Anadolu'da Klasik Sanatlar Sergisi'nin İlk Durağı Bursa Ulu Camii Oldu - Son Dakika
Yerel

Anadolu'da Klasik Sanatlar Sergisi'nin İlk Durağı Bursa Ulu Camii Oldu

Anadolu\'da Klasik Sanatlar Sergisi\'nin İlk Durağı Bursa Ulu Camii Oldu

Anadolu’nun klasik sanatları, Bursa Ulu Camii'nde meraklılarıyla buluştu.

08.02.2014 17:02
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anadolu'nun klasik sanatları, Bursa Ulu Camii'nde meraklılarıyla buluştu.

İstanbul Klasik Sanatlar Merkezi tarafından hazırlanan 'Anadolu'da Klasik Sanatlar' sergisi ile '81 ilde 81 Sergi 81 Seminer' projesi ilk olarak Bursa'dan başladı. 'Yaşayan en büyük hat sanatı müzesi' kabul edilen Bursa Ulu Camii'ndeki ilk sergide hat üstadları Reisül Hattatin Hasan Çelebi ve Prof. Dr. Uğur Derman'da hatıralarını paylaştı.

Klasik sanat eserlerinin gelecek nesillere taşınmasını hedefleyen çalışma çerçevesinde, 'hat, tezhip, edirnekari, kündekari, sedef kakma, naht, minyatür, katı, ebru, cilt, çini, kalem işi' gibi klasik sanatlardan oluşan sergi Ulu Camii'de açıldı. 170 sanatkarın hazırladığı 100 eserin meraklılarıyla buluştuğu sergide, Hattat Hasan Çelebi, Prof. Uğur Derman, Doç. Dr Sacit Açıkgözoğlu ve Ramazan Cengiz klasik sanatlar hakkında bilgi verdi.

Açılış konuşmasında klasik sanatların gelecek nesillere iletilmesinin elzem olduğuna temas eden İstanbul Klasik Sanatlar Merkezi Kurucusu Hattat Ahmet Zeki Yavaş, "Klasik sanatların sahibi olduğumuz bilincini halkımızda uyandırmak, tanıtımını yapmak ve en güzel örneklerini milletimizle buluşturmak gayesiyle, 10 yıl süreyle devam edecek bir proje başlatıyoruz. Anadolu'da Klasik Sanatlar adıyla 81 ilde 81 sergi, 81 seminer projesinin birincisini sanat dolu bu güzel mekan olan Bursa Ulu Camii'de hayata geçirmekteyiz. Projenin hayata geçmesiyle, bu sanatlarımızın Anadolu insanına ait olduğu gerçeği anlatılacak, milli bir şuur oluşturulacak ve sanatlarımız nesilden nesle yürüyecek. 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek bu projeyi Bursa Ulu Camii'de başlatıyoruz" diye konuştu.

Ulu Camii'de bulunan tahtadan hat kaleminin tarihi değer ihtiva ettiğini ifade eden Prof. Dr. Uğur Derman kalemin hikayesini şu şekilde anlattı :

"Ulu Camii'nin depremden sonraki perişan halini gören Sultan 1. Abdülmecid, devrin önemli hattatlarından Abdülfettah Efendiyi bu iş için görevlendirir. Abdülmecid kendisi de hattattır. Abdülfettah Efendiyi Bursa Ulu Camii'ye görevlendirmeden önce saraya büyük bir celi yazı yazmasını ister. O da tahtadan yapılmış kalemi ile o da bir Muhammed ismi yazmış. Abdülmecid Han saraya yazılan bu yazıyı çok beğenmiş. Bu kaleminde Ulu Camii'ye asılsın demiş. Abdülfettah Efendi'de 3.5 yıl Bursa'da kalmış. Ailesini de buraya getirmiş. Hattat Abdülfettah Efendi, en son büyük Hu levhasını yaptıktan sonra tahta kalemini kıble tarafındaki büyük levhanın yanına asmış. İşte o yıllarda Ulu Camii'ye birçok hat eserini miras bırakan Abdülfettah Efendi'nin çizim yaptığı kalem, bu mekandadır. Belki birçoğunuz bilmez ama bu değerli kalem minberin hemen yan tarafında bulunmaktadır. Bir ara tamiratta indirilmişti. Son olarak yapılan restorasyonda Semih İrteş Bey tekrar o kalemi yerine koydular" dedi.

Prof. Dr. Uğur Derman, Edirne Eski Camii ile Bursa Ulu Camii'nin yaşayan en eski hat müzeleri olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Derman, hattat olan 2. Mahmut Han'ın 'Ve iza hakemtüm' diye başlayan adaletle hükmetmekle alakalı özel levhasının da Ulu Camii'nin kıble cephesinin doğu tarafından bütün asaletiyle ziyaretçileri selamladığını kaydetti.

Reisül Hattatin Hasan Çelebi'de imam hatip görevlisiyken Bursa'daki akrabalarını ziyarete geldiğinde Ulu Camii'ndeki hat yazılarını sürekli incelediğini belirterek, "Daha sonra 1990'lı yıllarda hattat olarak geldiğimde yazıların bozulmaya başladıklarını gördüm. Bu durumu Bursa'nın önde gelen isimlerinden Abdurrahman Tutan beyefendi ile müzakere ettik. Bu sıkıntının 1980'li yıllarda yapılan plastik boyadan olduğu anlaşıldı. Hava almayan duvarlar sebebiyle hatların ağlamaya başladıklarını ve aktıklarını, altınların karardıklarını gördüm. Bazı büyük levhalarda badana sırasında alakasız bir şekilde oynatılınca yırtıklar oluşmuş. Bu büyük levhaların yelken bezi olan zeminlerinin sağlam olduğunu görünce bunları tamir ettik. Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yerlerine yeniden koydum. O zaman bana 'bu tamiratın bedeli ne olur' diye sormuşlardı. Ben tamiri için 25 bin dolarlık rakam söylemiştim. Bu levhaların kendi değerlerini söylemiyorum. Bu levhaların değerini müzayedeler bile belirleyemezler" diye konuştu.

Ulu Camii'nin hatlarına iyi bakılmasını ve bilerek, anlaşılarak bakılmasını isteyen Hasan Çelebi, üstadların bugün Ulu Camii'nde eserleriyle yaşamaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.

Restoratör Ramazan Cengiz'de 4 yıl önce yapılan restorasyonda bütün plastik boyaların kazınarak temizlendiğini ve minberin elden geçirildiğine işaret ederek, "Minber Ulu Camii'nin en önemli eseridir. Üzerindeki galaksi sistemi ve yıldız figürlerinin yanı sıra kündekari sanatının da zirvesidir. Hiç çivi kullanılmadan yapılmış bu eser basamakları ve çürüyen parçaları sağlamlaştırılarak ömrü uzatılmıştır. Ceviz ağacından yapılan eşsiz minberin kurt yeniği yerleri ilaçlarla mantar ve küfe karşı korunmuş, releveleri de yapılarak gelecek nesiller için projesi hazırlanmıştır" diye konuştu.

Konuşmalardan sonra Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Hattatlar Hasan Çelebi ve Ahmet Zeki Yavaş, tek tek eserleri gezerek serginin açılışını yaptılar. Ulu Camii'ye Türkiye'nin dört bir tarafından gelen icazetli hattatlarda bu tarihi serginin açılışında hazır bulundular. - BURSA

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Anadolu'da Klasik Sanatlar Sergisi'nin İlk Durağı Bursa Ulu Camii Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement