DEİK "5. İstanbul PPP Haftası" webinarı - Son Dakika
Ekonomi

DEİK "5. İstanbul PPP Haftası" webinarı

DEİK "5. İstanbul PPP Haftası" webinarı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Birleşmiş Milletler (BM) sürdürülebilirlik ilkesi ve insan odaklı Kamu Özel Sektör İşbirliği (PPP) projelerinin gelecek için daha önemli hale geldiğini belirterek, "PPP modeli turizm, sanayi, teknoloji ve akıllı şehir projeleri...

02.11.2020 15:13  Güncelleme: 17:29

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Birleşmiş Milletler (BM) sürdürülebilirlik ilkesi ve insan odaklı Kamu Özel Sektör İşbirliği (PPP) projelerinin gelecek için daha önemli hale geldiğini belirterek, "PPP modeli turizm, sanayi, teknoloji ve akıllı şehir projeleri gibi sektörlerde uygulanabilir. Çok uluslu bankalar eskisinden daha fazla çalışacak." dedi.

Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) PPP Komitesi ve İstanbul Kamu Özel İşbirliği Mükemmeliyet Merkezi (İstanbul PPPCoE) iş birliğinde 5. İstanbul PPP Haftası etkinliği dijital olarak gerçekleştirildi.

Etkinlikte konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) hayatımıza pek çok değişiklik getirdiğini ve değişim sürecinde direnmek yerine adaptasyona ihtiyaç olunduğunu ifade etti.

Olpak, yıllardır küreselleşme hakkında konuşulduğunu ve salgından sonra daha fazla "küyerelleşme"ye odaklanılacağını vurgulayarak, "Sadece günlük alışkanlıklarımız veya iş yapma tarzımız bazı yeni normlara doğru hareket etmiyor, aynı zamanda federal bankaların rolü de dahil olmak üzere finans sektörü, şimdiye kadar pek alışılmış olmayan doğrudan yatırım destek programlarına başladıkları için etkileniyor." ifadelerini kullandı.

Büyük bir tedarikçiye bağlanmanın sorunlarının farkına varıldığına işaret eden Olpak, "Son olarak, yakın veya uzak olmaktan, ucuz veya pahalı olmaktan bahsediyorduk ancak kullanılabilirliğin önemini anladık. Tedarik zincirini güvence altına alan ve muadillerine gerçek güveni inşa edenler kazananlar olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Olpak, Kovid-19'un PPP modelinde bazı değişiklikler getirdiğine dikkati çekerek, "Mücbir sebep tartışmalarından sonra iş birliğinin önemini anlıyoruz. Ekonomik iyileşme için altyapı sektörüne yatırım yapmamız ve kamu projeleri yürütmemiz gerektiğini fark ettik." diye konuştu.

Özel sektörün finansmanının ve adil risk dağılımının ne kadar önemli olduğunun farkına varıldığını belirten Olpak, "BM sürdürülebilirlik ilkesi ve insan odaklı PPP projeleri gelecek için daha önemli hale geliyor. PPP modeli turizm, sanayi, teknoloji ve akıllı şehir projeleri gibi sektörlerde uygulanabilir. Çok uluslu bankalar eskisinden daha fazla çalışacak." açıklamasını yaptı.

"Küresel ekonomi, hükümetlere ve politika yapıcılara öncekinden daha fazla ihtiyaç duyuyor"

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Altyapı Forumu Başkanı Thomas Barrett da politika enstrümanlarının, kaynaklarının ve kamu-özel iş birliği projelerini uygulanması açısından, daha önce olmadığından daha fazla şekilde küresel ekonominin hükümetlere ve politika yapıcılara ihtiyacı olduğunu söyledi.

Barrett, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve iklim değişikliği hedeflerinin uygulanmasının önemine değinerek, zayıf regülasyonlara sahip, daha az yerli gelişmiş piyasalara ve düşük gelirlere sahip ülkelerde yeterli ve uygun finansa erişmenin zorluğunun hükümetlerin bütüncül stratejik planını desteklediğini dile getirdi.

Ortak politik ve ekonomik çerçevelerin hem özel sektör hem de kamu için önemli olduğunun altını çizen Barrett, "Bunlar, kalkınma sürecinde güven oluşturuyor ve bütüncül amaçların gerçekleşmesi ve belirsizliklerin ortadan azalması açısından önemli. Kamu otoriteleri ve özel sektör yetkilileri, kamu ve özel sektör iş birliklerinin iyi bir yönetişimle yapılmış, artan derecede tanınmış ve onaylanmış projelerin faydalarını gördü." dedi.

Büyük ölçekli yatırımcıların gelişmiş ekonomiler dışındaki ülkelere yatırım yaparken risk algısına önem verdiklerini belirten Barret, "Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yayımlanan bilgilere, toparlanma verilerine bakarsak, son 40 yıldır varlık sınıfı olarak altyapının genel yatırımlardan daha iyi bir performans sergilediğini görüyoruz." ifadesini kullandı.

Barret, piyasaların gelişmiş ekonomiler dışındaki yatırımlara reaksiyonunun şu anda sonuçlara göre değil algılara göre olduğunu kaydederek, yatırımcıların verilere göre hareket etmesinin önemli olduğunu vurguladı.

"Kamu ve özel sektörün birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var"

Uluslararası Sürdürülebilir Dayanıklılık Merkezi (ISRC) Baş Danışmanı David Baxter ise normal koşullarda PPP'lerin uygulanması kolay olmadığını belirterek, pandeminin ortaya çıkardığı zorlukların aşılmasına yardımcı olacak ve gelecekte daha da iyi PPP'lerin sunulmasını sağlayacak yenilikçi fikirlere sahip olunduğunu aktardı.

Baxter, kamu ve özel sektörün birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğunu belirterek, "PPP ortaklık uygulamalarının güçlendirilme potansiyeli vardır ve yatırımcıların PPP'lere yatırım yapmaya çekilebilmesi için elverişli ortamları geliştirme şansımız var. Bu bir zorunluluktur. Unutmayın, yatırımcılar duygusal değildir, ihtiyaçlarını karşılamazsak, PPP savunucuları yatırımcıları çekmekte zorlanacaktır." şeklinde konuştu.

Ülkelerin PPP ortaklıklarını ne kadar iyi yaparsa, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini kurtarmak ve bu hedeflere ulaşmak için PPP'leri bir araç veya mekanizma olarak kullanma şansının da o kadar artacağını kaydeden Baxter, özel sektörün yenilikçi finansal kaynaklara ve kamu sektörünün de bağlamsal kaynaklara sahip olduğunu söyledi.

"Birçok Türk şirketi yurt dışında aktif olarak PPP modelini kullanıyor"

Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Murat Nesimoğlu da Türkiye'nin PPP modelinin çok aktif bir şekilde farklı projelerde kullanıldığını söyledi.

Söz konusu modelin kullanılmasının kamu ve özel sektör için çok önemli tecrübeler kazanılmasına vesile olduğunu belirten Nesimoğlu, "Türkiye'deki bakanlıklar, nasıl kontrat hazırlanması gerektiği ve şirketlerle nasıl anlaşmalar yapılması gerektiği gibi süreçleri iyi biliyor. Ayrıca bizim özel şirketlerimiz ve danışmalarımız da PPP modelinin nasıl yapılması gerektiğini iyi biliyor. Bu da onlar için diğer ülkelerde paylaşabilecekleri değerli bir tecrübe oluşturuyor. Şu anda birçok Türk şirketinin yurt dışında aktif olarak PPP modelini kullanmasını görmek bizi çok mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.

Nesimoğlu, başarılı bir kamu ve özel sektör iş birliği için bazı önemli faktörlere dikkati çekerek, "Kamu ve özel sektör iş birliği için bir ülkede olması için gereken en önemli faktörler, güçlü ve uluslararası deneyime sahip bir özel sektörün varlığı ve bu özel sektör ile etkin paydaş katılımı yapabilmek için birikim ve şeffaflığa sahip kamu otoritelerine sahip olması. Bu kapsamda Türkiye özellikle son dönemlerde, konut, ulaşım, sağlık ve diğer altyapı yatırımlarında belli bir aşamaya gelmiş ve bölgede ciddi bir tecrübe birikimine ulaşmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

DEİK PPP Komitesi ve İstanbul PPPCoE Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın ise pandemi dolayısıyla neredeyse bütün ülke ekonomilerinin zor durumda olduğunu belirterek, "Ancak bunun yanı sıra insanların daha sürdürülebilir kamusal hizmetlere olan taleplerinde de artış da yaşanıyor. Pandeminin başlangıcından ve bir süre sonra pandemiye adaptasyonla birlikte, altyapı işinin ekonomik büyümedeki ve toparlanmadaki öneminin farkına vardık. Bu açıdan altyapı çalışmalarında özel sektörün rolü daha önemli hale geliyor." dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi DEİK '5. İstanbul PPP Haftası' webinarı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement