Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye'nin, koronavirüs ile ilgili riskli bir bölge olmadığını ve şu ana kadar yeni koronavirüs vakasına rastlanmadığını söyledi.
Yapı Kredi Kültür Sanat Loca'da Türk Klinik
Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneğince düzenlenen "Yeni Koronavirüs İnfeksiyonları: Son Durum Sempozyumu"nda konuşan Azap, koronavirüsün yeni bir virüs olduğunu ve bilinmeyen birçok konu barındırdığını dile getirerek, yaklaşık bir ay önce ortaya çıkan virüs hakkında birtakım bilgilere de ulaşıldığını belirtti.
Prof. Dr. Azap, salgınlarda ilk başta hızlı bir artış dönemi görüldüğünü, bir süre sonra bunun inişe geçtiğini vurgulayarak, "Yeni koronavirüsün hala çok hızla tırmandığı bir dönemdeyiz, tepeye henüz ulaşmadığımızı düşünüyoruz. Birkaç hafta içinde tepeye ulaşacağını, sonra da aşağı doğru bir iniş gerçekleştireceğini düşünüyoruz. Yeni vaka sayılarının azalacağını tahmin ediyoruz. Bu eğrinin ne kadar uzun zamana yayılacağını belirleyen birtakım faktörler var. Bunların bir kısmı virüsle ilgili. Bir kısmı da insanların aldığı önlemlerle ilgili." diye konuştu.
Türkiye'nin koronavirüs ile ilgili riskli bir bölgede olmadığının altını çizen Azap, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç riskli bir bölgede değiliz. Şu ana kadar bizde rastlanmış bir yeni koronavirüs hastası yok. Zaten dünyada da Çin dışında 26 ülkede görülüyor, şu ana kadar Çin dışında bütün olgular 200 civarında. Oysa Çin'de 20 binden fazla olgu var. Çok azı dış ülkelerde görülüyor ki bu hastaların da mutlaka Çin'le bir bağlantısı var. Böyle olunca da bizim ülkemiz şu anda riskli olmadığı gibi belki bu salgın bitene kadar hiçbir pozitif kişi girmeyecek ülkemize. Tıpkı Sars'ta olduğu gibi. Sars da 28 ülkeye yayılmıştı ve Türkiye yoktu aralarında. Ancak bunu zaman ve önlemler gösterecek."
"Kimse panik olmasın"
Prof. Dr. Azap, vatandaşlara özellikle seslenmek istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Kimse panik olmasın. Koronavirüs riski sıfır, o yüzden toplu ulaşım araçlarında, metrolarda yani toplu ulaşım araçlarında maske gibi önlemlere kesinlikle ihtiyaç yok. Ancak viral enfeksiyonların tamamından korunmakta alınması gereken önemler var. Bunların başında el temizliği geliyor. Bunlar solunum yoluyla bulaşsa da el temasıyla da bulaşıyor. Bu nedenle el hijyeni çok önemli. Grip için aşılanmayı öneriyoruz. Onun dışında sağlıklı beslenmeli, iyi dinlenmeli, vücudun genel bağışıklık sistemini yüksek tutmalıyız. Sosyal medyada birçok şey dolaşıyor. Sarımsak yemek, sirke, turşu suyu içmek, tuzla ağzı yıkamak gibi durumların bir işe yarmadığını bilmek lazım. Şu an kış mevsimindeyiz, çok sayıda virüs dolaşıyor. Ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük yapan virüsler var. Bu belirtileri yeni koronavirüs ile karıştırmamak lazım. Türkiye'de bir insanda ateş, öksürük, boğaz ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkarsa bunun koronavirüs olma olasılığı sıfır, eğer son 14 gün içinde Çin'e gitmediyse. Bu kadar rahat söylüyorum."
Prof. Dr. Azap, Sağlık Bakanlığının süreci çok şeffaf bir şekilde sürdürdüğüne vurgu yaparak, "Bir bilim kurulu her gün toplanarak saatlerce salgın ile ilgili yeni gelişmeleri takip ediyor. Alınması gereken önlemleri sürekli güncelliyorlar. Şu ana kadar Türkiye'de hiçbir yeni koronavirüs enfeksiyonu tespit edilmedi. Diyelim ki edildi, o zaman da vatandaşlarımız hiç panik olmasınlar. Tamamen bilimsel kuruluşların söylediklerini takip etmeleri yeterli. Panik olmaları gereken bir durum olduğunda biz zaten 'panik olun' diyeceğiz. Şu an için panik olmalarını gerektirecek en ufak bir durum söz konusu değil." değerlendirmesinde bulundu.
"Şu an bir vaka gelse herkes ne yapacağını biliyor"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ise virüsün asıl aktivasyonunu Çin'de gösterdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için tüm dünyaya tehdit oluşturuyor ama şu ana kadar hastalık Türkiye'de hiç görülmedi. Çin'de yaklaşık 20 bini bulmuş bir vaka sayısı var. Ölümlerin de hemen hepsi Çin'de. Bu anlamda bizde ciddi bir riskten söz edemeyiz. Ancak ülkemize girmemesi, girse de yayılmaması için her türlü önlemi almak için çaba gösteriliyor. Sosyal medyada bir takım şeylerin bu kadar abartılması kaygıların artmasında etkili oluyor. Tabii ki ciddiye alınmalı, her türlü önlem göz önünde bulundurulmalı ama panik olacak da bir durum yok. Ülkeye girmemesi için çaba gösteriliyor, Bakanlık tarafından önemler alındı. Girse bile ülke içinde yayılmaması için çaba göstermek gerekiyor ve şu anda bunların çalışmaları yapılıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından bir rehber oluşturuldu bizim gibi dernekler, STK'lar da uyarıları yapıyor. Şu an bir vaka gelse açıkçası herkes ne yapacağını biliyor. Hastalığın tanısını koymak için elimizde malzeme sağlanmış oldu. Hastalıkla ilgili kesin bir ilaç yok ama çalışmalar devam ediyor. "
Son Dakika › Güncel › 'Yeni Koronavirüs İnfeksiyonları: Son Durum Sempozyumu' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?