Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, uluslararası toplumun Suriyeli sığınmacılar konusuna yeterli ilgi göstermediğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yeterince para harcadı. Artık uluslararası toplumun çok temel düzeyde katkıda bulunması gerekiyor" dedi.
Uluslararası Af Örgütü'nün, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili "Hayatta kalma mücadelesi: Türkiye'deki Suriye'den gelen mülteciler" başlıklı raporu, Beyoğlu'ndaki Avrupa Pasajı'nda düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, yaptığı açıklamada, raporun hazırlanması sırasında, sığınmacılar, sivil toplum kuruluşları, AFAD, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin de aralarında bulunduğu 300'den fazla kişi ve kuruluşla görüşmeler yaptıklarını aktardı.
Raporun Türkiye'de, Suriyeli sığınmacılar için kurulan kamplarda iyi şartlarda yaşayan 220 bin kişinin dışındaki 1.3 milyon Suriyelinin durumlarını ortaya koymakla ilgili olduğunu kaydeden Gardner, "AFAD'ın istatistiklerine göre, Suriyeli mültecilerin yüzde 85'i kampların dışında yaşıyor. Bu insanların yüzde 15'i herhangi bir şekilde yardım alıyor. Kampların dışında yaşayan insanların büyük kısmı kendi başlarının çaresine bakmak zorunda. Büyük bir yokluk ve yoksulluktan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kamp dışında yaşayan sığınmacıların büyük kısmının yeterli gıdaya ve konuta erişim imkanları bulunmadığını, birçoğunun yerli halkın hayırseverliğiyle ayakta kalmaya çabaladığını dile getiren Gardner, şöyle dedi:
"Öyle insanlarla karşılaştık ki hiçbir barınma şekli yok. Bu konu istisnai bir durum da değil. Barınacak hiçbir yerleri yok. Suriyeli mültecilerin yüzde 5 ile 10'u barınma şekli olmadan, parklarda, otobüs duraklarında yaşıyor. Barınma şeklinde dediğimiz yegane şey battaniye olabiliyor. AFAD'ın rakamlarına göre bu insanların yüzde 25'i terk edilmiş yerlerde yaşıyorlar. Büyük kısmı da insanlar için uygun olmayan yerlerde yaşıyorlar. Yüzlerce, binlerce insandan bahsediyoruz. Bu sadece Türk yetkililerinin karşılaması gereken bir sorun değil. Türkiye, 220 binden fazla mülteciyi zaten barındırıyor. Uluslararası toplum, evlerinden göç etmek zorunda kalan 3,5 milyon Suriyeli insanı göz ardı ediyor. Bu rapor onları artık harekete çağırmaya davet olarak da okunabilir."
Uluslararası toplumun Suriyeli sığınmacılara daha çok destek vermesi gerektiğini vurgulayan Gardner, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yeterince para harcadı. Artık uluslararası toplumun çok temel düzeyde katkıda bulunması gerekiyor. BM, Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi içinde yer alan ülkelerin daha fazlasını yapmaları gerekiyor" diye konuştu.
Suriyeli sığınmacıların istihdama erişimlerinin sağlanmasının önünü de açacak Geçici Koruma Yönetmeliği'ni çok önemli bir adım olarak gördüklerini kaydeden Gardner, "Bu yönetmelik Bakanlar Kurulu'ndan geçti ama henüz uygulamaya geçilmedi. Bu cesur ve önemli bir adımdır. Ancak işe yarayacak mı bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kayıtlı olmayan Suriyelilere sivil toplum kuruluşlarının yardım yapamayacağı gibi bir endişenin de olduğunu aktaran Gardner, "Yönetmelik bu şekilde kullanılırsa bu çok olumsuz bir gelişme olacaktır. Çünkü çok mağdur durumda olan bir gruptan bahsediyoruz. Kayıt olmayanlarsa en zor durumda olanlar ve sivil toplumun yardımına en çok ihtiyaç duyanlardır" dedi.
Türkiye'nin Suriyelilere kapılarını açtığını ancak insanların sınır kapılarına kadar çok tehlikeli yerlerden geçmek durumunda kaldığını, sınır kapısına geldiklerinde ise pasaportu olmayanlara bu hakkın tanınmadığını kaydeden Gardner, bu nedenle Suriyelilerin kaçak yollarla ülkeye giriş yapmaya çalıştığını aktardı.
Gardner, geçen yılın aralık ayından bu yılın ağustos ayına kadar sınırda, ateşli silah kullanımı sonucu 17 ölüm olayının, çok sayıda yaralama ve insan hakları ihlalinin tanık anlatımlarıyla kendilerine rapor edildiğini de belirtti.
Sınırı geçmeye çalışırken vurulduğu, kör olduğu önü sürülen ve Almanya'da tedavisi süren 14 yaşındaki Ali Özdemir'in babasının ifadelerine de raporda yer verdiklerini dile getiren Gardner, son dönemde insan hakları ihlallerine ilişkin sınırdan kendilerine gönderilen raporların sayısında artış olduğunu ifade etti. Gardner, "Açık, düzenli ve coğrafi olarak iyi dağıtılmış sınır geçiş noktası olması gerekiyor" diye konuştu.
Brüksel'de AB yetkilileriyle de görüşmeler yaptıklarını aktaran Gardner, "Görüşmelerde önümüzdeki sene için fonlamaların çok daha fazla olacağını söylediler. Bunu yakından takip edecek ve sözlerini tutmalarını isteyeceğiz" diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ da Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların hukuki durumu konusunda görüşlerini aktardı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Uluslararası Af Örgütü'nün 'Suriyeli Mülteciler' Raporu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?