ERZURUM Veysefendi İlkokulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Ayşe Melek Okuyucu (38), at biniyor, cirit oynuyor, ok atıyor, judo yapıyor., kadın ve erkeklere at binmeyi öğretiyor. 80 sporcunun bulunduğu kulüpte erkek ve kadınlara at binmeyi ve at sırtında ok atmayı öğreten Okuyucu'ya arkadaşları 'Süper öğretmen' diyor.
Nimet- Mükrim Okuyucu çiftinin 4 kızından en büyükleri olan Ayşe Melek, 10 yılı milli olmak üzere 20 yılını verdiği judoyu sakatlanınca bırakmak zorunda kaldı. Yüzlerce madalya, kupa ve şampiyonluk elde eden Okuyucu, bu sıralar at biniyor. 5 yıldır geleneksel Türk okçuluğu ve atlı okçuluk sporu ile uğraşan Okuyucu, 3 yıl önce Kızıl Elma Geleneksel Sporları ve Atlı Okçuluk Kulübü'nü kurdu. 80 sporcunun bulunduğu kulüpte erkek ve kadınlara at binmeyi ve at sırtında ok atmayı öğreten Okuyucu her atışını 12'den vuruyor. Erkek sporcuları ile birlikte Eskişehir'de yapılacak olan Türkiye Atlı Okçuluk Şampiyonası'na hazırlanan Okuyucu ayrıca Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde, geleneksel Türk okçuluğu dersleri vererek konu ile ilgili yüksek lisans çalışmasına başladı. Ayşe Melek Okuyucu, Atatürk Üniversitesi Atlı Okçuluk Kulübü'nde de antrenörlük yapıyor. Okuyucu Türkiye'nin ilk kadın atlı okçuluk takımını kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.
'AT BİNMENİN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ'
Kentlerde modern yaşamla birlikte, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya yolculuğunda yol arkadaşlığı yapan atlarla kurduğu dostluğun geride kaldığını belirten Ayşe Melek Okuyucu,
"Oysa atlar, özellikle gelişim çağındaki çocukların fiziksel, psikolojik gelişimlerine son derece katkı sağlayan ve sosyal faydaları saymakla bitmeyen çok özel canlılardır. At binmenin faydaları saymakla bitmez. Kulübümde kadın erkek fark etmez herkese bu sporu öğretmeye çalışıyorum. Özellikle genç kızlarımızın büyük ilgi göstermesi beni sevindiriyor. Bize her konuda maddi ve manevi yardımda bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'ya teşekkür ediyorum. Bu sporun gelişmesinde önemli katkılarda bulunuyor" diye konuştu.
'HAYALİM İLK KADIN ATLI OKÇULUK TAKMINI KURMAK'
At binmeye başladıktan 2 yıl sonra 2016 yılında Kızıl Elma Geleneksel Sporlar ve Atçılık Spor Kulübü'nü kurduğunu söyleyen Okuyucu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an kulübümüz gayet başarılı. Gün geçtikçe öğrenci sayımız artış gösteriyor. En son yapılan Türkiye şampiyonası elemelerinde güzel bir başarı elde ettik. Allah izin verirse Eskişehir'de Türkiye şampiyonasının ikinci eleme müsabakalarında katılacağız. Rabbim utandırmasın. Şu an kulübümüzde iki branşta spor faaliyetlerimiz devam ediyor. Birincisi geleneksel Türk okçuluğu, ikincisi atlı okçuluk. Geleneksel Türk okçuluğunda yaklaşık 80 öğrencimiz, atlı okçulukta da yaklaşık 20 öğrencimiz bulunmakta. Aslında benim için at mevzusu henüz 4 yaşındayken başladı. Rahmetli babam Erzurum'un ilk yarış atı sahiplerindendi. Hala amcamın ve kuzenlerimin atları hipodromlarda yerini alıyor. O yaştan beri ata olan ilgim ve sevgim vardı. Fakat geleneksel Türk okçuluğun başladıktan sonra atlı okçuluk diye bir branş olduğunu öğrendim. Sonrasında atlı okçuluğu geçiş yaptım. Şu an iki branşta da çalışmalarımız devam ediyor. En büyük hayalim ise Türkiye'nin ilk kadın atlı okçuluk takımını kurmak. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
'AT ÜZERİNDE OK ATMAK MUHTEŞEM BİR DUYGU'
3 yıl önce okçuluğa başladığını söyleyen Şehit Hasan Yılmaz Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Ateş, "Melek hocamla tanışınca bu işi atın üzerinde yapmaya başladım. Melek hocamın hayalini kurduğu takımda yer almak için çok çalışıyoruz. Giyindiğimiz yöresel kıyafetlerle dört nala sürdüğümüz atların üzerinde hedeflere ok atmak muhteşem bir duygu" dedi.
Son Dakika › Güncel › Süper öğretmen - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?