Yiğitalp, 12 Yaşındaki Güzel'in Öldürülmesini Sordu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na (TBMM) sunduğu yazılı soru önergesiyle, Bismil'de öldürülen 12 yaşındaki Berat Güzel'in cansız bedeninin yanına giden bir polisin yanına bir nesne bırakıp fotoğrafını çektiğine dair görüntüleri sordu.

TBMM Başkanlığı'a verdiği önergenin, Anayasanın 98 ve İç Tüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince, İçişleri Bakanı Selami Altınok tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını talep eden Yiğitalp, 29 Eylül Salı günü, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde Halil İbrahim Oruç Parkına oyun oynamaya giden 12 yaşındaki Berat Güzel adlı çocuğun, polis saldırısı sırasında koluna ve kalbine isabet eden kurşunlar sonucunda yaşamını yitirdiğini belirterek şöyle dedi:

"Saldırının ardından çekilen, sosyal medyada ve haberlerde de yayınlanan videolarda, Güzel'in cansız bedeninin yanına giden bir polisin, Güzel'in yanına bir nesne bıraktığı ve ardından fotoğrafını çektiği açıkça görülmektedir. Daha sonra parkta bekletilen Güzel'in cenazesini almak isteyen kitleye saldıran polis cenaze ile kitle arasına zırhlı araçlar yerleştirerek, kitlenin cenazeyi görmesini engellemeye çalışmıştır. Parktan cenazeyi çıkarmaya çalışan yurttaşlara, polisler tarafından uzun namlulu silahlar ile ateş açılmış ve atılan gaz bombalarından dolayı çok sayıda yurttaşımız yaralanmıştır" dedi.

Görgü tanıklarının anlatımlarının, 2004'te polis tarafından katledilen ve yanına silah bırakılan Uğur Kaymaz cinayetini hatırlattığını dile getiren Yiğitalp "Uğur ve babası Ahmet Kaymaz, 21 Kasım 2004'te polis tarafından 'yasadışı örgüt üyelerine operasyon' gerekçesiyle katledilmişti. 12 yaşındaki Uğur'un cansız bedeninden 13, babasının cansız bedeninden ise 8 kurşun çıkmıştı. Kamuoyuna yapılan resmi açıklamadaysa, olay tamamen çarpıtılmıştır. Bu bağlamda; Berat Güzel'i katleden kamu görevlileri ile ilgili soruşturma açılmış mıdır? Berat Güzel'in cansız bedeninin yanına giden ve bir nesne bırakan polisler kimlerdir? Bu polisler kimden aldıkları emirle ve ne amaçla bunu yapmıştır? Bu polis ile ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır/başlatılacak mıdır? Başlatılmayacaksa yasal gerekçesi nedir? 12 yaşında bir çocuğun parkta oynarken katledilmesi, devlet yetkililerinin hangi vazifelerini yapmadığının göstergesidir? 30 Eylül 2015 tarihi itibariyle, en küçüğü 35 günlük, en büyüğü 17 yaşında olan toplam 22 çocuk katledilmiştir. Bu çocukların katledilmeleri ile ilgili soruşturma başlatılmış mıdır/ başlatılacak mıdır? Başlatılmışsa ne aşamadadır? Yaşanan çocuk cinayetleri ile ilgili bir soruşturma başlatılmayacaksa yasal dayanağı nedir? Bu, Türkiye'nin, 1995 yılında onayladığı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve T.C. Anayasasına aykırı bir tutum değil midir? Uğur Kaymaz ve babasının katledilmesi vakasında, dört polis hakkında kamu davası açılmış, ancak polisler 'meşru müdafaa'dan beraat etmiştir. Buna karşılık AİHM Şubat 2014'te davaya ilişkin 'yaşam haklarının ihlal edildiği' yönünde karar vermiş, Türkiye'yi toplam 70 bin avro maddi, 70 bin avro manevi tazminat ödemeye mahkûm etmiştir. Bu kararın ardından İHD Mardin Şubesi'ne bağlı avukatlar, yargılanmanın yenilenmesi talebiyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu halde davanın tekrarı neden reddedilmiştir? Çocukları katleden güvenlik güçlerinin Türkiye Mahkemelerinde herhangi bir ceza almamasının bu olayların artmasına neden olduğu aşikarken, neden konu ile ilgili yasal mevzuat uygulanmamaktadır?"