerin üstesinden ancak ülkelerin samimi ve kararlı adımlarıyla gelinebileceğini belirterek "İnsan haklarına saygıyı uluslararası düzeyde tesis etmek ancak uluslararası toplumun ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi halinde mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 72. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, küresel ölçekte karşı karşıya kalınan en zor sınamalardan biri olan ve başta sağlık ve yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri tüm dünyada tehdit eden Kovid-19 salgınının, Beyanname'nin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, bu zorlu salgın sürecinde insan hakları odaklı adımlarını kararlılıkla sürdürdüğünü vurgulayarak "Vatandaşlarımız ve ev sahipliği yaptığımız sığınmacılar için hayata geçirdiğimiz politikalara ilaveten, insani ve girişimci dış politikamız ışığında Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası platformlarda salgınla mücadelede temel insan haklarını korumayı ve güçlendirmeyi hedefleyen karar ve girişimleri destekliyoruz." ifadesini kullandı.

Köklü diplomasi geleneğiyle masada önemli girişimlerin şekillenmesine öncülük ederken dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine de sahada hızlı ve etkin bir şekilde ulaştıklarını belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin, küresel dayanışmanın salgınla mücadeledeki öneminin bilinciyle, tıbbi malzemeye erişim ve tahliyeler bakımından dünyada öncü ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kovid-19 salgınının ortaya koyduğu zor şartlara rağmen uluslararası toplumun somut adımlar atmakta zorlandığı mülteci krizi karşısında örnek bir rol üstlenmeye devam ettiğini belirtti.

Zulüm ve şiddetten kaçanlara dil, din, kültür, köken ayrımı yapmaksızın yardım eli uzatıldığının altını çizen Çavuşoğlu, Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini sağlamak için de çalışmalara devam edildiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Dünya genelinde toplumsal barışı ve huzuru tehdit eden yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve nefret söylemlerinin Kovid-19 salgınıyla birlikte daha da arttığını gözlemliyoruz. Bu bağlamda, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'yle güvence altına alınan din ve vicdan hürriyeti ile ayrımcılık yasağına riayet edilmesi amacıyla, barış ve huzuru tehdit eden eğilimlerle mücadele etmeye yönelik girişimlere küresel düzeyde öncülük etmeye, bu sorunları ve mücadelemizi uluslararası toplumun gündemine taşımaya devam edeceğiz.

Birleşmiş Milletler'in kuruluşunun 75. yıl dönümüne de tekabül eden bu zorlu sene uluslararası iş birliği ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. İnsan haklarına saygıyı uluslararası düzeyde tesis etmek ancak uluslararası toplumun ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi halinde mümkündür.

Kovid-19 salgını, terör, aşırıcılık, ırkçılık gibi dünyanın karşı karşıya bulunduğu tehditlerin üstesinden gelmenin ancak ülkelerin iş birliği ruhuyla bağdaşan, samimi ve kararlı adımlar atmaları halinde mümkün olabileceğine inanıyoruz."

Çavuşoğlu, Türkiye'de insan haklarını üst düzeyde korumayı sürdürürken, dünyada hakları ihlal edilen tüm mağdurlar için yürütülen mücadeleye de kararlılıkla devam edileceğini belirterek, "İnsan haklarının ve insani değerlerin daima üstün tutulması temennisiyle, milletimizin ve tüm insanlığın İnsan Hakları Günü'nü en içten dileklerimle kutluyorum." değerlendirmesinde bulundu.