WASHINGTON (AA) – TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ermeni diasporasının dünyadaki ve elindeki tüm imkanları seferber ederek Türkiye'yi 1915 yılı olaylarıyla ilgili "mahkum ettirmeye" çalıştığını belirterek, "Bizim meslek kuruluşlarımız ne yapıyor? Mesela burada o kuruluşların muhatapları olan kuruluşlar var, acaba bunlarla temasa geçtiler mi, bunlara bir mektup yazdılar mı? " dedi.
Çiçek, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner'in yanı sıra ABD-Türk Dostluk Grubu başkanları dahil, Kongre'nin iki kanadının üyeleriyle gün boyu temaslarda bulunmasının ardından AA ve TRT'nin sorularını yanıtladı.
Boehner'in geçen yılki Türkiye ziyaretine karşılık olarak TBMM'den üç siyasi partiden milletvekilleriyle Washington'a geldiklerini belirten Çiçek, Suriye, Ukrayna ve Irak gibi bölgedeki birçok gelişmenin, iki ülkenin parlamentolarının işbirliğinin artırılmasını önemli kıldığını kaydetti.
Çiçek, bu nedenle Kongre'deki muhataplarıyla görüşmelerinde öncelikle bölgedeki özellikle DAEŞ ve diğer terör örgütleriyle sürdürülen mücadeleler ve bu noktada Türkiye'nin gördüğü eksiklikleri değerlendirme fırsatı bulduklarını bildirdi.
Bu yılın birçok bakımdan önemli olduğuna işaret eden Çiçek, Çanakkale savaşlarının 100. yılı nedeniyle 24 Nisan'da program düzenleneceğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1915 yılı bizim tarihimizde en kanlı yıl, 1. Dünya Savaşı'nda en çok kanın aktığı ve çok acıların yaşandığı bir yıl. Bunu bir de kendi yönümüzden dünyaya duyurmakta fayda var. Ama 1915 yılı olaylarıyla ilgili tek yanlı ve uluslararası hukuka da uygun olmayan bir tarzda Ermeniler bunu bir karalama kampanyasına dönüştürdü. Özel bir çaba, gayret var. Bunların hedefi de kamuoyu meydana getirmek, var olan kamuoyunu biraz daha artırmak. İkincisi de hedef kurum olarak parlamentolardan karar çıkarmak."
TBMM olarak parlamentoların bu tür karalama kampanyalarına girmemesi, iftiralara alet olmaması, tarihi olayları tarihçilere bırakması ve kendisini bir uluslararası bir ceza mahkemesi yerine koyarak kararlar almaması yönünde bugüne kadar 100'den fazla ülkenin meclisiyle görüştüklerini dile getiren Çiçek, buradaki ziyaretin diğer bir amacının da bu olduğunu söyledi.
-"Türk-Amerikan ilişkilerine ne ölçüde zarar vereceğini muhataplarımızın dikkatine getirdik"-
Çiçek, Ermeni lobisinin 24 Nisan öncesinde ABD'de adım atma çabası içinde olduğunu anımsatarak, "Bunun Türk-Amerikan ilişkilerine ne ölçüde zarar vereceğini muhataplarımızın dikkatine getirmek istedik. Biz bu konudaki beklentilerimizi, bunlar karşılanmadığında Türk-Amerikan ilişkilerinin ne kadar zarar göreceğini ifade etmeye çalıştık. Umarız beklentilerimize uygun bir süreç gelişmiş olur" diye konuştu.
ABD Kongresi'ndeki görüşmelerinde, muhataplarına parlamentoların "bu işe alet olmaması" gerektiğini söylediklerini kaydeden Çiçek, "Eğer parlamentolar, tarihçilerin veya uluslararası ceza mahkemesinin rolüne soyunursa, bu barışa katkı sağlamaz. Bunu Türkiye'deyken de konuşmuştuk. (Boehner ile) Buradayken de muhataplarımıza ifade etme imkanı bulduk" dedi.
Tarihi gerçeklerin tüm yönüyle ortaya çıkmasını en fazla Türkiye'nin istediğini dile getiren Çiçek, "Bu ortaya çıkmalı ki, bu karalama kampanyaları, bu istismar ve bunun üzerinden sağlanan bir rant var, buna son verelim. Ama bu bugünden yarına olacak bir şey değil. 24 Nisan'dan sonra bu karalama kampanyası duracak diye bir şey yok ama Türkiye olarak da belirli bir çaba ve gayreti gösterdik, Bundan sonra da ara vermeden, kesintisiz bu süreci devam ettirmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.
