İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi ile Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, alanında uzman isimleri bir araya getirerek çocuklara yönelik yürütülen çalışmaları kamuoyuna duyurdu. Farklı disiplinlerden uzmanların çocukların mevcut durumunu değerlendirdiği etkinlikte, çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde çocukluk kavramı; çocuğun iyi olma hali yaklaşımı ve çocuk hakları çeşitli boyutları ile ele alındı. 'BİLGİ'de Çocuk Çalışmaları' adıyla düzenlenen etkinlikte uzman isimler, çocuğa ve çocuk gelişimine farklı disiplinlerden yaklaşarak mevcut durum hakkında ortaya çıkan sonuçları paylaştı.
"ARAŞTIRMANIN MERKEZİNE ÇOCUĞU ALMAK ÇOK ÖNEMLİ"
Etkinlikte söz alan BİLGİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, çocuk refahı anlayışından çocuğun iyi olma hali anlayışına doğru evrilen kavramsal çerçeveyi aktardı. Prof. Dr. Semerci, "Çocuğun iyi olma hali yaklaşımı bütüncül bir biçimde çocuğun durumunu farklı alanlardaki göstergelerle yansıtıp, ihtiyaçların tespitini ve gerekli sosyal politikaların gelişmesine temel oluşturmak amacında. Son 35 yılda çocuk araştırmalarında yaşanan temel gelişmelerden biri sağlık, eğitim, maddi durum gibi refah göstergelerinin yanı sıra çocuğun iyi olma halini belirleyen diğer alanlara ve olumlu çıktılara da odaklanılması. Araştırmanın merkezine çocuğu almak, çocuğu özne olarak kabul etmek oldukça önemli. Çocuğun iyi olma hali alanlarında öznel ve nesnel göstergelerin saptanması ve izlenmesi gerekiyor" dedi.
"Ancak sadece ekonomik sıkıntılar çocuğun iyi olma halini etkilemiyor" diyen Prof. Dr. Semerci, "Çocukların ilişkiler ve katılım başta olmak üzere bu yeni tanımlanan alanlardaki durumları, özellikle öznel iyi olma hallerini ve yaşamdan memnuniyetlerini belirliyor. Dünyanın birçok yerinde çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında sorunlar var, eğitime erişim ve devamda sorunlar var ve çalışmak zorunda kalan çocuklar var. En iyi koşullarda yetiştiğini düşündüğümüz çocuklar bile kurstan kursa sürüklendiklerinde, yaşamlarında mutsuz olabiliyor ve bizlere aslında içinde bulundukları rekabet ortamını ve özgürce oyun oynayacakları boş zamanlarının olmayışını aktarıyorlar" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLUK ALGISI DEĞİŞİYOR"
Çocuğun gelişimsel özelliklerini anlamanın önemine vurgu yapan Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesude Atay, "Çocuk algısı çağlar boyunca farklılık gösterdi. Çocuğun yetişkinden farklı olduğu algısı zaman içinde gelişti. Her dönemin her koşulun, örneğin yoksulluk ve yoksunluk koşularının çocukluk algısı farklıdır. Çocuk yüzyılı olarak bilinen 20'nci yüzyılda çocuğun doğasını ve gelişimsel özelliklerini korumaya yönelik bir anlayış gelişti. Çocukluk, Prof. Dr. Ünsal Oskay'ın da dediği gibi; insanlığın tarih öncesine dönüştür. Ancak tabi sosyalizasyon onu şekillendirir" dedi.
"YETİŞKİNLER ÇOCUĞUN DİLİNDEN ANLAMAK İÇİN GELİŞMELİ"
Çocuk Çalışmaları Birimi Proje Yöneticisi Gözde Durmuş ise şöyle konuştu:
"Çalışmaların makalede ya da tezde kalmaması, sahaya inmesi çok önemli. Çocukların katılımı şart. Bu katılım çocukların ne düşündüklerini sormakla sınırlı değil, çocukların görüşlerini ciddiye almak gerekiyor. Çocukların katılabilmesi ve düşüncelerini ve isteklerini aktarabilmeleri için biz yetişkinlerin gerekli mekanizmaları geliştirmesi gerekiyor."
Çocuk gelişimi ve katılımının ailede başladığını vurgulayan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nilgün Sarp, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerini paylaşarak sağlık alanındaki hem gelişmeleri hem de riskleri aktardı.
ÇOCUKLARA YÖNELİK PROJELER PAYLAŞILDI
Çocuğun farklı disiplinler tarafından ele alındığı etkinlikte Spor Yöneticiliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu Közleme de 'Spor ve Çocuk Hakları' başlıklı bir sunum yaptı. Dr. Hacısoftaoğlu, "Her çocuk koruma ilkeleriyle örülmüş, gelişimine katkı sağlayacak ortamlarda bulunma hakkına sahiptir. Birleşmiş Milletler (BM) ve UNICEF'in bu konuda ciddi çalışmaları var. Spor alanında da çocuğun üstün yararını gözeten böylesi bir anlayışın gelişmesi gerekiyor. Biz de 'Futbol Kardeşliği' projesiyle mülteci ve mülteci olmayan çocukları bir araya getirdik. Bu sayede farklı gruplar arasındaki etkileşimi artırmakla kalmadık, çocukların önyargılarını da yıkmayı başardık" dedi.
Devlet korumasındaki çocuklara yönelik aile odaklı çalışmalar alanında ise Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yudum Akyıl, yüksek lisans öğrencileri ile birlikte 'Kalpten Bir Ev' adını verdikleri aile müdahale programının detaylarını paylaştı. Çocukların ihtiyaçlarına yönelik çözümlerin tamamının aile ile birlikte hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Akyıl, "14 hafta boyunca 6 farklı ailenin 3-6 yaş arası çocukları ve ebeveynleriyle yola çıktık. Aileye psikolojik eğitimler verdik çocuklara ise dört ayrı oyun seansı uyguladık. Aileler bu seansları takip ederek çocuklarının eğitim ve ihtiyaçlarını tespit etme imkanı yakaladı. Bu sayede bir yandan aile içi iletişimi güçlendirirken bir yandan da bireyler arası bağlanmayı kuvvetlendirdik" diye konuştu.
Etkinlikte Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elif Göcek 'Çocuk Ruh Sağlığında Ekip Çalışmasının Önemi', Sema Nur Eşigül Yaghmaei 'Mevsimlik Tarım İşlerinde Çalışan Gençlerin Yaşama, Eğitim ve Çalışma Haklarına Erişimlerine Yönelik Bir Eğitim Çalışması' ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatma Nihan Ketrez Sözmen 'İkizler ve Anadil Gelişimi' başlıklı sunum yaptı.
Son Dakika › Güncel › Uzman isimler, çocukların yaşamına dair mevcut durumu anlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?