Güneyden gelen göç akını ve umuda yolculukta kaybedilen yaşamlar nedeniyle AB'nin gözünü sıklıkla çevirmek zorunda kaldığı Avrupa'ya girişin en sıcak kapılarından İtalya'da da durum Yunanistan'dan pek farklı değil.
Son yıllarda artan bir şekilde kaçak göçmen akınına uğrayan İtalya'nın mülteci statüsüne kabul ettiği göçmenlerin oranı ise düşük.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İtalya Temsilciliği yetkililerinden Barbara Molinario, İtalya'ya gelen göçmenlerin mülteci olup olmamasından, koruma ihtiyacı ya da İtalya'da çalışıp çalışamayacağına kadar pek çok değerlendirmeden geçmesi durumunda, İtalyan vatandaşlarıyla eşit haklara sahip mülteci statüsünü alabildiğinden bahsediyor. Ancak teoride geçerli olan bu durumun pratiğe yansıma oranı oldukça düşük.
İtalya'ya vardıktan sonra sığınma talebinde bulunanların taleplerini değerlendiren Ulusal Sığınma Hakkı Komisyonu, 2008 ve 2009'da başvuranların yüzde 9'una, 2010'da yüzde 15'ine, 2011'de yüzde 8'ine, 2012'de ise yüzde 7'sine mülteci statüsü verdi. "İtalya'da ikamet eden 64 bin mülteci" olduğunu söyleyen Molinario'ya göre bu sayı, Almanya gibi ülkelerdeki mülteci sayısıyla kıyaslanmayacak oranda düşük.
-"İtalya politika değiştirmeli"-
Uluslararası Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün İtalya ayağından Chiara Palombella, göçmenlerin çok zor şartlarda yaptıkları yolcuktan sonra İtalya'ya ulaştığını aktararak, İtalya'nın acil durumda harekete geçme refleksi yerine daha fazla mülteci ve göçmeni alma kapasitesini artırmaya odaklanması gerektiğini ifade etti.
Palombella, "Mülteci olarak gelenler ve yasa dışı gelenler gerçeği kabul edilmelidir. Bununla birlikte yetkililer, karşılama merkezlerinde ve bu insanların transferlerinde daha hızlı ve asgari Avrupa standartlarına uygun olarak almaya hazır olmalıdır. İtalya, mülteci ve göçmenler konusunda politika değiştirmeli" dedi.
-İngiltere politikalarını sertleştiriyor
İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerden giriş yaptıktan sonra göçmenlerin bir şekilde ayak basma çabası içine girdiği ülkeler arasında İngiltere de yer alıyor. Ancak İngiltere'de de göçmenler açısından hayatı daha da zorlaştıracak gelişmeler yaşanıyor. 2010'da yapılan genel seçimle göreve gelen Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümeti, ülkeye gelen göçmen sayısını, bir sonraki genel seçimin yapılacağı 2015'e kadar yüz binlerden, on binli rakamlara indirmeyi amaçlıyor.
Bu hedefle İngiliz hükümeti, 3 yıldan bu yana göçmenlik yasasını sıkılaştırırken, ülkeye yapılan siyasi iltica başvurularında da önceki yıllara göre artış yaşanıyor. İngiltere, AB ülkeleri arasında Almanya, Fransa ve İsveç'ten sonra en fazla siyasi iltica başvurusu yapılan 4. ülke konumunda bulunuyor.
İngiliz hükümeti, ülkede yasadışı bulunanlar için yaşamı zorlaştıracak uygulamalarını sürdürüyor. İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May yeni göçmenlik yasasıyla, İngiltere'de örneğin ev sahibine kiracıdan ülkede kalma durumunu gösteren resmi belge talep etme hakkı tanıyacak, bankalar müşterilerinin göçmenlik durumlarını kontrol edebilecek.
"Geçici göçmen" statüsünde olan öğrenciler, ülkenin Ulusal Sağlık Sisteminden (NHS) yararlanmak için yıllık 200 sterlin (yaklaşık 600 lira) ödemek zorunda olacak. Sahte evliliklerin önlenmesi için de AB dışından bir ülkenin vatandaşıyla evlenen İngiliz vatandaşları bu konuda İçişleri Bakanlığı'nı bilgilendirecek.
