11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası - Son Dakika
Güncel

11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası

11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası

Cumhurbaşkanı Gül:(1) "Geçen asrın sonunda gerçekleşen teknoloji, iletişim ve bilişim devrimiyle insanoğlunun zaman ve mekana olan bağımlılığı büyük ölçüde kırıldı. Uzak yakın, bilinen bilinmeyen, tanıdık yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı" "Bilişim ve iletişim teknolojisinde meydana gelen yenilikler artık toplumların kimyasını değiştirdi, toplumlar sadece kendilerine sunulanı değil her alanda dünyada en iyi olanı talep eder hale geldiler"

05.09.2013 14:05
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,  geçen asrın sonunda gerçekleşen teknoloji, iletişim ve bilişim devrimiyle insanoğlunun zaman ve mekana olan bağımlılığının büyük ölçüde kırıldığını belirterek, "Uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi

kavramlar anlamsızlaştı" dedi.

Gül, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası"nın açılışında yaptığı konuşmada, salonda bulunan konukları kara, deniz, hava, demir yolları ile enerji nakil ve haberleşme hatlarının kesişme noktası olan Türkiye'de ağırlamaktan menuniyet duyduklarını söyledi.

İletişim, bilişim ve ulaşım çağının hayli gelişmiş bir safhasını yaşadıklarını, bu çağda ulaştırma ve haberleşmenin herkesin hayat kalitesini yakından ilgilendirdiğini ifade eden Gül, gündelik hayatın her safhasında ulaşım vasıtalarını kullandıklarını ve haberleşme araçlarından yararlandıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, pek çok kişinin artık tabletler, akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarlarla haberleştiklerini kaydederek, internet ve kitle iletişim araçlarından çok yoğun bir şekilde faydalandıklarını, kendisinin de salonda bulunanlardan farklı olmadığını, sosyal medyaya dair teknolojinin bütün olanaklarını kullanmaya gayret sarfettiğini vurguladı.

Hangi sektörde, kurumda veya alanda bulunulursa bulunulsun ulaştırma ve haberleşmenin herkesin hayatını etkilediğini ve vazgeçilmez işleri yerine getirdiğini aktaran Gül, salona baktığında bu çeşitliliğin muşahhas tezahürünü de gördüğünü anlattı.

Gül, salonda özel sektörden de kamudan da temsilcilerin bulunduğunu, 16 ülkeden devlet adamları ve bürokratlar kadar, bilim insanları, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerinin toplantıya davetli olduğunu bildirerek, "Bu durumu çok önemsiyorum. Büyük bir katılım söz konusu. Hedefimiz, salondaki katılımcı zenginliğinden istifade eden Türkiye'nin 2023 hedeflerini gözden geçirmesi, böylelikle 2035 stratejisini oluşturacak ulaştırma ve haberleşme vizyonuna, katkı sağlamaktır. Aramızda bulunanlar bu kadar farklı donanım ve ihtisasa sahip olunca hiç şüphe yok ki ortaya konacak netice de ortak aklın ürünü olacak ve geleceğe gerçek anlamda yön verecektir" diye konuştu.

Küresel köy olarak tanımlanan bir dünyada ve postmodern bir zaman diliminde, teknolojinin ilerleme ve yeniliklerinin zamanın akışını hızlandırdığı bilgi çağında yaşadıklarını kaydeden Gül, şöyle devam etti:

"Geçen asrın sonunda gerçekleşen teknoloji, iletişim ve bilişim devrimiyle insanoğlunun zaman ve mekana olan bağımlılığı büyük ölçüde kırıldı. Uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı. Sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Bilişim ve iletişim teknolojisinde meydana gelen yenilikler artık toplumların kimyasını değiştirdi. Toplumlar sadece kendilerine sunulanı değil her alanda dünyada en iyi olanı talep eder hale geldiler. Neticede şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve iyi yönetişim artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil tamamı için geçerli değerler haline dönüştü. Nitekim yakın bölgemizde cereyan eden gelişmeler bu sürecin tüm iniş ve çıkışlarına rağmen geri döndürülemez bir mecra olduğunu herkese göstermiştir. Bunu anlamayanların gelişmeleri yönlendiren değil olayların ve zamanların arkasında koşanlar olacakları da açıktır."

