Yrd.doç. Dr. Gündoğdu: "Çantayı Kapan Deprem Eğitimi Veriyor"

Bursa'da konuşan İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Türkiye'de, deprem eğitimleri konusunda belirli kriterler oluşturulmadığını söyledi. "Şimdi her aklına gelen çantasını kapıp eğitim veriyor" diyen Yrd.Doç.Dr.Gündoğdu, "Kimi yere yatırıyor, kimi yerden kaldırıyor. Kimi 'çök' diyor. Bunların giderilmesi lazım" dedi.

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Marmara Depreminin 14'ncü yıldönümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın başlatılacak olan Kentsel Dönüşüm Projesinin üçüncü aşamasını eleştiren basın açıklaması yaptı. Akademik Odalar Yerleşkesi Toplantı Salonu'nda gerçekleşen açıklamaya İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da katıldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, kentsel dönüşüm çalışmalarının eksik ilerlediğini savundu.

Dönüşümün açıklık içinde, halk ve bilimsel kurumlarla, sanayi ve ticaret odalarıyla tartışılarak yapılması gerektiğini kaydeden Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, "Kentsel dönüşüm bir kenti sadece depreme karşı korumak, tüm afetlere karşı korumak olarak algılanmalı. Sadece sağlam bina yapmak yeterli değil" dedi.

"KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI PAYLAŞILMIYOR"

Depremlerin, Türkiye'nin imarına müdahale ettiğinin altını çizen Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, "Kentsel dönüşümlerde yapılan tüm deneyleri ortaya koyup kentin, ilçelerin misyon ve vizyonuna uygun bir yapılaşma sürecinin içine girilmeli. Örneğin Zeytinburnu'nda kentsel dönüşüm diye bir çalışma başlatıldı ve başarılı olunamadı. Biz bunun olmayacağının farkındaydık. Çünkü halkla anket çalışmalarından başka hiçbir ilişki kurulamadı. Bu gidişle de başarılı olacağı yok" diye konuştu.

"JAPONLAR BİZE NE EĞİTİMİ VERECEK?"

Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, Marmara Depreminin ardından 13 yılın tamamlandığını vurgulayarak, Bursa'da 1855 yılındaki depremin tekrarlanma olasılığına karşı daha çok çalışılması gerektiğini söyledi. Bunun, siyaseten de işbirliğini içerdiğini söyleyen Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, "Hala 1855 yılında oluşan depremin fayı Bursa'nın neresinden geçtiği belli değil. Bu konuda henüz araştırma yapılmadı. 'Bir yamulma tespit edildi' diye söyledik. Ama gittiler Japonlara, TÜBİTAK'a bir proje verdiler. Hepsi, yapılanı bir daha yapıyor. Japonlar bize eğitim verecekmiş. Böyle bir mantık olabilir mi? Bizim geleneklerimizden hiç haberi olmayan insan bize ne eğitimi verecek? Biz deprem konusunda onlardan çok çok daha ilerdeyiz. Onlar, denizden gelen depremlerle mücadele ediyor. Karada olan depremleri 2-3 tane. Bizde ise yüz yıllardır depremlerle karşılaşan bir tarihimiz var. Kendimizi habire arka plana atmayı çok da anlayamıyorum. Üzülüyorum" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın, "Ara adam yetiştiriyoruz" sözüne de kızan Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, "O zaman biz ne yetiştiriyoruz?" diye sordu.

"SAKIN MUTFAĞA GİTMEYİN"

Başbakan'a bağlı olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)'ın kurulmasının doğru bir uygulama olduğunu belirten Gündoğdu, "AFAD'ın yapması gereken görevler içinde 'akreditasyon' dediğimiz eğitimin kalitesini artırmak geliyor. Ama şimdi her akla gelen çantasını kapıp eğitim veriyor. Kimi yere yatırıyor, kimi yerden kaldırıyor. Kimi 'çök' diyor. Bunların giderilmesi lazım. İnsan hayatıyla oynayacak şeyler. 'Git mutfağa buzdolabının yanına yat' diyor. Çok yanlış. Ezilmemiş bir buzdolabının yanından adam çıkartıyor. Bunu hiçbir şekilde denemesini yapmadan, sınama sürecini tamamlamadan bunu bir tedbir olarak söylüyor. Herkes mutfağa gidiyor. Mutfak son derece tehlikeli. Her şey fırlar üstünüze, bıçaklar falan mahvolursunuz. Yıllardır deprem görüyoruz. Neler yaşandığını görüyoruz. Toplumu, hayatı ilgilendiren tedbirler için beraber oturup karar vermek gerekli. Bir sistem kurulmalı" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD'ın, iki ayrı kurum olarak değerlendirilmeye başlanmasıyla ayrı kararlar çıktığını kaydeden Yrd.Doç.Dr.Gündoğdu, yıllarca süren emekleri 72 saat içinde bitebildiğine dikkat çekti. Akademik odalara her iktidarın karşı mesafeli davrandığını ifade eden Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, TMMOB'un sesini kısmak için yapılan çalışmaların ülke zararına olduğunu vurguladı.

Depremi önceden belirleme çalışmalarının artması ile ilgili değerlendirmede bulunan Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, bu çalışmaların, erken uyarı sistemi ile karıştırıldığını belirtti. "Bizim yaptığımız çalışma, depremi en az 4-5 saat önce, bir hafta önce belirleyip bunu yöneticilere iletmek" diyen Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, "O alanı boşaltmak. Bunlara Strasbourg Kuralları deniyor. Kafamızdan uydurmuyoruz. İtalya'da depremi önceden tahmin eden kuruluş, depremi önceden tespit eden bir kişiyi dinlemediği için 300 kişi öldü. ve bu kişiler mahkum edildi. Bu çalışmaları tek biz yapmıyoruz. Kültür Üniversitesi katıldı. TÜBİTAK önce karşı çıktı, şimdi proje başlatıyor. Kandilli Rasathanesi karşı çıktı. Şimdi ölçümlere başladı. Onlar yapınca oluyor. Türkiye bu konuları açık açık konuşmadığı için sorunlar çıkıyor" dedi.

Bilim dünyası ve belediyelerin hiçbir şeyi açıklamadığını öne süren Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu açıklamalarını, "Gizli diyerek açıklanmıyor: Herşeyimizi dinliyorlar neyimiz gizli? İşine gelen veya gelmeyen noktalar hep gizli. Bizim DOHAD'da (Doğa Hareketleri Araştırma Derneği) her şeyimiz açık. Bunu özellikle böyle yaptık. Diğer belediye başkanları, Japonlar daha çok bildiği için onlara 5 milyon TL veriliyor. Hiçbir şeyde yapmıyorlar. Biz, kar amacıyla değil, kamu yararına hizmet yapıyoruz" diyerek tamamladı. - Bursa