Yeni yasa, yabancı suçluların sınır dışı edilmelerini de kolaylaştıracak. Suçlular gönderilecekleri ülkede "çok büyük tehdit altında değillerse", temyiz davalarının sonuçları beklenmeden sınır dışı edilebilecek.
-Yeni göçmenlik yasası gelecek yıl yürürlükte-
Yeni yasa ülkeye gelecek ya da ülkede bulunan yabancılara yönelik "fazla düşmanca" gözüktüğü gerekçesiyle İngiliz Tıp Birliği başta olmak üzere bazı kuruluş ve kişiler tarafından eleştirilirken, İngiliz hükümeti hali hazırda 2010 yılından bu yana ülkeye AB dışından geleceklerin en az temel düzeyde İngilizce bilmeleri gibi yeni kurallar uyguluyor.
Göçmenlik yasa tasarısının, gelecek yıl bahar aylarında yasalaşması ve uygulamaya başlanması bekleniyor.
Birleşik Krallık'taki yasa dışı göçmenlerle ilgili resmi bir rakam bulunmuyor ancak İngiltere'de göçmenlik ve ilticayla ilgili çalışmalar yürüten düşünce kuruluşu "Migration Watch" bu sayıyı 1 milyon 100 bin olarak tahmin ediyor.
-"Ya eve dön ya da tutuklanmayı göze al"-
İngiliz hükümeti göçmenlikle ilgili katı kurallarını uygularken, tepki çeken bazı yöntemlere de başvuruyor. Geçen temmuzda, İçişleri Bakanlığının talimatıyla "deneme amaçlı" olarak üzerinde "Ya eve dön ya da tutuklanmayı göze al" yazılı reklam panolarını taşıyan iki kamyonet, Londra'nın bazı mahallelerinde dolaşmış, yasa dışı göçmenlere "ülkeyi terk etmeleri" çağrısında bulunmuştu. Tepki çeken reklam panolarında ayrıca kendi istekleriyle ülkelerine dönmeye karar verenlere yardımcı olunacağı, gözaltına alınma ya da tutuklanma korkusu yaşamamaları gerektiği yazılmıştı.
Pilot proje, ülke genelinde sadece 11 kişinin kendi ülkelerine geri dönüşünü sağladı ve bu rakam, projenin "gülünç olduğu" şeklinde yorumlandı.
-"8 aylık bebeği ameliyat etmediler"-
Sosyal çalışma görevlisi ve yasadışı göçmen danışmanı Salman Mirza, Birleşik Krallık'a giren belgesiz göçmenlerin farklı yollar kullandığını ancak genellikle güneydoğu İngiltere'de liman kenti olan ve Manş Denizi'ne geçiş limanı olarak stratejik öneme sahip olan Dover'dan geldiklerini belirtti.
"İçişleri Bakanlığı bu kişileri mülteci statüsünde değerlendirirken, bu kişiler yurt tarzı evlere yerleştiriliyor" diyen Mirza, yasa dışı göçmenlerin ya da siyasi iltica talebinde bulunanların talepleri kabul edilmezse ülkeden ayrılmalarının istendiği ancak birçoğunun ülkede yasa dışı yaşamaya devam ettiğini kaydetti.
Yasa dışı göçmenlerin iş bulmakta zorlandıklarına ve İngiltere'nin sağladığı hiçbir sosyal yardımdan faydalanamadıklarına dikkati çeken Mirza, "Artık işverenlerin de giderek daha dikkatli davrandığını görüyoruz. Geçici vize sahibi olanlara iş vermekten korkuyorlar" dedi.
Salman Mirza, en sık karşılaştıkları durumun, İngiliz hükümetinin göçmenlere sürekli suçlu muamelesi yapması olduğunu ifade ederek, "Geçenlerde Londra'da bir hastane 8 aylık bir bebeği, ebeveynlerinin vizesi bittiği için ameliyat etmedi" dedi.
Mirza, "Yoksulluk öldürüyor, bu kadar basit. Eğer bu ülkeye paranızla gelirseniz, durumunuz 'tamamdır' ancak paranız yoksa statünüz ne olursa olsun kimse sizi umursamaz" diye konuştu.
- Brüksel
Son Dakika › Güncel › Yasa Dışı Göç Dosyası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?