Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 4

Dha İstanbul Bülteni - 4

1- D-100'DE ZİNCİRLEME TRAFİK KAZASI; ARAÇLARDAN BİRİ ALEV ALDI, YOL TRAFİĞE KAPANDI (2)Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK - İSTANBUL DHAD100 Karayolu Merter mevkiinde 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi.

06.12.2016 16:00

1- D-100'DE ZİNCİRLEME TRAFİK KAZASI; ARAÇLARDAN BİRİ ALEV ALDI, YOL TRAFİĞE KAPANDI (2)

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK - İSTANBUL DHA

D100 Karayolu Merter mevkiinde 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi. Kaza sonrası araçlardan biri alev aldı. Yangın çevredeki sürücülerin yangın tüpleriyle ve olay yerine çok sayıda itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü. Kaza nedeniyle trafik yol bir süre trafiğe kapandı. Araçların yol kenarına çekilmesiyle trafik kontrollü olarak sağlanmaya başlandı.

Görüntü Dökümü

--------

-Kaza yapan araçlar ve kapanan trafik (İBB kamerası)

-Kazaya karışan araçlar

-Araçların kaldırılması

-Oluşan trafik

06.12.2016 - 15.07 Haber Kodu : 161206096

06.12.2016 - 15.24 Haber Kodu : 161206100

==========================

2- AK PARTİ İL BİNASINI İŞGALE GİDEN ASKERLER HAKKINDAKİ İDDİANAME (3)

47. Alay Komutanı Albay Sadık Cebeci'nin iddianameye giren ifadesinden;

"Harp Akademisi'nde görevli albay İBB önünde tamamen kendi inisiyatifiyle ateş etmiş. Ayrıca yanındaki yüzbaşılar da ateş etmiş"

"Benim askerimin birini de 'Niye ateş etmiyorsun' diyerek bu albay tarafından vurulmuş"

"Bu albay sonradan öldürülmüş. Bu albay, benim emir komutamda değildir. Onun yaptığı eylemlerden sorumlu değilim"

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binasının 74 asker tarafından işgali girişimine ilişkin hazırlanan iddianamede, 47. Alay Komutanı Albay Sadık Cebeci'nin savcılığa verdiği ifadesinde önemli bazı detaylar ortaya çıktı. Albay Cebeci savunmasında, il binası önündeki halka ateş edilmesi yönünde talimatı olmadığını ancak askerlerinden birinin "Niye ateş etmiyorsun" denilerek Harp Akademisi'nde görevli bir albay tarafından vurulduğunu iddia etti.

"13 TEMMUZ'A KADAR OLAYLARDAN BİLGİM YOKTU"

Eylemin koordinatörü olduğu belirtilen Albay Sadık Cebeci ifadesinde, 13 Temmuz tarihine kadar olaylar hakkında da hiçbir bilgisinin olmadığını, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda Daire Başkanı pozisyonunda olan Albay Muzaffer Düzenli tarafından toplantıya çağrılarak 15 Temmuz günü saat 03.00 sıralarında "Yurtta Sulh" operasyonu icra edileceğini, tüm birliklerin beraber hareket edeceğini, kendi alayına da valilik binası, İBB binası ve AK Parti İl Teşkilatı binasının emniyetinin alınması görevinin verildiğini söylediğini iddia etti. Sadık Cebeci, tayin olduğunu bu nedenle bu işin başında olamayacağımı belirtmesine rağmen Albay Muzaffer Düzenli'nin "Sizi takviye ederiz, sen bu işi yapmazsan yerine başka birisini de bulabiliriz ama herkes yaptıklarının sonuçlarına katlanır" diyerek üstü kapalı tehdit edildiğini, korkuya kapıldığı için bunu kabullenmiş göründüğünü ileri sürdü.

"ORTADAN KALDIRILIRIM KORKUSUYLA KİMSEYE BİR ŞEY SÖYLEYEMEDİM"

14 Temmuz akşamı Murat yarbay tarafından Hava Harp Okulu'ndaki toplantıya çağrıldığını ifade eden Cebeci, burada Albay Muzaffer Düzenli'nin kendi alayına verilen görevleri özetlediğini, Harp Akademisi'nden 10-15 tane subay öğrenci göndereceğini söylediğini belirterek "Konuşmalar daha çok monolog tarzı oldu. Herhangi bir şekilde fikir beyan etmedim. Sadece dinledim. Ordunun tüm unsurlarıyla bu işin olduğunu düşündüğüm için hain olup ortadan kaldırılırım korkusuyla hiç kimseye bir şey söyleyemedim. Bu nedenle hiçbir merciiye başvuramadım. Bu süreçte astlarıma herhangi bilgi vermedim. Çünkü kendimi bu işten kurtarma düşüncesi vardı. Birlikten ilişiğimi keserek bu işin başkası üzerine kalacağını düşünüyordum" dedi.

OLAYLARI WHATSAPP GRUBUNDAN İZLEMİŞ

Olayın emir komuta zincirinde olduğunu düşündüğünü savunan Cebeci, olay günü Muzaffer Düzenli'nin cep telefonundan arayarak askerleri çıkartmasını istediğini söyledi.

Bu arada Murat binbaşı tarafından Whatsapp grubuna eklendiğini belirten Cebeci, saat 22.00'a doğru Boğaziçi Köprüsü'nün tutulduğunu görünce birlikteki bölük ve tabur komutanlarını çağırdığını anlattı. Cebeci, "Görevi bölüklere göre üçe ayırarak valilik, İBB binası ve AK Parti İl Başkanlığı'nın tatbikat ve eğitim maksatlı emniyetinin alınması yönünden emir verdim. Akademiden gelen oğrencileri de 5'erli olarak bölüklere dağıttım. Hazır olanlar peyderpey cıktılar. TV'den ve internetten olayları takip etmeye başladım. Saat 22.30 civarında TV'lerde Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını görünce belli bir grubun yaptığını anladım. Ben bu arada Whatsapp grubundan da yazışmalar yaptım. AK Parti İl binasında gorevli usteğmen Muzaffer ve akademi öğrencilerinden binbaşı aradı. Bina onunde halkın kalabalıklaştığını soylediler. Kendinizi emniyete alın şeklinde emir verdim. Kendinizi koruyun, gerekirse havaya ateş edin, bekleyin dedim" diye konuştu.

"ÖLÜM OLAYLARINDA ASKERİMDEN KAYNAKLANAN BİR ŞEY YOK"

"Halka ateş edilmesi yönünde herhangi bir ifade kullanmadım" diyen Cebeci, tüm birliklerine emniyetli bir şekilde geri dön talimatı verdiğini söyledi. Cebeci, "Ben birlikteyken AK Parti İl binasına giden grup geri döndü. Diğerleri de karakola teslim olmuşlar. Odamdaki sivillerimi giyerek oturup emniyetin gelmesini bekledim. Saat 11.00'da emniyet görevlilerinin gelmelerini öğrenmem üzerine nizamiyeye giderek teslim oldum. Birliğimdeki astlarımın olay hakkında herhangi bir bilgilendirmeleri olmadığı için herhangi bir kasıtları yoktur. Meydana gelen ölüm olaylarında da benim askerimden kaynaklanan birşey yoktur. Harp Akademisi'nde görevli albay İBB önünde tamamen kendi inisiyatifiyle ateş etmiş. Ayrıca yanındaki yüzbaşılar da ateş etmiş. Hatta benim askerimin birini de 'Niye ateş etmiyorsun' diyerek bu albay tarafından vurulmuş. Bu albay sonradan öldürülmüş. Bu albay, benim emir komutamda değildir. Onun yaptığı eylemlerden sorumlu değilim" şeklinde konuştu. Fethullah Gülen'in liderliğini yaptığı grupla ilişkisi olmadığını öne süren Cebeci, "Bu grubu medyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım kimse yoktur" dedi.

=========================

3- AYBÜKE BEBEĞİN ÖLÜMÜ MAHKEME KARARIYLA SIR OLDU

" Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" le yargılanan anne, baba ve anneanne "delil yetersizliğinden" beraat etti.

Hayati KILIÇ, İstanbulDHA

Fatih'te geçtiğimiz kış anneannesinin donarak öldüğünü iddia ettiği, ancak yapılan soruşturma sonrası kafa travması sonucu öldüğü ortaya çıkan Aybüke bebek davası sonuçlandı. Mahkeme, Aybüke bebeği tasarlayarak öldürdükleri iddiasıyla yargılanan anne, baba ve annanenin cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığı ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığını belirterek beraatine karar verdi.

TUTUKSUZ YARGILANIYORLARDI

İstanbul 7. Ağır Ceza Makemesi'nde görülen dünkü duruşmaya tutuksuz sanıklar Canan A., Feride A. ve Alaattin K. katıldı. Müşteki Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Nuray Yiğit duruşmada hazır bulundu.

SAVCI BERAAT İSTEDİ

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanıklar hakkında, kendisini savunamayacak derecede alt soydaki kişiyi öldürmek suçundan kamu davası açıldığına işaret ederek, Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün kafa travmasına bağlı kırıklar nedeniyle meydana geldiğini tespit edildiğini belirtti. Raporda kafa travmasının düşme sonucu meydana gelebileceği gibi darp, cebir sonucu da meydana gelebileceğinin belirtildiğini ifade eden savcı, "Sanıkların dosya kapsamındaki anlatımlarından maktulün yaklaşık 30-40 cm yüksekten parke zemine düştükten sonra kafasındaki yaralanmanın meydana geldiği yönünde istikrarlı anlatımları dışında sanıkların maktule etkili eylemde bulunduklarına dair mahkumiyetlerine yetecek nitelikte kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini ifade etti. Savcı sanıkların ispatlanamayan suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıklardan son sözlerini sordu. Duruşmaya katılan sanıklar beraatlerini talep etti.

MAHKEME BERAAT VERDİ

Mahkeme, sanıkların cezalandırılmasına yeterli derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği ve atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Feride A. ile Alaettin K.'nın rızaları ile birlikte oldukları ve bu ilişkileri sonucu Aybüke A. isimli bebeğin dünyaya geldiği belirtildi. Şüphelilerin bebeği benimsemedikleri ve kabul etmedikleri, bakmadıkları öne sürülen iddianamede, "Bebeğin bakımı ve büyütülmesi için sokaklarda kalmakta ve yaşamakta olan anneanne Canan A.'ya bıraktıkları, bebeğe karşı şiddet uyguladıkları ve darp ettikleri, bebek Aybüke'nin tüm bu yaşadığı olumsuz koşulların ve gördüğü şiddet ve darpın sonucu olarak tedavi için götürüldüğü hastanede yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak vefat ettiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır." denilmişti.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYORDU

Şüphelilerin birlikte hareket ettiği ve Aybüke bebeği tasarlayarak kasten öldürdükleri iddia edilen iddianamede, anneanne Canan A., anne Feride A ile baba Alaettin K.'nın, "Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan aile mensubu çocuğa karşı tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.

============================

4- GÜVENLİK KAMERASINA YANSIYAN FECİ KAZADA KAHREDEN GERÇEK

"ÇEVREDEKİLERİN UYARISIYLA DURDU, KURTARMAK İSTERKEN İKİNCİ KEZ ÜZERİNDEN GEÇTİ"

Kadıköyde 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Özge Kandemir'in öldüğü feci kazada sürücüye 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

*Olayın anlatıldığı iddianamede, genç kızın çantasının dönüş yapan kamyonun kasasına takılarak aracın altına düşmesine neden olduğu belirtildi.

Çevrede bulunanların müdahale ederek sürücünün aracı durdurmasını sağladıkları kaydedilen iddianamede, Kandemir'in teker altından kurtulması amaçlı hareket eden şüphelinin 2. defa genç kızın üzerinden geçerek hayatını kaybetmesine neden olduğu vurgulandı.

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

Kamyonun altında kalarak yaşamını yitiren Özge Kandemir'in ölümünde sürücü hakkında "Taksirle bir kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede yer verilen bilirkişi raporunda sürücünün dikkatsiz araç kullanma, manevra yasaklarına uymama ve yayalar açısından tehlike yaratacak şekilde davrandığı gerekçesiyle asli kusurlu olduğu belirtilirken yaşamını yitiren Kandemir'in ise yaya trafiğini engelleyici davranışlardan kaçınması kuralını ihlal ettiği nedeniyle tali kusurlu olduğu kaydedildi.

Kadıköy'de üniversite öğrencisi Özge Kandemir'in ölümü ve yanındaki arkadaşının yaralanmasına ilişkin soruşturma tamamlandı. Sürücü Aydın Yanık hakkında "Taksirle bir kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

2. DEFA ÜZERİNDEN GEÇTİ...

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 7 Ekim 2016 tarihinde Özge Kandemir (22) ve arkadaşı Büşra Özsayın'ın (22) Kadıköy Cafer Ağa Mahallesi Mühürdar Sokak ile Tuğlacı Eminbey Sokağı arasında yaya vaziyette olduğu belirtildi. O sırada sola dönüş yapan Aydın Yanık(40) hakimiyetindeki kamyon kasasının Kandemir'in çantasına takıldığı ifade edilen iddianamede, genç kızın tekerlerin altına doğru sürüklendiği anlatıldı. Olay sonrası etrafta bulunanların müdahale ederek sürücünün aracı durdurmasını sağladıkları kaydedilen iddianamede, Kandemir'in teker altından kurtulması amaçlı hareket eden şüphelinin 2. defa maktulün üzerinden geçerek hayatını kaybetmesine neden olduğu vurgulandı.

"SÜRÜCÜ ASLİ, ÖZGE TALİ KUSURLU"

Olayda Kandemir'in yanında bulunan arkadaşı Büşra Özsayın'ın da yaralandığı belirtilen iddianamede, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda sürücünün dikkatsiz araç kullanma, manevra yasaklarına uymama ve yayalar açısından tehlike yaratacak şekilde davrandığı gerekçesiyle asli kusurlu olduğu belirtildi. Raporda öte yandan, Özge Kandemir'in ise yaya trafiğini engelleyici davranışlardan kaçınması kuralını ihlal ettiği nedeniyle tali kusurlu olduğu kaydedildi.

15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Şüpheli Aydın Yanık'ın "Taksirle bir kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği belirtilen iddianamede, Yanık hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Sürücü Yanık'ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İstanbul'da özel bir üniversitede Endüstri Mühendisliği okuyan Özge Kandemir, arkadaşıyla birlikte Kadıköy'deyken kamyonun altında kalarak hayatını kaybetmişti. Olay güvenlik kameralarına yansırken sürücüsü Aydın Yanık savcılık sorgusunun ardından "adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri

-Kandemir'in fotoğrafı

=======================

5- DÜNYA ÜNLÜLERİNİN TERCİHİ TÜRKİYE'DE SEKİZİNCİ YILINI DOLDURDU.

İtalyan markası Lisa Corti'nin sırrı geleneksel el baskılı ürünler

İstanbulDHA

Giyim ve ev tekstilinde canlı renkleri ve desenleriyle kendi modasını yaratan ünlü İtalyan markası Lisa Corti, Türkiye'de 8'inci yılını geride bıraktı. İstanbul, Alaçatı ve Bodrum'da mağazaları olan marka, organik ipek ve pamuklu kumaşlara geleneksel el baskısı yöntemlerle ürettiği renkli ürünleriyle dikkat çekiyor.

Lisa Corti'nin Türkiye temsilcisi Carolina Telese Okman, ilk mağazayı 2008 yılında İstanbul'da açtıklarını daha sonra Alaçatı ve Bodrum'da butik mağazalar açarak Türkiye'deki hedeflerini büyüttüklerini belirtti.

"BAŞKA PROJELERİMİZ OLACAK"

İstanbul Nişantaşı'nda açılan mağazayı Bebek'e taşımanın heyecanını yaşadıklarını dile getiren Okman, "Lisa Corti, kendi modasını yaratan etkileyici bir marka. Şimdi Bebek'teki yeni mağazamızın heyecanını yaşıyoruz. İlerisi için başka projelerimiz de olacak" diye konuştu.

ORGANİK İPEK VE PAMUKLU KUMAŞLA..

Ürünlerde, organik ipek ve pamuklu kumaş kullanıldığını belirten Carolina Telese Okman, ürünlerin geleneksel yöntemlerle elde edildiğini ifade etti. Okman, "Çok eski tekniklerle ipek ve pamuklu kumaşlara el baskısı metodları kullanılarak ortaya harika renk ve desenler çıkıyor. Bu desen ve renklerin çeşitliliği ve birbirine uyumu şaşırtıcı derecede doğal bir ahenk yaratıyor" dedi.

DÜNYACA ÜNLÜ İSİMLER MARKANIN MÜDAVİMİ

Lisa Corti'nin renkli ürünleri arasında ev tekstilinde minderler, yatak ve masa örtüleri, perdeler, yorganlar giyimde ise elbiseler, şallar, kaftanlar ve kumaşlar yer alıyor. Markanın müşterileri arasında dünyaca isimler var. Monaco Prensesi Caroline, Ürdün Kraliçesi Rania El Abdullah, Oscar Ödüllü oyuncular Meryl Streep ile Sofia Loren, yönetmen Woody Allen ve Ferhan Özpetek bunlardan bazıları...

Görüntü Dökümü

-----------------

-Lisa Corti mağazasında satılan ürünler

-Mağazanın içinden görüntüler

-Renkli elbiseler ve kaftanlar

-Carolina Telese Okman'ın ürünler hakkında bilgi vermesi

-Okman ile röp

-Genel ve detaylar

06.12.2016 - 15.46 Haber Kodu : 161206110

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement