Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

(ÖZEL)1)23 BİN ZEYTİN AĞACI SUSUZ KALDIANTALYA Kırkgöz su kaynağında yaşanan su sıkıntısı ve kaynak suyunun DSİ Bölge Müdürlüğü'nce Döşemealtı bölgesindeki tarım arazilerine ve hidroelektrik santraline verilmesi nedeniyle Vakıf Zeytinliği'ndeki 23 bini zeytin 25 bine yakın ağaç, kuruma...

15.07.2017 12:12

(ÖZEL)

1)23 BİN ZEYTİN AĞACI SUSUZ KALDI

ANTALYA Kırkgöz su kaynağında yaşanan su sıkıntısı ve kaynak suyunun DSİ Bölge Müdürlüğü'nce Döşemealtı bölgesindeki tarım arazilerine ve hidroelektrik santraline verilmesi nedeniyle Vakıf Zeytinliği'ndeki 23 bini zeytin 25 bine yakın ağaç, kuruma tehdidi altında. Antalya'nın en önemli su kaynaklarından Döşemealtı İlçesi'ndeki Kırkgöz, bu yıl yağışların az olması, tarımsal vahşi sulama, kaçak sondajlar, küresel ısınmanın olumsuz etkileri nedeniyle ciddi su kaybı yaşıyor. Kırkgöz'deki su miktarının yetersiz kalması nedeniyle yaklaşık 10 gündür dünyaca ünlü Düden Şelalesi'ne de su verilemediği için şelale kurudu. Bölgedeki bir hidroelektrik santraline de su alınan kaynaktan, DSİ Bölge Müdürlüğü'ne ait kanallarla Düden Şelalesi'ne olduğu gibi Vakıf Zeytinliği'ni de içine alan Kepez İlçesi'ndeki tarımsal arazilerin bulunduğu bölgeye verilen su da kesildi.Antalya'nın akciğeri olarak nitelendirilen ve içinde 23 bini zeytin olmak üzere yaklaşık 25 bin ağacın bulunduğu 2 bin 630 dönümlük Vakıf Zeytinliği'ne yaklaşık 10 gündür su verilemiyor. Susuzluk ve aşırı sıcak ile poyraz nedeniyle zeytinlikteki söğüt, kavak, yeni dünya, çınar gibi ağaç türlerinin birçoğu ciddi ölçüde kuruyup yaprak döktü. Olgunlaşma dönemindeki zeytin meyveleri de buruşmaya başladı.

Vakıf Zeytinliği yetkilileri, yaklaşık 10 gündür hiç su gelmediğini belirtti. Kırkgöz'den bölgeye gelen suyun kesildiğini ve 10 gündür ağaçların sulanamadığını dile getiren zeytinlik yetkilileri, "Son 60 yılın en sıcak günlerinin yaşandığı belirtiliyor. Poyraz nedeniyle sıcak hava etkisini daha da artırıyor. Bugünlerde mutlaka su vermemiz gereken ağaçlara maalesef su veremiyoruz. Poyrazın da etkisiyle birçok ağaç türü hızla kurumaya başladı" dedi.

Binlerce zeytin ağacı ve diğer ağaç türlerinin taşıma suyla sulanmaya çalışıldığını anlatan yetkililer, ancak bu yöntemin hem çok pahalıya mal olduğunu hem de yetişmenin mümkün olmadığını kaydetti. Olgunlaşma dönemindeki zeytin meyvelerinde susuzluk nedeniyle buruşmalar başladığı, bir hafta daha su verilemezse ürünlerin kaybedileceği açıklandı.

Yılda yaklaşık 70-80 bin ton zeytin hasadının yapıldığı zeytinlikte, narenciye, ceviz, dut, kavak, söğüt gibi çeşitli ağaç türleri de bulunuyor.

Görüntü Dökümü

-------------------

İçinde az su bulunan derelerden görüntü

Kurumuş zeytin ağaçlarının görüntüsü

Yerdeki kurumuş yapraklardan görüntü

Sararmış ağaçlardan görüntü

Kurumuş dere ağzından görüntü

Kurumuş su havuzundan görüntü

Kurumuş ağaçlardan görüntü

Kurumuş arıktan görüntü

Kurumak üzere olan zeytin ağaçlarını gösteren yetkiliden görüntü

Kurumuş uzun arıktan görüntü

Arık içinde kurumuş topraktan görüntü

Kurumuş arıkta yürüyen karıncalardan görüntü

Kurumuş yaprakların üzerinde giden ayak izinden görüntü

Yerdeki kurumuş ağaç dallarından görüntü

Kurumuş arık içindeki çalılardan görüntü

248 MB - 2.32'

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

====================================================

2)YASAKLI ZEHİR, İHRAÇ ÜRÜNLERİNİN İADE SEBEBİ OLDU

TÜRKİYE'de tarım ilacı olarak kullanılırken, bebek ve çocuklarda kalıcı hasara yol açtığı gerekçesiyle 2016 yılından beri yasak olan 'klorpirifos' maddesi, ihraç edilen sebze ve meyvenin iade edilmesindeki en önemli neden olarak ortaya çıktı.

Akdeniz Üniversitesi'nde öğretim üyesiyken KHK ile ihraç edilen Yard. Doç. Dr. Bülent Şık, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ithal ettikleri gıda ürünlerini laboratuvarlarında test ettiğini belirterek, testlerde mevzuata aykırı zehirli kimyasal madde kalıntısı bulunan ürünlerin ülkeye sokulmadığını ve ihracatçı ülkeye geri gönderildiğini söyledi. Bu sonuçların internette yayımlandığını dile getiren Yard. Doç. Dr. Şık, ülkemizin ihraç ettiği gıda ürünlerinde tespit edilen zehirli kimyasal madde kalıntıları ile ilgili bilgilere ulaşmanın mümkün olduğunu aktardı. Bu sonuçları incelediğini belirten Yard. Doç. Dr. Şık, 2016 yılı haziran ayından itibaren Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ettiği gıda ürünlerinde klorpirifos zehri içerdiği belirlenen gıda ürünlerinin sayısının önceki yıllara kıyasla anormal seviyelere tırmandığına dikkati çekti.

TOPLATILMA KARARI VAR

Yard. Doç. Dr. Şık, "Dünya genelinde kullanılan tarım zehirleri var. Bunlardan biri pestisit. Bu ilaç böcekleri ve yabani otları öldürmek için kullanılıyor. Birçoğu yüksek derecede etkiye sahip kimyasal maddeler. Bunlardan bazıları zaman içinde yasaklanıyor. Klorpirifos adını verdiğimiz bir pestisit var. 2015 yılında Ocak ayında Avrupa Birliği'nde bu madde yasaklandı. Türkiye'de ise 2016 yılının mayıs ayında yasaklandı. Sadece yasaklama değil, bebek ve çocuk sağlığına çok zararlı olduğu için piyasadan toplatılmasına karar verildi. Hem artık tarımsal ürünlerin üretiminde kullanılması yasak hem de piyasada olanlar toplatılacak. Bu toplama işini de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapacaktı" dedi.

ZEHİRLİ MADDE KULLANILMAYA DEVAM EDİYOR

'Yasaklama kararına uyuluyor mu' diye araştırmaya başladığını belirten Yard. Doç. Dr. Şık, yasağa göre maddenin Türkiye'de 2016 Mayıs ayından beri kullanılmaması beklendiğini, ancak mevcut durumun bunu göstermediğini söyledi. Yard. Doç. Dr. Bülent Şık, şöyle devam etti:

"AB'nin 2016 ihracat analiz kayıtları ile 2017'deki kayıtlarında çeşitli gıda ürünlerinde klorpirifos maddesi nedeniyle ürünlerin iade edildiğini gösteriyor. Demek ki bu madde kullanılıyor. Piyasalardan toplatılmış olsaydı böyle bir sonuç çıkmaması gerekiyordu. AB'ye giden daha önceki yıllara ilişkin kayıtlarda 2011, 2012, 2013 yıllarında bu maddenin tespiti yok. Bu, o tarihlerde maddenin Türkiye'de çok az kullanıldığını gösteriyor. Ancak 2016 yılında çok önemli bir artış görülüyor. Bu kuvvetle muhtemel elde mevcut, bayilerde bulunan bu zararlı kimyasalların piyasaya verildiği anlamına geliyor. Toplatılmadığını gösteriyor. 2016 yılında AB'ye giden ve geri dönen ihracat tarım ürünlerinin geri dönüş sebebinin üçte biri klorpirifos ile ilgili. Bu yıl Ocak ile Temmuz ayı arasındaki kayıtların dört biri ise yüzde 27 yine bu madde ile ilgili. Bunlar çok yüksek rakamlar."

BİBER, DOMATES, ASMA YAPRAĞI

Bu rakamların iç piyasada zararlı maddenin daha fazla tüketildiğine işaret ettiğini anlatan Yard. Doç. Dr. Şık, "İhraç ettiğimiz ürünler en iyi ürünler ve daha kontrollü üretiliyor. İhraç ürünlerinde durum bu ise yurt içinde tüketilen ürünlerde çok daha büyük sorun var. Ürettiğimiz ürünlerin en fazla yüzde 7-8'ini ihraç ediyoruz. En fazla biber çeşitlerinde, asma yaprağı, domateste bu maddeyi görüyoruz" diye konuştu.

EN BÜYÜK ZARARI BEBEK VE ÇOCUKLARA

Yard. Doç. Dr. Bülent Şık, yasaklanan bu maddenin çocuk ve bebeklere önemli zarar verdiğini vurgulayarak, çocukların beyin sistemini, sinir gelişimini olumsuz etkilediğine dikkati çekti. Yard. Doç. Dr. Şık, "Nörobozucu olarak nitelendiriliyor bu kimyasallar. Çocuklarda dikkat eksikliği ve bilişsel sorunlara yol açan dünya genelinde 12 kimyasal madde var. Bu maddelerden biri de klorpirifos. Saygın bir tıp dergisinde yayımlanan bir makale, yasaklanması gerektiğini belirtti ve ardından AB hemen yasakladı" dedi.

YIKAMAKLA GEÇMİYOR

Bu maddeyi vatandaşın görme ya da anlama şansı olmadığını anlatan Yard. Doç. Dr. Şık, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu zehirlerin ne tadı ne kokusu var. Yapılması gereken en önemli şey bu kimyasalın toplatılması. Bu maddeyi toplamak 2-3 günü alır. Toplatılma kararı üzerinden 1.5 yıl geçmiş ama kullanılmaya devam ediyor. Meyve sebze ürünleri beslenme açısından çok önemli, bunları tüketmekten vazgeçmemeliyiz. Biz bakanlıktan bu ürünlerin toplatılmasını sağlamalıyız. Yıkayarak temizlemek gibi bir yöntem yok. Yıkamak çok az etkili. Yüzeye püskürtülen ilaçları yüksek akışlı bir çeşmenin altında elle ovuştura ovuştura dakikalarca yıkamakla geçer ama kimse bununla uğraşmaz."

Görüntü Dökümü

----------------

Bülent Şık'ın açıklaması

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

====================================================

3)SÜPHAN DAĞI'NA TIRMANIP, DEMOKRASİ ATEŞİ YAKTILAR

TÜRKİYE'nin çeşitli illerinden gelen 13'ü kadın 63 dağcı, Bitlis'in Adilcevaz İlçesi'ndeki Süphan Dağı'na 15 Temmuz Şehitlerini Anma tırmanışını yapıp, demokrasi ateşi yaktı. Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından 15 Temmuz şehitlerini anmak amacıyla düzenlenen tırmanışa katılan dağcılar, Süphan Doğa Sporları Derneği (SUPHANDOSD) Kulübü Başkan Yardımcısı Sedat Kaplancı öncülüğünde, ilçeye 13 kilometre uzaklıkta bulunan Yıldız Köyü'nden Süphan Dağı'nın 2 bin 850 metresine çıktı. Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman ve Belediye Başkanı Necati Gürsoy, Aydınlar Beldesi Belediye Başkanı Arif Tusun, Adilcevaz Meslek Yüksekokulu Müdürü Murat Çelik, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Savaş Dalgıç ve kamu kurum amirlerinin de katıldığı etkinlikte dağcılar, Süphan Dağı'nın 2 bin 850 metresinde demokrasi ateşi yaktı.

Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman, demokrasi ateşini gelecek nesillere taşıyacaklarını belirterek, "15 Temmuz'un yıldönümünde ülkemizin 15 zirvesinden en yükseği olan, Doğu Anadolu'nun ve vatanın en güzel coğrafyasında bulunan Adilcevaz'da ki Süphan Dağı'nda şehitlerimiz anısına demokrasi ateşini yaktık. Temennimiz odur ki yüce Allah bir daha bizlere 15 Temmuz yaşatmasın. Ancak bu yıl ve bundan sonra da herkes bunu unutmayacak ve bu ateşi gelecek nesillere taşıyacak. 15 Temmuz akşamında vatan için toprağa düşen ve şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

Belediye Başkanı Necati Gürsoy ise, 15 Temmuz şehitleri anısına başlattıkları yürüyüş sonrasında Süphan Dağı'nın 2 bin 850 metresinde bulunan kamp alanına geldiklerini belirterek, Süphan Dağı'na zirve tırmanışı yapacaklarını söyledi. Başkan Gürsoy, "15 Temmuz'da ülkemizin hain ellere bırakmayan şehitlerimiz anısına burada demokrasi ateşini yaktık. Şehitlerimizi minnetle ve şükranla anıyoruz" dedi. Demokrasi ateşinin yakılmasının ardından geceyi kamp alanında geçiren olan dağcılar, daha sonra Süphan Dağı'na zirve tırmanışı yaparak burada 15 Temmuz şehitlerini anacak.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

-Türk Bayraklarıyla Süphan Dağı'na yürüyüş

-Süphan Dağı'nda demokrasi ateşini yakılması

-Demokrasi ateşinin yanması

-Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman'ın konuşması

-Demokrasi ateşinin yakıldığı alandan genel

-Belediye Başkanı Necati Gürsoy'un konuşması

Salih BEŞKARDEŞ/ ADİLCEVAZ(Bitlis), -

===========================================================

4)KAPKAÇ ZANLISI YÜZÜNÜ YIKARKEN YAKALANDI

ADANA'da 2 kadının cep telefonu kapkaç yöntemiyle alıp kaçan 21 yaşındaki Mert E.,  parkta yüzünü yıkarken yakalandı. Olay, 13 Temmuz'da merkez Seyhan İlçesi Mithatpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Mert E. yolda yürürken Nazlı S.'nin arkasından yaklaşıp elinde tuttuğu cep telefonunu alıp kaçtı. Kadının olayı polise bildirmesi üzerine  Yandol Büro Amirliği ekipleri çevredeki güvenlik kameralarını inceledi. Telefonu çalanın Mert E. olduğunu belirleyen ekipler,  zanlıyı olay akşamı Atatürk Parkı'nda yüzünü yıkarken yakaladı. Gözaltına alınan Mert E. sorgusunda daha önce de, başka bir kadının cep telefonunu kapkaç yaptığını itiraf etti.  İfadesinin ardından sağlık kontrolüne götürülen Mert E. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

------------------------

(Güvenlik Kamerası)

Zanlı Mert E.nin koşuşu

Telefonu çalınan şahısın koşuşu

-------------------------------

Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

SÜRE: 02'59"    BOYUT: 182 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

==========================================================

5)KÖYDEKİ ELEKTRİK DİREĞİ 5 YILDIR LEYLEKLERİN MEKANI

AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı İlçesi'ne bağlı Oda Köyü'ndeki yüksek gerilim hattına ait elektrik direği 5 yıldır leyleklerin yuvası haline geldi.

Sandıklı'ya bağlı Oda Köyü'nün elektrik trafosuna bağlı yüksek gerilim hattına ait direk 5 yıldır leyleklerin yuvası oldu. Köy halkı her yıl aynı noktaya gelen leyleklerin yuva yapması için elektrik direğinin yaklaşık 20 metre ilerisine ağaçtan bir direk yaptı. Ancak leylekler elektrik direğine yuva yapmaktan vazgeçmedi. Geçen yıl leylek yuvasında elektrik hattından kaynaklandığı düşünülen yangın çıktı. Sandıklı Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın sonrası yuva yanarak kül oldu. Leylekler ise yangından kısa süre sonra yanan yuvalarını tekrar yaptı. Durum karşısında çaresiz kalan Oda Köyü halkı ise leyleklerin durumunu kabullendi. Elektrik direğinde 3'ü yavru 5 leylek konaklarken, yavrulardan biri öldü. Diğer leylekler yuvada yaşamayı sürdürüyor.

"KORUYUP KOLLAMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Köy sakinlerinden 60 yaşındaki Mehmet Çevik, "Bu leylekler 5 yıldır bu elektrik direğine yaptıkları yuvada konaklıyor. Geçen yıl bu direkte yangın çıktı. Yangına rağmen leylekler yine yuva yaparak bu direkte kalmaya devam etti. Biz de kabullendik ve elimizden geldiği kadar leylekleri koruyup kollamaya çalışıyoruz" dedi.

"MÜBAREK HAYVANLAR GİTMİYOR"

Yine köy sakinlerinden 60 yaşındaki Mutafa Özkan da "Bu leylekler aklım erdi ereli köyümüze gelir. Elektrik direğine yuva yaptı. Biz yuvalarını değiştirdik. Direkten uzunca bir şey yaptık. Ama mübarek hayvanlar gitmiyor " diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Leyleklerin ve yuvalarının bulunduğu elektrik direği geniş açı

Leylekler ve yuvaları yakından

RÖP1: Mehmet Çevik(Köy sakini)

41.5 MB/// 01.18"

HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),

Görüntü Dökümü

-------------

Yuva geniş açı leylekler ve ölü leylek görünürken

Yuva yakından ölü leylek ve leylekler görünürken

Yuvada ölü leylek görülürken

Köy sakinlerinden Mustafa Özkan yuvada leyleklere bakarken ve yuvadan kameraya doğru gelirken

RÖP2: Mustafa Özkan (köy sakini)

83.6 MB/// 02.37"

HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),

====================================================

6)KARS, ŞEHİTLER İÇİN TEK YÜREK OLDU

Kars'ta başarısız hain darbe girişiminin yaşandığı Garnizon Komutanlığı önünde başlayan Şehitleri Anma Yürüyüşüne binlerce vatandaş katıldı.

15 Temmuz şehitleri anısına Valilik öncülüğünde dün gece yapılan meşaleli yürüyüş sırasında en önde mehter takımı, arkasında protokol ve vatandaşlar Türk bayrakları ile yürüdü. "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmezö, "FETÖ'nün Piçleri Yıldıramaz Bizleriö sloganları eşliğinde yapılan yürüyüş Emniyet Müdürlüğü önünde son buldu. İl Emniyet Müdürlüğü önünde mehteran takımının gösterisine vatandaşlar bayraklarla eşlik etti.

Vali Rahmi Doğan burada yaptığı konuşmada, "Serhatı bekleyen, Serhatın bekçileri, 15 Temmuz'un yıldönümünde dosta düşmana bu milletin nasıl dimdik ayakta olduğunu göstereceğiz. Herkes bunu bilecek. Hesabını yeniden gözden geçirecek" diye konuştu.

Yürüyüşe vatandaşların yanısıra; Vali Rahmi Doğan, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta (MHP), Garnizon Komutan Vekili Albay Ali Fuat Arıkan, İl Jandarma Komutan Vekili Albay Osman Kılıç, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın, daire amirleri ve emniyet mensupları katıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Yürüyüş detayları

Mehteran takımı ve meşaleler

Genel ve detaylar

Vatandaş konuşmaları

Müftünün duası

Vali Rahmi Doğan'ın konuşması

(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,

487 MB - 7 DK 35 SN -

===========================================================

7)ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERLE YEMEK

BURDUR'da 15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla şehit aileleri, gaziler ve gazi ailelerine yemek verildi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Avşarhan'da düzenlenen yemeğe Vali Şerif Yılmaz, Garnizon Komutanı Albay Aytaç Tokçalar, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Emniyet Müdürü Saim Akpınar, İl Jandarma Komutanı Albay Tayfun Dündar ile şehit aileleri, gaziler ve aileleri katıldı.

Vali Yılmaz, "15 Temmuz hain darbe girişimini geride bırakalı tam bir yıl oldu. Bugün burada bir arada isek bu 15 Temmuz gecesi gözünü kırpmadan şahadete yürüyen şehitlerimiz sayesindedir. Biz bugün burada isek yıllardır PKK terör örgütüne karşı mücadele ederek bu vatan için hayatını ortaya koymaktan çekinmeyen şehitlerimiz sayesindedir. Çanakkale'yi geçilmez yapan, Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak Anadolu topraklarını ilelebet bize vatan kılan tüm şehitlerimiz, kahraman gazilerimiz sayesindedir" dedi.

Çanakkale, Dumlupınar ve Sakarya'da düşmana 'dur' diyenlerin torunlarının 15 Temmuz'da ülkenin işgaline 'dur' dediklerini anlatan Vali Yılmaz, "Nasıl Çanakkale'de yedi düvele karşı baltayla, nacakla karşı koymuşsa, dün de bayrağı ve imanıyla beraber bu alçakların silahlarının karşısına geçti, tankların önüne durdu. Hesap edemedikleri o ruh, hainlerin emellerine ulaşmasına fırsat vermedi" diye konuştu.

FETÖ'nün kökü kazınıncaya kadar sürecin devam edeceğini aktaran Vali Yılmaz, şunları söyledi:

"Şehit ailelerimizin, gazi ailelerimizin canı yanarken biz birilerine oh çektirmeyeceğiz. Bu devlet dün nasıl PKK'ya, DHKP-C'ye, TİKKO'ya hesap sormuşsa, aynı şekilde PKK'ya, DEAŞ'a, FETÖ'ye başka aklınıza gelen terör örgütlerine de hesap sorulacak. Bu devletin istikbali için, istikbalimizin devamı için, bu milletin geleceği için bunu yapacağız, yapmak zorundayız. Bu konuda kimse endişe etmesin."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Salondan detay

Vali Yılmaz'ın konuşması

4,59"-156 MB

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

=========================================================

8)AFAD'TAN GÖNÜLLÜ 'DOĞA' TEMİZLİĞİ

SİVAS İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri belirli aralıklarla gönüllü olarak kentin önemli coğrafi alanlarında temizlik çalışmaları gerçekleştiriyor. Ekipler son olarak Şuğul Kanyonu'nda temizlik çalışması yaptı.

Bir çok doğal afet ve farklı olaylarda rol alan AFAD ekipleri, çevre ve doğa konusunda yaptığı çalışmalarla da dikkat çekiyor. Sivas AFAD ekipleri, kentin turizmine katkı sağlayan yerlerle ilgili de talepler doğrultusunda çalışmalar gerçekleştiriyor. Yılın belirli dönemlerinde Gürün ilçesinde bulunan ve doğal akvaryum olarak nitelendirilen Gökpınar Gölü'ne dalış yaparak, dip temizliği gerçekleştiren ekipler, bu kez de aynı ilçede bulunan Şuğul Kanyonunda çalışma yaptı. Gürün Kaymakamlığı'nın talebi doğrultusunda kanyona giden ekipler kötü görüntülere sebep olan, kurumuş ağaç dalları, kanyon içerisindeki çöpler ve yapıyı bozan taşların temizliğini gerçekleştirdi. Halatlara bağlanarak suya inen ekipler, motorlu testere yardımıyla kuruyan ağaç dallarını keserek kanyonu güzelleştirdi. AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci, rutin görevlerinin dışında da zaman zaman bu tür çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "İlimizde coğrafi güzellik içeren mesire ve ziyaret yerlerine yönelikte bir takım çalışmalarımız oluyor. Bunların başında da Gürün Gökpınar Gölü geliyor. Kaymakamlığımız da Şuğul Kanyonu'nda bir düzenleme yapmış. Yeni bir ışıklandırma yapılmış. Dolayısıyla bu güzelliğe bizim de bir katkımız olsun diye Su Altı ve Su Üstü Arama Kurtarma ekibimizi görevlendirdik. Kanyonun ışıklandırılan bölümünde suyun içinde kötü görüntü içeren ağaç dalları ve doğal yapıya uymayan taşların temizliği ile ilgili arkadaşlarımız 2 günlük bir çalışma yaptılar. Gökpınar Gölü'nün bakımı ve temizliği ile ilgilide her yıl çalışmalarımız oluyor. Rutin çalışmalardan bir tanesi olarak da Şuğul Kanyonumuzda ilk defa bir çalışma yapıldı. Bu gönül ve gönüllülük işidir. Doğayı seven ve elinde imkan olan insanların katkı yaptığı çalışmalardır. Bizim AFAD ekibimizin dışında da ihtiyaç duyduğumuz takdirde ilimizdeki doğa sporları kulüpleriyle de işbirliği yaparak ilimize katkı anlamında bu tür çalışmalar yapıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Ekiplerin kanyonda yaptığı çalışma

-Kuruyan ağaç dallarının kesimi

-Kanyon içindeki çöplerin temizlenmesi

-AFAD Müdürü Ekinci'nin konuşması

Haber: Eraydın AYTEKİN-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

(219 mb)

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement