Le Monde'da yer alan haberde, 7 Kasım'da yapılan açılışta ev sahibi Fas, COP22 konferanslarının, 2015 Aralık'ta Paris'te düzenlenmiş olan COP21'de yapılmış olan anlaşmanın değerlendirmesinden ibaret olmamasını istiyor.
Kuşkusuz ki, COP21 Anlaşması'nın taraflarının yeniden bir araya gelmeleri önemli; ama Fas, COP22'nin Afrika ve Güney ülkelerinin taleplerini yeniden ele alması yönünde irade beyanında bulunuyor. Çünkü Afrika'nın ve Güney'in bu alanda acele ettikleri bilinen bir gerçek. Paris'te anlaşmaya varılırken, iklim değişikliğinin önlenmesine ilişkin koşulların uygulanması için bu ülkelere bazı fonların seferber edileceği açıklanmıştı.
Donald Trump'ın ABD Başkanlığına seçilmesi, bu arada konferansta oluşmuş bulunan iyimser havayı dağıtıp bazı katılımcıların kuşkulara kapılmasına yol açtı. Trump, seçim kampanyası sırasında çevre konularını pek önemsemediğini ve seçildiği takdirde ABD'nin bu alandaki angajmanlarını gözden geçirebileceğini açıklamıştı.
ABD, COP21 Paris Anlaşması'ndan devletler hukuku açısından geri çekilemese bile ülkesinin, sera etkili gaz salınımının azaltılması yolundaki angajmanlarından cayabilir. Bu ise küresel ısınmayla uluslararası mücadeleye bir ölçüde darbe vurmaya yeterli olabilecektir. Oysa ABD, daha kısa süre önce Hangzhou Zirvesi'nde Çin ile örnek bir işbirliği yaparak anlaşmayı aynı anda birlikte onaylayıp yürürlüğe girmesi istikametinde en önemli adımın atılmasını sağlamıştı.
Bu aşamada Çin, devler arasında küresel ısınmayla mücadele eden birinci güç olarak görülmekte. Esasen Marakeş'te süren COP22'nin, bu alanda Çin ile Afrika arasındaki ittifakın tescillenmesi anlamına gelecek gelişmelere sahne olması da, Çin stratejisinin bir parçası.
Son Dakika › Güncel › Trump'un seçilmesi COP22'de tereddütler oluşturdu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?