-"Ciddi bir seferberliğe gerçekten ihtiyaç var"-
TBMM Başkanı Çiçek, bu noktada devletin, milletin, tüm siyasi partilerin doğruyu ortaya koymak için çalışması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oturduğumuz yerden bizim bu işlerin önünü kesme imkanımız yok, ciddi bir seferberliğe gerçekten ihtiyaç var. Yeri gelmişken burada bir üzüntümü de ifade edeyim. Biz ne zaman iç politikayı öne çıkardığımız, sen-ben kavgasına, gereksiz tartışmalara, hiç anlamı olmayan, ülkemiz lehine hiç fayda temin etmeyecek gereksiz tartışmalara girdiğimizde, bu ve benzeri milli meselelerde çok şeyi kaydettik geçmişte, bugün de yarın da kaybederiz. Herkesin aklını başına alması lazım, enerjimizi, gücümüzü önümüzdeki bu sorunlara yöneltmemiz lazım. Bu konuda ciddi eksikliklerimiz var, bunu da özeleştiri olarak yapmak gerekir. Gazete manşetlerinde tartışılan konulara baktığımızda bizi bekleyen riskler açısından hiçbir fayda temin etmediği gibi, birçok fırsatı, imkanı yada yapmamız gereken işleri ıskalamış oluruz."
-"Ermeniler her şeyi seferber ederken bizim meslek kuruluşlarımız ne yapıyor?"-
Bu konularda Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nin görevini yaptığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
"Ama bu tek başına yapılacak bir iş değil. Buradan bir çağrıda bulunmak isterim. Türkiye'nin birçok meslek kuruluşu var. Herkes kendi vicdanında bir muhasebe yapmalı. Yani, Ermeni diasporası dünyadaki ve elindeki tüm imkanları seferber ederek Türkiye'yi mahkum etmeye, ettirmeye çalışırken, bizim meslek kuruluşlarımız ne yapıyor? Mesela burada o kuruluşların muhatapları olan kuruluşlar var, acaba bunlarla temasa geçtiler mi, bunlara bir mektup yazdılar mı? Bu konuda bilgilendirme hususunda bir çabanın, gayretin içinde oldular mı? Meslek odaları, sendikalar, barolar var, bunlara bakmak lazım. Basın kuruluşları var.
Türkiye'ye aleyhine karalama kampanyasına imza toplamaya geldiğinde, birileri bütün gayretini seferber ediyor. Buna karşılık Türkiye'nin böylesine haksız bir ithamla karşı karşıya kaldığı konuda acaba başkaları ne yapıyor, onlara da bakmak gerekir. Onun için yapacağımız çok iş var. Şu ana kadar yapılmamışsa bazı şeyler, hiç vakit kaybetmeden (yapılmalı), bu 24 Nisan'la bitmiyor, bu her yıl bu kampanya artarak devam edecek, buna karşılık bizim de gerçeği dünyaya duyurmak bakımından elimizdeki tüm imkanları seferber etmemiz gerekiyor."
-"Siyasi partilere de iş düşüyor"-
Bu noktada siyasi partilere de iş düştüğünü anlatan Çiçek, "Her partinin burada veya başka yerde üye olduğu birçok uluslararası kuruluş var. Muhafazakar partilerin, sosyal demokrat, sosyalist partilerin bir araya geldiği kuruluş var. Bu mana ilişki kurulması gereken, konunun anlatılması gereken işler var. Bütün mesele, bunu öne alma ve bunu Türkiye için bir hayati mesele olarak kabul etmek. Ama iç politikada geçmişteki huyumuzu bir türlü bırakmadık, bu hastalık bizde devam ediyor, marazi bir durum. Onun için bu ataletten, faydasız işlerden bir an evvel kurtulup sorumluluğumuzu idrak etmemiz gerekiyor" dedi.
Çiçek, milli birlik ve bütünlük kelimesinin arkasında ancak güzel örnekler olduğunda anlamlı olacağına, yoksa sadece lafta kalacağına işaret ederek, şunları söyledi:
"Ülkenin birlik ve bütünlüğe ihtiyacı var, o halde yapılması gereken iş neyse onlara yoğunlaşmak lazım. İkinci olarak da bu birlik ve bütünlüğe zarar verecek davranışlardan, söylemlerden ve politikalardan da kaçınmak lazım. Yani her şeyi kırıp döktükten sonra 'milli birlik ve bütünlüğe ihtiyaç vardır' derseniz, yapıştırıcı olmaz bu laf. Herkes biraz daha sorumlu davranmalı, sorunlu davranmamalı."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › TBMM Başkanı Çiçek Washington'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?