20. Avrasya Ekonomi Zirvesi

Fas Krallık Divanı Yetkilisi Yusuf el-İmrani, "Avrupa kriz içinde, kendi projesinde krizlerle karşı karşıya. Bu durum bugünkü değerleri ve AB'nin kuruluş temel ilkelerini sarsmaktadır." dedi.

İmrani, Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde " Avrupa Birliği'nin (AB) Karşılaştığı Meydan Okumalar ve Gelecek Kaygıları" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, istikrarsız, çok yönde sorunların olduğu bir ortamın bulunduğunu söyledi.

"Avrupa kriz içinde, kendi projesinde krizlerle karşı karşıya. Bu durum bugünkü değerleri ve AB'nin kuruluş temel ilkelerini sarsmaktadır." diyen İmrani, bir taraftan da Avrupa'da bir halkçı, popülist yaklaşım görüldüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ben Güney'den, AB'nin komşu ülkesi olarak konuşacağım, evet yakın bir komşuluğumuz var ama burada tabii bugün istikrar ve gelişme için biz de güçlü bir Avrupa görmek isteriz karşımızda. Sosyal ve ekonomik kalkınmayla, istikrar çok önemli. Bugün gördüğümüz, Avrupa devletleri, ülkeleri arasında bir yakınlaşma, bir ortak düşünce yok. Bir siyasi irade yok. Avrupa'daki sorgulayan gruplar daha güçleniyorlar. Daha güçlü bir Avrupa istiyoruz. Biz bu refahı, barışı paylaşan alanı daha da genişletmek istiyoruz. Evet bölgedeki, Suriye'deki, Libya'daki çatışmaları durdurmak için AB'nin elinde birtakım güçler var. Dolayısıyla AB'nin daha önemli bir rol oynaması gerekir."

İmrani, Avrupa'nın doğudaki ortaklarıyla iş birliği yapmasının yanı sıra, Güney'i de unutmaması gerektiğini belirterek, "Avrupa, Batı Afrika'yı ihmal etmemeli. Çünkü Afrika bugün bir büyüme potansiyeli sunuyor, AB ve ortakları için. Türkiye artık Afrika'nın nasıl bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu biliyor. O nedenle Fas ve Türkiye birlikte Afrika'ya çok önem veriyor. Asya'dan sonra ikinci genişleyecek, büyüyecek kıta Afrika'dır." diye konuştu.

AB'nin de Afrika'ya bakması gerektiğini dile getiren İmrani, göç ve güvenlik konusunun da Afrika için önemli sorunlar arasında yer aldığını aktardı.

Yusuf el-İmrani, Libya ve Suriye'deki sorunların çözümü için birlikte çalışması gerektiğini, çünkü bir kıtanın ya da ülkenin tek başına bunların üstesinden gelemeyeceğini söyledi.

Güvenliğin bölünemez bir unsur olduğunu, göç konularının da sadece güvenlik önlemi alarak çözülemeyeceğini belirten İmrani, "Afrika'nın gelişmesine, kalkınmasına öncelik vermezsek hiçbir yere ulaşamayız. Dolayısıyla bölgemizdeki gençlere özellikle önem vermemiz gerekir. AB bizim bölgemizdeki kapasitesini artırmalı." değerlendirmesinde bulundu.

"Bütün dünyada güvenlik bıçak sırtında"

Karadağ Sağlık Bakanı Kenan Hrapovic de küreselleşmenin toplumların doğasında derin ve karmaşık değişikliklerin yanı sıra, yeni fırsat ve riskleri ortaya koyduğunu ifade ederek, "Bütün dünyada güvenlik bıçak sırtında. Bu durumda bizim hemen harekete geçmemiz gerekiyor. Sisteme tek bir şekilde yaklaşım geliştirmemiz gerekiyor. Bu alanda, sektörler arasında, sivil toplum arasında iş birliği oluşturmamız gerekiyor." dedi.

Bu durumun aynı zamanda sağlık için de tehlikeler doğurduğunu vurgulayan Hrapovic, gelecek kuşakların hakları üzerinde düşünmelerini, onların sağlığını ve güvenli bir çevrede yaşama haklarını ele almalarını zorunlu kıldığını anlattı.

Hrapovic, modern güvenlik tehlikeleri arasında enfeksiyon hastalıklarını, biyoterörizmi sayabileceklerini aktararak, bunun, fanatiklik ve zalimlik ilişkisi açısından insanlık için önemli bir tehlike oluşturduğunu, arkasında birtakım yabancı menfaatlerin bulunduğunu sözlerine ekledi.