"Ülkelerini yönetenler teknolojinin gelişimini iyi izlemeli"

"Teknolojiye gem vurmak mümkün olmadığına göre bugün hayal etmediğimiz birçok yeniliklerle ilerde karşılaşılacağız" diyen Gül, bunun dünyayı bugünkünden çok daha şeffaf hale getireceğini, hiçbir şeyi dar bölgeler içerisinde bırakmayacağını vurguladı.  Cumhurbaşkanı Gül, bu gidişatı en iyi değerlendirmesi ve anlaması gerekenlerin, ülkelerini yönetenler olduğuna dikkati çekti.

Küresel dünyada haberleşme ve ulaştırmanın ekonominin temel sütunları arasında olduğunu, küresel dünyaya açık modern bir ekonominin, sağlıklı iletişim ve ulaşım altyapısına sahip olmadan rekabet etmesinin mümkün olmadığını aktaran Gül, bu nedenle her ülkenin entegre bir ulaştırma stratejisi dahilinde kara, deniz, hava ve demir yollarına yatırım yapmasının şart olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, esasen yük taşımacılığında daha ucuz yolların deniz ve demir yolları olduğunu kaydederek, yolcu taşımacılığında hızlı tren taşımacılığının her geçen gün önemini artırdığına işaret etti. Gül, kara yollarının tüm dünyada ulaştırma alanında ağırlığını sürdürdüğünü, sürat ve konforun sembolü hava yollarının, modern çağın vazgeçilmezi olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin son dönemde ulaştırma ve iletişim alanında dev hamleler gerçekleştirdiğinin herkesin malumu olduğunu ve bundan büyük bir gurur duyduklarını vurgulayan Gül, Türkiye'de özellikle havayolu sektöründe başlatılan liberalizasyon çalışmalarının meyvelerini verdiğini, iç hatların milli havayolu dışındaki havayolu şirketlerine açılmasıyla büyük bir pazar genişlemesi yaşandığını, ortaya çıkan rekabet ortamının Türk Hava Yolları (THY) dahil tüm şirketlerin atılım yapmasını sağladığını bildirdi.

"Birçok ülke, havacılık alanında Türkiye'yi örnek alabilir"

Gül, rekabetin aynı zamanda kaliteyi, fiyatları ve yolcu sayısındaki artışları da beraberinde getirdiğini kaydederek, bu kararlar alınırken ilk yıllarda çok büyük tedirginlikler yaşandığını, bugün gelinen noktanın herkesi gururlandırdığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

"İnanıyorum ki bunu birçok ülke ele alabilir ve Türkiye'deki özellikle havacılık alanındaki gelişmeleri güzelce çalışabilir. Bundan alınabilecek çok dersler olduğunu kanaatindeyim. Bugün THY, 5 kıtada 220 noktaya doğrudan sefer düzenleyen dünyada en fazla ülkeye uçan gerçek anlamda bir düya şirketi haline gelmiştir. Her geçen gün gelişip güçlenen özel havayolu şirketlerimizin başarıları ise her türlü takdirin üzerindedir. Ayrıca Türkiye bugün Avrupa'nın en modern havalimanı terminallerine sahip ülkesidir. Ülkemizin neredeyse her şehrine havayoluyla ulaşmak mümkün hale gelmiştir Bütün bunlar doğru stratejilerin baştan ortaya konmasıyla sağlanmıştır. Hepsi birbirine adeta imkan hazırlamıştır. Eğer biz başındaki kapalı ekonomiyle havayollarına devam etmiş olsaydık ne THY bugünkü bu duruma gelirdi ne de dünyada artık isim sahibi olmuş büyük özel hava yolalrı şirketlerimiz olurdu ne de her ilde bu terminaller ve havaalanları açılabilirdi."

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement